MEZAR TAŞLARININ ŞAHİTLİĞİ TARİHE NOT DÜŞÜYOR.
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi / Özel Haber
Aliağa’nın Güzelhisar Mahallesi’nde bulunan, Osmanlı Türkçesi’yle yazılmış mezar taşları ilgi çekiyor.1320 yıllarında Saruhanlı Beyliği’nin komutanlarından Balaban Paşa tarafından fethedilmesiyle kiliseden çevrilerek adını Balaban Paşa’dan alan tarihi Cami’nin avlusunda bulunan abidevi mezar taşları görenleri kendine hayran bırakıyor.
En eskisi 14. Yüzyıla ait olduğu tahmin edilen mezar taşlarında stilize edilmiş motifler yer alıyor. Her biri ustalık eseri olan tarihi mezar taşlarının başlıklarından motiflerine kadar birçok emare, mezarda yatanlar hakkında bilgi veriyor. Muhtelif sembollerin yanı sıra sarıklı, kavuklu ve fesli başlıklarıyla ilgi çeken tarihi mezar taşlarının her biri ayrı bir anlam ifade ediyor.
MEZAR TAŞLARI BULUNDUKLARI YERİN TAPUSU GİBİDİR
Aliağa ve Güzelhisar tarihine yönelik olarak kaleme aldığı makale ve kitaplarıyla tanınan Emekli Eğitimci - Yazar Cevat Yıldırım, Güzelhisar’da bulunan tarihi mezar taşlarının tarihsel önemine değinerek, “Mezar Taşları bulundukları yerin tapusu gibidir. Her kişi, görevli görevsiz her vatandaş bulunduğu yerin önemli taşına toprağına sahip çıkmalıdır. Eğer tarihimize sahip çıkmazsak şimdiden hepimiz köstebek olup toprağa gömülsek yeğdir. Onlar bu ülkenin, geleneği ve göreneği, hat sanatı ve sosyal bakımımdan en değerli hazinemizdir” dedi.
3 MEZARLIK ZAMANIN ACIMASIZLIĞINA YENİLDİ
Tarihte Saruhan Beyliğinin batıya açılan kapısı konumunda bulunan Güzelhisar’da 7 ayrı mezarlık bulunduğunu, ancak bunlardan sadece 4 tanesinin günümüze ulaşabildiğini aktaran Yıldırım, yok olan diğer 3 tarihi mezarlığın ise zamanın acımasızlığına yenildiğini söyledi.
GÜZELHİSAR HAZİRELERİ
Güzelhisar’da özellikle Balaban Paşa ve Ali Ağa camilerinin hazirelerinde ki mezarların tarihi öneme sahip olduğunu kaydeden Yıldırım, şöyle konuştu: “Saruhan Beyliğinin Osmanlı topraklarına katılmasından sonra Osmanlı Devleti’nin kazası olan Güzel Hisar’da ilk mezar taşları çevreden toplanan sütun tamburları idi. Yine uzun görünümlü bazalt taşlar da kabirlerin başucuna dikilebilirdi. Mezarlıklarda Foça taşı adı verilen taşlar da vardı. 18 ve 19. Yüzyıl taşları genelde mermerdir. Bu taşların Manisa ve İzmir'den getirilmeleri muhtemeldir.”
SEMBOLİK İFADELER BİZE
Tarihi mezar taşları üzerine işlenmiş sembolik anlamların burada yatan kişiler hakkında bilgi verdiğinin altını çizen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erkeklerin mezarına dikilen mezar taşlarındaki başlık sağlığındaki meslekleri ile ilgilidir. Tanzimat'tan sonra fesli ve püsküllü başlıkları görmek olasıdır. Okumuş yazmış kişilerin mezar taşları sade kavukludur. Halka ait taşlarda açmış gül, gonca gül, tomurcuk gül motifleri bulunur. Örnekleri Balaban Paşa Camii haziresinde mevcuttur. Altmış yıl önce bu taşların sayısı çoktu. Zamanla bir kısmı toprağa gömüldü. Bazıları da çalındı. Tomurcuklar çocuk denecek yaşta ölenler için, gonca güller orta yaş için, açmış güller de yaşlı kişilerin kavuklarında vardı. Ayrıca kavukların şekli çiftçi için ve esnaf için farklıydı. Kadın mezar taşlarının üst kısımları üçgen şeklinde sona ererdi. Bu kısımlarda camii, çiçek, vazoda çiçekler, meyveler, selvi ağacı, tuba ağacı, arabeskler ve Rumiler görülürdü. Diğer motifler; yapraklar, güneş, gülçeler idi. Erkek mezar taşlarında geometrik motifler, selvi ağacı, kılıç, cennet kapıları gibi motifler dikkat çekerdi.
AYAĞA KALDIRILMALI
Güzelhisar’da gemi çapası motifli bir mezar taşı bile bulunduğunu, ancak son dönemde taşın ortadan kaybolduğunu öne süren Yıldırım, şunları söyledi: “Acaba ayaklandı mı diye meraklanmadım diyemem. Bu taşlarda benim görebildiklerim bu şekildedir. Hepsini yazı, resim, konu olarak incelemek gereklidir diye düşünüyorum. Bu iş arkeoloji, sanat tarihçi, sosyolog ve Osmanlıca Uzmanlarının nezaretinde yeniden incelenmeli. Ayağa kaldırılmalı”
DAVUT YILDIZLI MEZARLAR MUSEVİLERİN DEĞİL
Güzelhisar’da bulunan ve tarihçiler arasında görüş ayrılığına neden olan Yahudi yıldızlı mezarlara da değinen Yıldırım, siyonizmi temsil eden ‘yıldız’ figürlü mezarların bilindiği gibi Musevi inancına sahip kişilere ait olmadığını belirterek, şunları söyledi: Aliağa Camii dediğimiz köyün girişindeki camiin haziresindeki sandukalarda altı köşeli üçgenler görülür. Bu taşlar katiyen Musevi inancına sahip kişilere ait değildir. Güzelhisar’ın ekonomik olarak güçlü kişileri içindir. Ünlü Abdülkerim Ağanın sülalesinden kişilerin mezarına işlenmiştir. Altı köşeli yıldız gücün sembolüdür. Ünlü Kaptan-ı derya Barbaros'un bayrağında da ‘Altı köşeli yıldız’ motifi vardı. Sultan Süleyman'ın mühründe de altı köşeli yıldız motifi vardı.”
OKUL BAHÇESİ’NDEKİ MEZAR TAŞLARINA NE OLDU?
Güzelhisar İlkokulu’nun içinde ve bahçesinde bulunan değişik mermer motifli taşlarla birlikte beş yüzyıllık tarihe sahip mezar taşlarının 1995 yılında Aliağa Jandarması tarafından köy muhtarından alınıp karakola götürüldüğünün bilgisini veren Yıldırım, “O yıllarda yaptığım soruşturmadan sonuç alamadım. Müzeye gönderdik deseler de resmi bir yazı ortaya konmadı. Böylece Güzelhisar Okul Müzesinde bulunan taşlar okuldan alınıp bilinmeyen bir yere yolculuğa mı çıktı? Taşlar konuşmadı. İlgililer konuşmadı, görenler konuşmadı. Sanırım kabahat taşlarda nereye gittiklerini asla söylemediler, söyleyemediler” diye konuştu.
Aliağa Haber / Foça HaberAliağa / Dikili Haber / Bergama Haber / Karşıyaka Haber/ Menemen Haber / İzmir Yeni Vizyon Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.