SİGORTALININ İŞYERİNDE ÖLDÜRÜLMESİ İŞ KAZASIDIR
İzmir Haberleri / Manisa Haberleri / Aydın Haberleri / Denizli Haberleri / Kütahya Haberleri / Afyonkarahisar Haberleri / Uşak Haberleri / Muğla Haberleri / Ege Haberleri /
Yrd. Doç. Dr. Çalış, “İzinli bulunduğu sırada işyerine gelerek kazaya uğrayan işçinin izinli bulunduğu sürede işyeri ile olan hukuki ilişiği devam ettiğine göre, durumu iş kazası içinde nitelendirilmektedir” dedi
İş sağlığı ve güvenliği, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını konu edinen bir bilim dalı olarak gelişmiş ülkelerde oldukça önem kazandı. Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği, 30 Haziran 2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile düzenlendi.
Kanun’da iş kazası, işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen özre uğratan olay olarak tanımlanmakla birlikte uygulayıcılar çoğu zaman nasıl yorumlanacağı bilinmeyen durumlarla karşılaşıyor. Mahkemelerde yapılan yorumlamalar sırasında meydana gelen çelişkili durumlar ise, Yargıtay tarafından giderilerek, yasal boşluklar içtihatlarla dolduruluyor.
4-10 Mayıs tarihlerinde bu yıl 30.’su düzenlenecek olan “İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası” kapsamında uzmanlar, bu durumları ele alarak dikkat çekmeyi planlıyor. Konu hakkında görüşlerini açıklayan Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gülben Çalış, “İncelenen 300 Yargıtay kararında sigortalının işyerinde bulunduğu sırada meydana gelen iş kazalarının önemli bir yer tuttuğu görülmektedir. İşyeri kavramı incelendiğinde, işverenin işyerinde ürettiği mal ve hizmet ile nitelik yönünden bağımlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçların da işyerinden sayıldığı görülmektedir” dedi.
2012 yılında çıkarılan kanun kapsamında işçinin işyerinde bulunması yanında kaza ile iş arasında bir illiyet bağı (neden-sonuç ilişkisi) bulunması gerektiği unutulmamalı. Yrd. Doç. Dr. Çalış, bu kapsamda Yargıtay’ın önemli kararlar aldığını belirterek, “Yargı kararları, ‘İşyerinde düşme sonucu ölüm iş kazasıdır’, ‘İşyerinde yatarken ölen sigortalının, sigorta olayı iş kazasıdır’, ‘Sigortalının işyerinde intihar etmesi hali de iş kazası kavramına girer’, ‘Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada öldürülmesi iş kazasıdır’, ‘Sigortalının asıl işini yapmaksızın geçen zamanda uğradığı kaza iş kazasıdır’ ve ‘İzinli bulunduğu sırada işyerine gelerek kazaya uğrayan işçinin izinli bulunduğu sürede işyeri ile olan hukuki ilişiği devam ettiğine göre, durumu iş kazası içinde nitelendirilmektedir’ şeklinde olmakta olup kaza ile iş ilişkisi arasındaki illiyet bağını dikkate alarak yorumlama yapmaktadır” dedi.+
“İŞVEREN İŞÇİSİNİ KORUMAK ZORUNDADIR”
Yargı kararlarınından da anlaşılacağı üzere, işveren işyeri sınırları içindeki işçisini hangi nedenle oraya gelmiş olursa olsun korumak zorunda. Bu konunun önemine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Çalış, “Bu düzenlemede bir tarafın haklarını korumak pahasına bir başka tarafa haksızlık da yapılabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle kişilerin haklarını iyi niyet kurallarına uygun olarak kullanmaları gerekmektedir. Belirli mutlak bir düzenleme olmamakla beraber, hak kullanımında sınır, ‘hayatın normal akışı içinde makul ve yasal kabul edilebilecek bir nedenle sigortalının işyerinde bulunduğu sırada’ şeklinde anlaşılmalıdır” diye konuştu. / Kaan Kaya-Hakan Sertkaya-Hakan Akgün /// EGE BASIN GRUBU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.