Çevre ve Orman Bakanlığı’nca hazırlanıp TBMM’ne getirilmek üzere olan yasa tasarısıyla Peyzaj Mimarlarının çalışma ve ihtisas alanına giren ve 24 fakültenin bünyesinde lisans ve lisansüstü eğitim verilen konularda Orman Mühendislerinin yetkili kılınması peyzaj mimarları ile birlikte, bu bölümlerde okuyan gençleri de isyan ettirdi. Gençler, “Bu yeni düzenlemeyle peyzaj mimarlığı ihtisas alanı yok edilirken, peyzajla ilgili birkaç ders alan orman mühendisliği yetkin olmadığı alanda yetkili kılınıyor. Ülke için ve bu alanın insanları açısından yapılan büyük hata ve haksızlıkla tam bir orman kanunu (!) yaratılmaya çalışılıyor” denildi.
Ege Üniversitesi’nin resmi organı Ege Ajans’a peyzaj mimarlığı bölümü öğrencileri adına açıklama yapan Orhan İlksoy Bostancıoğlu, ülkemizde 12’si Ziraat, 9’u Orman, 1’i Mimarlık ve 2’si Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültelerinde olmak üzere 24 fakültede peyzaj mimarlığı bölümü olduğunu hatırlatarak, “Türkiye’de peyzaj mimarlığı eğitimi, kökeni hangi fakülteden olursa olsun, ayrı nitelikte bir meslek disiplini olarak tüm yasal ve bilimsel kurumlar tarafından onanmıştır” dedi.
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr.Erhan Vecdi Küçükerbaş ise, gerek meslek odasının, gerekse peyzaj mimarlığı bölümlerinden gelen itirazlar ve tepkilerin görmezlikten gelindiğini, bu konuda tam donanımlı, akademik bilgi birikimlerinin de gözardı edilerek, sözkonusu alanda yeterli donatıya sahip olmayan Orman Mühendisliğinin yetkili kılınmaya çalışıldığını söyledi. Prof. Dr. Küçükerbaş yetkilileri uyararak, “Bilimsel ve akademik gerçekler bütün çıplaklığıyla ortadayken ve yasal mevzuatımız da dururken, bir mesleği kayırma izlenimi veren bu yasanın bu haliyle çıkmasının faturasını sonuçta geri dönüşsüz bir biçimde ödeyecek olan ülkemiz olacaktır” dedi.
YASA TASARISI PEYZAJ MİMARLARINI HİÇE SAYIYOR
Peyzaj Mimarlığı bölümlerinin dünyada ve ülkemizde uzun yıllardır çeşitli fakültelerin bünyesinde lisans ve lisansüstü düzeyde eğitim, araştırma ve topluma hizmet konularında uzman düzeyinde birey yetiştirdiğini belirten Peyzaj Mimarları Odası Öğrenci Kolu Temsilcisi Orhan İlksoy Bostancıoğlu, şöyle devam etti:
“Bazı fakülteler doğrudan, bazıları ise interdisipliner bir çerçevede ortak çalışma alanı olan konularda peyzaj mimarlığı mesleğinin katkısını çıkarılan bu kanun vesilesiyle yok saymak son derece üzücüdür. Peyzaj mimarlarının aldığı eğitimle, orman mühendisliğinin bu konulara tam vakıf olması ve çözümler üretmesi söz konusu değildir. Bu kanun tasarısı hem ülkemiz çıkarlarının hem de ülkemizin saygın mesleklerinden biri olan peyzaj mimarlığının tümüyle yok sayılması anlamına gelmektedir. Bilimsel ve akademik gerçekler bütün çıplaklığıyla ortadayken, bir mesleği kayırma izlenimi veren bu yasanın bu haliyle çıkmasının faturasını geri dönüşsüz bir biçimde ödeyecek olan ülkemiz olacaktır.”
Tasarıda geçen entegre havza ıslahı ve kırsal kalkınma çalışmalarının çok boyutlu araştırılması gerektiğine değinen Bostancıoğlu, “Bu konuda sadece orman mühendislerinin yetkili kılınması doğru değlidir. Peyzaj mimarları ülke ölçeğinden başlayarak, doğa koruma yöntemlerinin ortaya konması olmak üzere, milli parklar ve diğer koruma alanlarının yerlerinin saptanması, planlaması ve yönetimi konusunda söz sahibidir. Söz konusu yasa tasarısıyla, orman mühendislerinin sorumluluğuna bırakılmaya çalışılan çevre düzenlenmelerinin planlanması, tasarımı ve projelendirilmesi tamamiyle peyzaj mimarlığı mesleği uzmanlık alanları içerisindedir. Ekolojik dengeye saygılı, kültürel ve ekonomik etkinliklerin uzun vadeli planlanması ve yönetilmesi konuları da yine peyzaj mimarının uzmanlık alanındadır” dedi.
TASARI YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Kentsel mekanların planlanması ve tasarımı çalışmalarının dünyada ve ülkemizde de peyzaj mimarlarının görevleri arasında olduğunu ifade eden Bostancıoğlu, “Dünyanın saygın herhangi bir ülkesinde bu mekanların planlama ve tasarımının orman mühendislerin yetki alanına girdiğine ilişkin bir kayda rastlamak mümkün değildir. Bu konuda çözümün kanun tasarısının yeniden düzenlenmesi ve yetkilerin tanımlanırken, çok detaylı ve çok yönlü ciddi çalışmaların yapılmasından geçmektedir” diye konuştu.
Söz konusu yasa tasarısıyla ilgili bir açıklama yapan TMMOB Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Vecdi Küçükerbaş, Türkiye’de peyzaj mimarlığı eğitiminin, kökeni hangi fakülteden olursa olsun, ayrı nitelikte bir meslek disiplini olarak tüm yasal ve bilimsel kurumlar tarafından kabul gördüğünü söyledi. Prof. Dr. Küçükerbaş, şöyle devam etti:
“Gerek meslek odamız, gerekse peyzaj mimarlığı bölümlerimizden gelen itirazlar ve tepkiler görmezden gelinerek, mesleki faaliyet alanlarımız bu konuda eğitim ve bilgi birikimi bakımından yeterli donatıya sahip olmayan orman mühendisliğinin yetki ve sorumluluğuna aktarılmaya çalışılmaktadır. Sayılamayacak kadar çok eksik ve yanlışla dolu olan bu tasarıyı protesto ediyor ve gerekli düzeltmelerin acilen yapılmasını istiyoruz. Peyzaj Mimarlığı, doğal ve kültürel süreçlerin ve kaynaklarının yanında ve bu dinamiklerin arazi üzerinde tanımlandığı ortamların korunup geliştirildiği kentsel, kırsal, endüstriyel, tarihsel, turistik kullanımlarının mevcut ve olası çevre sorunlarının önlenmesi, giderilmesi temelinde, toplum yararı gözeterek açık ve yeşil alanların oluşturulmasında koruma, onarım, yenileme, restorasyon ve yönetim organizasyonu içeren her ölçekteki planlama, tasarım, uygulama ve yönetimini üstlenen bir meslek disiplinidir.”
YASA TASARISI, BİR ÇOK TEHLİKELERİ BERABERİNDE GETİRECEK
Söz konusu yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte, başta peyzaj mimarlığı olmak üzere ilgili birkaç mesleğin faaliyet alanına müdahale edileceğini açıklayan Prof. Dr. Küçükerbaş, “Bu yasa, gelecekte doğal ve kültürel alanlarımıza vurulacak darbenin de sessiz ve sitemli ilk adımlarıdır. Bazı gruplara çıkar sağlamayı amaçlayan bu yasa, maalesef bugün farkedilemeyen, ancak ülkemizin geleceği açısından oldukça önemli pekçok tehlike ve yanlışı da beraberinde getirecektir. Kendilerini kazanımlarının büyüsüne kaptırmış olanlar ülke gerçeklerinden giderek uzaklaşma ve mesleki egolarını günyüzüne çıkartmaktadırlar” şeklinde görüşklerini bildirdi.
Ülkemizde halen Ankara, Ege, Çukurova, Atatürk, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakülteleri ile İstanbul, Karadeniz Teknik, Abant İzzet Baysal, Zonguldak Karaelmas Üniversiteleri Orman Fakülteleri ve İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi peyzaj mimarlığı bölümlerinde bu alanda eğitim-öğretim veriliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.