SİPKİ-DER Aliağa Şubesi Açıldı

Ailenin Türkiye ve Avrupa'nın çeşitli bölgelerinden gelen mensuplarını Aliağa'da buluşturan açılış töreni, birlik ve beraberlik mesajları verdi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle devam etti. Açılış törenine; siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşu yöneticileri ve çok sayıda SİPKİ ailesi mensubu ve davetliler katılım gösterdi.

"BİRLİKTELİĞİMİZİN VE KÖKLERİMİZE BAĞLILIĞIMIZIN SİMGESİ OLACAK"
Törende açılış konuşmasını yapan SİPKİ-DER Aliağa Şube Başkanı Yunus Akın, şubenin açılışından duyduğu gurur ve mutluluğu dile getirdi. Akın, "SİPKİ-DER ailesi olarak temel amacımız; kültürümüzü yaşatmak, dayanışmayı sağlamak ve eğitim, spor, kültür, sanat, bilim, teknoloji gibi alanlarda faaliyet göstererek toplumsal kalkınmaya katkıda bulunmaktır. Aliağa'da açtığımız bu yeni şube, sizlerin desteğiyle birliğimizin ve köklerimize olan bağlılığımızın bir simgesi olacaktır" ifadelerini kullandı. Derneğin kuruluşunda emeği geçenlere, törene katılan misafirlere ve Aliağa halkına teşekkür eden Akın, şubenin hem aile değerlerini gelecek nesillere aktaracağını hem de Aliağa'nın sosyal dokusuna renk katacağına inandıklarını belirtti. Ayrıca, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Aliağa'yı ilk ziyaretinin 91. yıl dönümüne denk gelen bu anlamlı günde, ulu önderi saygı ve minnetle andıklarını sözlerine ekledi.

"GEÇMİŞTEN ALDIĞIMIZ MİRASLA GELECEĞE ODAKLANIYORUZ"
SİPKİ-DER Genel Başkanı Menderes Öztürk, derneğin 2022 yılında kurulduğundan bu yana Türkiye ve Avrupa’da kültürel mirasa sahip çıkma adına önemli bir yol kat ettiğini belirtti. “Kültür bir toplumun mirasıdır” diyerek, kültürünü disiplinle koruyan toplumların daha güçlü bir şekilde geleceğe yürüdüğünü vurgulayan Öztürk, kültürünü kaybeden toplumların ise yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını ifade etti.

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI GELECEĞİN MANTIK İLKELERİNİ OLUŞTURUYOR
Öztürk, günümüzde sivil toplum kuruluşlarının, özellikle Avrupa’da, siyaset, diplomasi ve politika alanlarında önemli bir denge unsuru haline geldiğini belirtti. " Sivil toplum kuruluşları, başta Avrupa olmak üzere, artık siyaset, politika ve diplomaside denge unsuru olarak önemli bir rol üstlenmektedir. Aynı zamanda barış köprüsü görevi görerek, oluşan arz ve talep dengesizliklerinde bu boşluğu doldurmak adına köprü vazifesi görmüşlerdir. Son dönemlere baktığımızda, Türkiye’deki sivil toplum kuruluşlarının gerçekten aktif siyaset ve bürokrasiye yön verdiğini açıkça görebiliyoruz. Bugün Avrupa’da, sivil toplum kuruluşları; eğitim, spor, kültür, sanat, bilim, teknoloji, inovasyon, iş dünyası, siyaset ve politikayı kendi dinamikleriyle şekillendirmekte, aynı zamanda geleceğin mantık ilkelerini oluşturmaktadır." dedi. 

SİPKİ-DER KENDİSİNİ VE TARİHİNİ DIŞLAMAYAN BİR REALİTEYİ TEMSİL ETMEKTEDİR
SİPKİ-DER’in çalışmalarının, klasik aşiret anlayışından farklı bir çizgide şekillendiğini, yalnızca kültürel kimlikleri koruyarak değil, aynı zamanda modern bir vizyonla hareket ettiklerini belirten Öztürk " SİPKİ-DER, bu hassasiyetlerle beraber kendi çalışma alanını; geleceğin aklı, mantığı, inovasyonu ve misyonu ile klasik bir aşiret anlayışından ayırarak şekillendirmiştir. Aşiretçiliğe karşı olan, yalnızca aşireti kültürel bir kimlik olarak tanımlayan; aynı zamanda özünü kaybetmeyen, kendisini ve tarihini dışlamayan bir realiteyi temsil etmektedir. Bu anlamda geçmişten bugüne baktığımızda, başta SİPKİ-DER olmak üzere birçok aşiret, gerek Osmanlı gerekse, Cumhuriyet dönemlerinde Türkiye'nin kurucu kadrosunda yer alarak, bugün ülkemizin var olma sürecine milli beka açısından katkı sağlamıştır." Dedi.

GÜNÜMÜZÜN AKLI VE MANTIĞIYLA HAREKET EDİYORUZ
SİPKİ-DER’in, başta Ortadoğu ve Türkiye’de birlik ve beraberliği sağlamak adınada bir araya geldiklerini belirten Öztürk " İnanıyoruz ki, bu çalışmalara öncülük eden ve birçok ilde faaliyet gösteren, aynı zamanda Avrupa’da da temsilcilikleri bulunan SİPKİ aşireti ve SİPKİ-DER çatısı altındaki diğer aşiretler, yeniden kurumsal kimliklerini kazanarak başta Ortadoğu ve Türkiye’de birlik ve beraberlik için bir araya gelmektedir. Günümüzün aklı ve mantığıyla hareket ederek, toplumda yavaş yavaş hak ettiği yeri bulmaktadır.Şu bilinmelidir ki: Adımız Ağrı, Diyarbakır, Çanakkale, Edirne; soyadımız Türkiye’dir." Dedi.

AVRUPA'DAN ULUSLARARASI BİR MODEL
SİPKİ-DER’in 2022 yılında kurulduğundan bu yana, sadece bir aile birliği değil, aynı zamanda kadınları, gençleri, akademisyenleri ve girişimcileriyle geleceğe yön veren bir toplumsal dayanışma hareketine dönüştüğünü ifade eden SİP-DER Avrupa strateji başkanı Murat Atasever, Avrupa’daki SİPKİ ailesinin temsilcisi olarak, Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı tarafından başlatılan Vatandaş Diplomat Projesi’nin de aktif bir parçası olduklarını belirtti. "Biz bu yapıyı sadece Türkiye için değil, aynı zamanda uluslararası toplumda saygı duyulan bir model haline getirmek için uğraşıyoruz" diye ekledi.

DİJİTAL KÜLTÜREL BELLEK PROJESİ
SİPKİ-DER’in beş yıllık kültürel projelerinin önemine değinen Atasever, UNESCO'nun kültürel miras kriterlerine uygun dijital bir kültürel bellek projesi gerçekleştirdiklerini vurguladı. Bu projede, her SİPKİ ailesi bireyinin ailesine, geçmişine ve geleceğine dair birçok bilgiye ulaşacağını ifade etti. Atasever, projeye katkıda bulunacak tüm katılımcılara çağrıda bulunarak, “Kendini SİPKİ ailesi olarak tanımlayan her bir birey, yaratacağımız proje içerisinde ailesini, geçmişini ve nereye gideceğine dair birçok argüman bulacak. Bunun için sizlerin desteğine ihtiyacımız olacak. Bize doğru bilgileri, verileri aktaran herkes bu sürece katkıda bulunacak” dedi.

KARDEŞLİK KÖPRÜSÜ KURUYORUZ
Açılışın, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Aliağa’ya ayak bastığı günün yıl dönümüne denk geldiğini hatırlatan Atasever, “Biz burada doğu ile batı arasında bir kardeşlik köprüsü kuruyoruz aslında. Avrupa’daki aile bireylerimizi Anadolu’daki köprülerle birleştiriyor, yeniden buluşturuyoruz. Bugün burada bulunmamız, sadece bir açılış değil, aynı zamanda tarihsel bir vefa örneğidir. Bugün, bu tarih, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Aliağa'ya ayak bastığı günün yıl dönümüne denk gelmektedir. Atatürk'ün doğrudan halkla temas kurduğu, milletiyle bütünleştiği o eşsiz mirası, biz bugün bilimle, kültürle, kardeşlikle yeniden yaşatıyoruz. İzmir'in güzide ilçesi Aliağa, bizim için sadece bir yerleşim yeri değil, bir vizyonun, bir buluşmanın ve bir inancın merkezidir.” dedi.

EĞİTİMLİ KADIN, GÜÇLÜ TOPLUM
Son olarak, "Eğitimli kadın, güçlü toplumdur. Bilinçli gençlik, aydın yarınlardır. Kültürünü koruyan toplum, geleceğini güvence altına alır" diyerek sözlerini tamamlayan Atasever, Aliağa’daki şubenin tüm katılımcılara hayırlı olmasını diledi. Açılış konuşmalarının ardından Sipki ailenin mensuplarıyla açılış kurdelesi kesildi.