Türkiye'de Ocak ayı ortalarından itibaren gerçekleşen yoğun kar yağışları neticesinde, baraj ve göletlerde su seviyesinin en üst noktalara ulaştığı ve bu yağışlarla içme, sulama suyu ve enerji üretimi açısından önemli bir seviye kaydedildiği bildirildi.
Devlet Su İşleri'nden (DSİ) yapılan açıklamada, Ocak ayı ortalarından itibaren gerçekleşen yoğun kar yağışlarıyla baraj ve göletlerde su seviyesinin en üst noktalara ulaştığı ve bu böylece içme, sulama suyu ve enerji üretimi açısından önemli bir seviye kaydedildiği bildirildi. DSi, böylece barajlarda su seviyesinin düştüğü ve yakında bir elektrik krizi yaşanabileceği iddialarını da yalanlamış oldu. Şubat ayı itibarıyla sulama maksatlı barajlardaki doluluk oranlarının, Marmara Bölgesi'nde yüzde 50.3, Ege Bölgesi'nde yüzde 31.4, Akdeniz'de yüzde 48.8, İç Anadolu'da yüzde 38.8, Karadeniz'de yüzde 49.2, Doğu Anadolu'da yüzde 42.4, Güneydoğu Anadolu'da ise yüzde 48.5 seviyesinde olduğu belirtildi. Enerji maksatlı barajlardaki doluluk oranlarının ise Ege Bölgesi'nde yüzde 17.9, Akdeniz'de yüzde 42.6, İç Anadolu'da yüzde 55.1, Karadeniz'de yüzde 42.1, Doğu Anadolu'da yüzde 25.5, Güneydoğu Anadolu'da da yüzde 46.6 olduğu kaydedildi.
Son 3 haftadır kar şeklinde görülen yağışlar sonucunda önümüzdeki günlerde barajlardaki doluluk oranlarının büyük oranda artmasının beklendiğinin de belirtildiği açıklamada, sulama maksatlı barajlarda yüzde 75 doluluk oranına ulaşılması halinde sulama suyu sıkıntısı çekilmeyeceğinin tahmin edildiği bildirildi. Havzalardaki mevcut karların erimesiyle birlikte bu miktarda suyun geleceğinin beklendiği belirtilerek, içme suyu maksatlı barajlarda başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere doluluk oranının yüzde 90-100 oranına ulaştığı belirtildi. Açıklamada, bu sayede yıl içinde özellikle yaz aylarında içme ve kullanma suyu sıkıntısı çekilmeyeceğinin beklendiği ifade edildi.
Öte yandan, yaşanan yoğun kar yağışının ardından havaların aniden ısınması taşkın riskini gündeme getiriyor. Türkiye tarımı ve enerjisi açısından önemli faydalar sağlayacak olan bu yağışlar, kontrol edilmediği takdirde büyük tehlikelere yol açabiliyor. Havaların aniden ısınması neticesinde karların hızla eriyerek yüksek noktalardan harekete geçmesi, sel ve taşkınlara sebep oluyor. Geçmiş dönemlerde yaşanan sel ve taşkınlar neticesinde, Türkiye'de büyük miktarda can ve mal kaybı olduğunun hatırlatıldığı açıklamada ayrıca, Türkiye'de son 50 yılda yaşanan bin 768 taşkında bin 344 kişinin hayatını kaybettiği ve 260 bin hektar tarım arazisinin de taşkınlardan etkilendiği bildirildi. Halen devam eden yoğun yağmurların ve havaların aniden ısınmasının taşkınlara yol açması ihtimaline karşı gerekli tedbirlerin alınmasının, can ve mal kayıplarını engelleyerek taşkın zararlarından korunmak açısından büyük önem arz ettiği belirtildi. Açıklamada, bütün bu tespitlerden hareketle DSİ müdürlüklerinin, muhtemel taşkın olaylarının zararlarından korunmak maksadıyla "teyakkuz" durumuna geçtiği belirtildi.
Konu hakkında 25 adet bölge müdürlüğüne bir talimat yazısı gönderen DSİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu, muhtemel taşkın hadiselerinde izlenecek yolu bildirdi. Buna göre, bölge müdürlüklerince taşkın planlarının gözden geçirilerek güncellenmesi ve Genel Müdürlüğün taşkın olaylarının başlangıcından itibaren sürekli bilgilendirilmesi temin edilecek. Bütün Türkiye'de ani erime risklerine karşı havza ve depoların gözlem altında tutulması, baraj daimi teçhizatlarıyla iş makinesi ve ekipmanlarının eksikliklerinin giderilerek gerekli bakım ve onarımlarının yapılması sağlanacak ve çalışmaya hazır halde tutulacak. Ayrıca derelerin kritik kesitlerinin kontrolü yapılacak, DSİ tarafından ıslah çalışmaları gerçekleştirilmiş dere yataklarına ikaz levhaları konulacak. Bölge müdürlükleri bütün bu çalışmalar esnasında mahalli idarelerle sıkı işbirliği içerisinde olacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.