Standart 1 Pamuk 2.20 YTL

STANDART 1 GARANTİ PAMUĞUN KİLOGRAMI 1 HAFTA VADELİ 2.20 YTL'DEN SATILDI   12  temmuz 2006
İzmir Ticaret Borsası'nda, Standart 1 Garanti pamuğun kilogramı, 1 hafta vadeli olarak 2.20 YTL'den satıldı.
İzmir Ticaret Borsası'nın bugünkü kapanış fiyatları şöyle:
ÜRÜN                               BİRİM                    FİYAT
PAMUK   Standart 1 Garanti          Kg             2.20 YTL  
SATIŞ RAKAMLARI           
Tüccar:    45 ton      TARİŞ:      0      Endeks: 12,942
ÜZÜM
Mamelesiz
MANİSA TİCARET BORSASI 
Manisa Ticaret Borsasında işlem gören ürünlerin fiyatları şöyle:
ÜRÜN BİRİM FİYAT
İZMİR MAHLIÇ                 kg         2.20 YTL
(40 randımana göre)
PAMUK
Standart 1                   kg         0.88 YKr
AYDIN TİCARET BORSASI   
Aydın Ticaret Borsası'nda 21 06 2006 tarihinde en fazla işlem gören madde fiyatları şöyle:
Piyasa: Muamelesiz
Tüccar:
En Düşük En Yüksek Satış Fiyatı (YTL) Fiyatı (YTL) Şekli
Naturel Ham Zeytinyağı        4.40           5.60    (HTS) 
Siyah salamura zeytin         1.28           2.50    (HMS)
Kuru İncir                    1.10           3.00    (HTS)
HMS: Hazır Müstahsil Satışı
HTS: Hazır Tacir Satışı
NAZİLLİ'DE İLEK FİYATLARI YÜKSELDİ
Aydın'ın Nazilli ilçesinde ilek fiyatlarının 1,5 YTL'den, 5-6 YTL'ye yükselmesi incir üreticilerini sıkıntıya soktu.
Üreticiler, tohumlama işinde kullandıkları erkek incir (ilek) fiyatlarının 1,5 YKR'den, 5-6 YTL'ye yükseldiğini ve bu nedenle yaşadıkları sıkıntının çok büyük olduğunu ifade ettiler.
İlçe Tarım Müdürü Sunay Güler de, üreticilerin ilek pazarına getirilen ürünleri iyi incelemesi gerektiğini söyledi.  Eski ileklerin incir ağaçlarına asıldığında, içerisindeki sinekler ölü olduğu için aşılama yapılamadığını anlatan Sunay, şöyle konuştu: ''İlek satıcılarımızdan tek ricamız eski ilekleri pazarlarda satmamalarıdır. Üreticilerimiz, incir ağaçlarına ilekleme yaparken, sağlam ilekler kullansınlar. Bunun yanı sıra ilekleme işini sabahın erken saatlerinde incir ağaçlarının gölge yerlerine assınlar.''
AYDIN'DAN 2005'TE EN ÇOK KURU İNCİR İHRAÇ EDİLDİ 
Aydın'da, 2005 yılında en çok kuru incir ihraç edildiği bildirildi.
Aydın Tarım İl Müdürü Sadettin Öztürk, yaptığı yazılı açıklamada, Aydın'da ihraç edilen ürünler arasında kuru meyveler, yaş sebze ve meyveler, baharat, kuru ürünler, sebzeler, konserve, turşu, tohumlar ve diğer tarımsal ürünlerin bulunduğunu ifade etti. Aydın'dan ihraç edilen tarımsal ürün çeşidinin 120 kalem olduğunun altını çizen Öztürk, açıklamasında şöyli dedi:  ''İlimizde 2005 yılında en fazla ihraç edilen 10 ürün arasında birinci sırada kuru incir yer almıştır. Toplam 31 bin 704 ton olarak ihraç edilen bu ürünü, 28 bin 876 ton siyah yeşil zeytin takip etmiştir. Bunları takiben, 3 bin 546 ton ile biber konserve, 2 bin 693 ton kuru kayısı, bin 523 ton kapari, bin 387 ton kuru domates, bin 187 ton domates salçası, 941 ton kestane, 857 ton kiraz, 498 ton bal kabağı en çok ihraç edilen ürünler olmuştur.''
Öztürk, zeytinlerin en çok balkan ülkelerine, kuru incir ve diğer ürünlerin dünyanın değişik ülkelerine ihraç edildiğini, bal kabağı ihracatında her yıl ciddi bir artış yaşandığını kaydetti.
YOĞUN İTHALAT NEDENİYLE GEÇEN YIL FİYATI 1,58 YTL'YE KADAR GERİLEYEN ÜNLÜ EGE PAMUĞU, DÖVİZDEKİ ARTIŞLA BİRLİKTE SON İKİ YILIN EN YÜKSEK DEĞERİNİ BULDU 
Yoğun ithalat nedeniyle geçen yıl fiyatı 1,58 YTL'ye kadar düşen ünlü Ege pamuğu, dövizdeki artışla birlikte son iki yılın en yüksek değerini buldu.
İzmir Ticaret Borsası (İZTB) Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Yemişçi, yaptığı yazılı açıklamada, geçen yıl kilogram fiyatı 1,58 YTL'ye kadar gerileyen Ege pamuğunun, 2,35 YTL ile son iki yılın zirve değerine ulaştığını kaydetti. Dolar kurunun 1,28 YTL olduğu 1 Mart 2005 tarihinde 1,58 YTL ile Ege pamuğunun taban yaptığını hatırlatan Yemişçi, bu fiyatın üreticiyi hayal kırıklığına uğrattığını ve buna bağlı olarak pamuk ekim alanlarının küçüldüğünü ifade etti. Yemişçi, şu görüşleri bildirdi: ''Fiyatlardaki yükselişe rağmen piyasada belirsizlikten kaynaklanan bir gerginlik var. Halen Ege Bölgesi'nde yaklaşık 25 bin tonluk pamuk stoku bulunduğunu tahmin ediyoruz. Bir kere bu dönem itibariyle yurt dışında, Ege pamuğu kalitesinde ürün bulmak çok zorlaştı. Ayrıca uzun süredir düşük kurla büyük sıkıntı çeken tekstil ve hazır giyim ihracatçıları, döviz kurundaki artışı fırsat bilerek kapasite artırımına gidiyor. Ama Ege pamuğu fiyatlarındaki artışın en önemli nedeni, elbette ithal pamuğun artık pahalı bir ürün olması ve cazibesini yitirmesidir. Hal böyle olunca, kalitesi dünyaca ünlü pamuklarımız yeniden büyük rağbet görmeye başladı. Bu da sektör açısından memnuniyet verici bir gelişme.''
ADAÇAYI DA İHRACAT İÇİN ÜRETİLECEK 
İzmir Ticaret Borsası (İZTB) Meclisi Üyesi ve Kütaş Tarım Ürünleri Dış Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Tayfur Akın, Türkiye'nin dünya adaçayı üretiminin yüzde 30'unu karşıladığını bildirdi. Türkiye'nin, dünya pazarında etkili olduğu kekik, defne, adaçayı gibi baharatlarda ihracat için gerekli üretimi yapmakta zorlandığını ifade eden Akın,Türkiye'nin dünya kekik ve defne yaprağı üretiminin yüzde 80, adaçayı üretiminin ise yüzde 30'unu karşıladığı belirtti. Menemen Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nün uygun görmesi durumunda, Ege İhracatçı Birlikleri ile doğada ''adaçayı bitkisi kültürü aşılama'' işine başlayacaklarını anlatan Akın, bununla hem doğanın korunacağını hem üretim yapılacağını hem de üreticinin kazanacağını söyledi. Adaçayı'nın yanında defne üretimi için de proje bazında çalışma yürüttüklerini ifade eden Akın, şu bilgiyi verdi:  ''Kırsal ve verimsiz araziler için vatandaşımıza alternatif ürünler sunmamız lazım. Kekik üretimi, Denizli, Manisa, Isparta, Burdur ve Antalya'da buğday, tütün gibi ürünlere alternatif oldu. Üretici de bu durumdan memnun. Erken hasat ve yanlış toplama, kökünden sökme gibi konularda köylülerimize, çiftçilerimize eğitim programı ile bilinçlenme çalışması uygulamalıyız. Bu konuda Ege Bölgesi Sanayi Odası, Ege İhracatçı Birlikleri, Ziraat Odaları gibi kuruluşlardan yardım istiyoruz. Köy toplantıları, radyo ve televizyon programlarıyla dünya pazarında etkili olduğumuz kekik, defne, adaçayı gibi baharatlarda ihracat için gerekli üretimin yapılmasını teşvik etmeliyiz.''  Almanya'dan bir şirketin 500 ton kekiği alıp hammadde olarak bu ülkeye götürdüğünü ifade eden Akın, dünyada hiçbir ülkenin hammadde ihracına izin vermediğini belirtti.
ZEYTİNYAĞINDA ''TAĞŞİŞ (KARIŞIM) SORUNU'' 
İzmir Ticaret Borsası Meclis Üyesi Selim Kantarcı, zeytinyağına başka maddelerin karıştırılması olarak nitelendirilen ''tağşiş'' sorunu yaşandığını bildirdi. Kantarcı, zeytinyağındaki tağşiş konusunda yeterli denetim ve yaptırım uygulamadığını belirtti. Zeytinyağının, ''Akdeniz çanağında'' sağlıklı bir gıda maddesi olmasının yanında, önemli ekonomik bir ürün olduğunu kaydeden Kantarcı, son 10 yılda Türkiye'de ortalama 115 bin ton civarında üretim yapıldığını kaydetti.
Kantarcı, zeytin ağacı sayısının artırılması, gübreleme ve sulama gibi konulara özel önem verilmesiyle Türkiye'de zeytinyağı üretiminde artış sağlanabileceğini söyledi.
 Türkiye'de kişi başına düşen zeytinyağı tüketiminin 1 litre olduğunu dile getiren Kantarcı, zeytinyağı ihracatının dökme yerine, ambalajlı ve markalı yapılması gerektiğini vurguladı. Kantarcı, şöyle dedi: ''Türkiye'de zeytinyağı üretimi desteklenmelidir. Sektörün ayrıca üretim ve pazarlama sorunu vardır. Zeytinyağındaki tağşiş olayı ekonomik çıkarlarımızı önemli ölçüde sıkıntıya sokuyor. Zeytinyağının içine pamuk, soya, prina yağı katılıyor. Devlet bu yolla önemli ölçüde vergi kaybı yaşarken, dürüst üretici haksız rekabet ile karşı karşıya kalıyor. Büyük marketlerin raflarında markalı, kaliteli zeytinyağı hak ettiği fiyattan satılırken, tağşişli zeytinyağı şişeleri, kutuları bunların çok çok altında bir fiyatla piyasaya sunuluyor. Ekonomik durumu iyi olmayan tüketici de kalitesine bakmadan mecburen bu zeytinyağları alıyor. Tüketici aldatılmış oluyor.''
Kantarcı, Türkiye'nin zeytinyağı tüketiminin diğer ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça düşük düzeyde kaldığını ifade etti. Türkiye'de zeytinyağında kişi başına 1 litre olan yıllık tüketimin, Yunanistan'da 21, İtalya'da 11.5 ve İspanya'da 10.4 kilogram seviyelerinde olduğunu anlatan Kantarcı, Türkiye'de tüketimin artırılması yönünde yeterli tanıtımın da yapılamadığını dile getirdi.