Zincox,Halk Sağlığını Koruyacak

ZİNCOX “HEDEFİMİZ ÇEVRE VE HALK SAĞLIĞINI KORUMAYA YÖNELİK“

İngiliz ZincOx firması tarafından Aliağa Samurlu köyünde kurulması planlanan 40 milyon dolarlık “Geri Kazanım Tesisi” ile ilgili yapılan eleştirilere cevap verdi. ZincOx Firması tarafından Aliağa'da kurulması planlanan Çinko Geri Kazanım Tesisi ilgili olarak son günlerde yerel ve ulusal basında yapılan eleştirilere ZincOx Anadolu Çinko Sanayi ve ticaret şirketi yetkilisi Faik Yılmaz Şener yazılı bir açıklama ile cevap verdi. Her şeyden önce biz bu projeyi “Çevre ve Halk sağlığını korumaya” yönelik bir proje olarak değerlendiriyoruz ve sadece bu nedenle projemizle ilgili ısrarımızı sürdüreceğiz ve ancak Aliağa halkı uygun görürse yapacağız. Tesis kapasitesinin yıllık 110 bin ton baca tozu olarak belirlenmesine yönelik olarak, bazı basın organlarında yer alan özellikle Aliağa Ticaret Odası Başkan Vekilinin demecinde kuşku uyandırıcı ifadeler görülmüştür. Başkan Vekili, Aliağa bölgesinde yılda 15 bin ton baca tozu çıktığını, ZincOx tesisinin kapasitesinin çok yüksek seçildiğini, ve baca tozunu ithal edilmek istendiğine dair kuşkuları olduğunu belirtmektedir. Tesis kapasitesinin seçiminde, Aliağa'da bulunan Çelik Fabrikaları ile defalarca görüşülerek, her birinden çıkan baca tozu miktarı tespit edilmiştir. Belirlenen bu miktar üzerinden bu Çelik Fabrikaları ile 2005 yılı Temmuz-Ağustos aylarında, ayrı ayrı olmak üzere uzun dönemli "Vaat Sözleşmesi" imzalandı. Çelik fabrikaları ile imzaladığımız sözleşmelerde Aliağa'da bulunan çelik fabrikalarından çıkan baca tozu miktarının 2004 yılı itibarı ile yıllık  77 bin ton olduğu belirlenmiştir.  Öte yandan 1995 yılından itibaren Aliağa çelik üretiminde her yıl % 10 civarında bir artış görüldüğü ve bu artışa paralel olarak yapılan projeksiyona göre tesisimizin devreye girmesinin tahmin edildiği 2007 yılına kadar 110 bin tona ulaşacağı öngörülmüştür. Kaldı ki, 2007 yılı ve daha sonraki yıllarda bu kapasiteye ulaşılamaması durumunda, çelik fabrikalarında stoklanan baca tozunun kullanılması planlanmaktadır”dedi.

Diğer yandan ithal baca tozu getirilmesi söz konusu olmadığı gibi zaten yasak olduğunu belirten Şener “Bu arada çok basit bir şekilde Dünyadaki diğer çelik üreticilerinin de incelenmesi ile , bir ton çelik başına ortalama 15 kg baca tozu üretildiği tespit edilebilir. Aliağa’da 2005 yılı çelik üretiminin 5.8 milyon ton olduğu dikkate alındığında bundan da halen 87.000 ton /yıl civarında baca tozunun üretildiği ortaya çıkar. Başkan Vekili, bu konudaki gerçek bilgileri Türkiye Demir-Çelik Üreticileri Birliği Genel Sekreterliğinden sorarak kolaylıkla da öğrenebilirdi. Bu baca tozu Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliğine göre Tehlikeli Atık olarak sınıflandırılır. Yapmayı planladığımız tesisten çıkacak olan atık ise aynı yönetmelikte belirtilen kriterlere göre “Tehlikesiz Atık” sınıfına girmiş olduğu Belçika'da bulunan ve Avrupa Birliğince akredite edilmiş bir laboratuar tarafından tespit edilmiş ve ilgili laboratuar ÇED raporumuzda belirtilmiştir.. Ancak Çevre Bakanlığı mevzuatına göre “Tehlikeli Atık “ işleyen tesisler buna göre gerekli tedbirleri almakla yükümlü oldukları için, tesisimizden  çıkan atıkların depolanmasında projelendirmeler “Tehlikeli Atık” mevzuatında (Türkiye ve Avrupa Birliği mevzuatı) belirtilen tedbirlere göre yapılmıştır”dedi. . 

Yine son zamanlarda İzmir Kimya Mühendisleri Odası  Başkanı tarafından bazı basın organlarında yer alan demecinde suç unsuru taşıdığını iddia ettiği faaliyetlerinin veya proseslerinin ne olduğunu tam olarak anlayamadıklarını belirten Şener “Kimya Mühendisleri Oda Başkandan ricamız lütfen çok açık bir şekilde, hangi muhtemel faaliyetimizin suç teşkil edebileceğini belirtirlerse çok memnun oluruz ve o konuda gerekli düzeltmeleri derhal yaparız. Dünyada baca tozunun bertaraf edilmesinde uygulanabilen işlem sayısı 2-3 taneyi geçmemekte ve diğer yöntemlerde bulunan çeşitli mahsurlar Aliağa'da kurmayı düşündüğümüz tesiste bu yöntemle ortadan kalkmaktadır. Dolayısı ile projemize karşı yapılmaya çalışılan kampanya, aslında “Halk ve Çevre sağlığının korunması” aleyhine açılmış bir kampanyaya dönmektedir” dedi.