RAMAZAN’DA KALP KRİZİ RİSKİNE DİKKAT!
Beslenme düzeninin tamamen değiştiği Ramazan ayında; kalp, tansiyon ve şeker hastalarının dikkatli hareket etmeleri gerekiyor. Tüm gün süren açlığın arkasından tüketilen hamur işleri, tatlılar, kırmızı et gibi besinler kalp krizi riskini artırarak yaşamı tehdit ediyor. Emsey Hospital'dan Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Sinan Göçer, kalp krizlerinin en yoğun görüldüğü sahur ve iftar sonrası dönemlere dikkat çekerek önemli açıklamalarda bulunuyor.
KALP KRİZLERİ SAHUR VE İFTAR SONRASINDA GERÇEKLEŞİYOR
Ramazan ayında kalp krizi sayısında herhangi bir artış olmuyor ancak genel tabloya bakıldığında bu ay içerisinde gerçekleşen kalp krizlerinin sahur ve iftar saatlerinde yoğunlaştığı görülüyor. Özellikle bol yağlı, kalorili ve hızlı yenilen iftar yemeklerinden ve sigara içiminden sonra hastaların kalp krizi geçirme riskleri artıyor. Sahur yapılmaması da yine vücudun dengesinin bozulmasına ve sıvı kaybı yaşanmasına neden olacağı için bu öğünün kesinlikle atlanmaması gerekiyor.
DOKTOR KONTROLÜ ŞART!
Kalp ve yüksek tansiyon hastalarının doktor kontrolü ve onayı olmadan oruç tutmaları ciddi tehlikeler doğurabiliyor. Oruç sürelerinin kısa olduğu Ramazanlarda genel durumu uygun hastaların oruç tutmalarında sakınca bulunmayabiliyordu ancak sürelerin uzadığı ve sıcaklıkların arttığı bu dönemde kalp hastaları için oruç tutmak ciddi bir risk barındırıyor. Kalp hastaları yaklaşık 15 saat boyunca düzenli alınması gereken ilaçlarını alamıyor ve elektrolit, su ve tuz kaybına maruz kalıyorlar. Uzun süre su içilememesi ise tansiyon düşüklüğüne ve kalpta sorunlara yol açabiliyor. Kanın koyulaşmasına bağlı olarak toplardamar tıkanmaları ve koroner damar tıkanmalarına bağlı olarak kalp krizi, beyin damarlarının tıkanmasına bağlı olarak felç geçirme ihtimalleri artıyor.
Eğer kişi yakın zamanda kalp krizi geçirmişse, düzensiz hipertansiyonu varsa özellikle de şeker hastası ise oruç tutarken ekstra dikkatli olması gerekiyor. Risk grubunda yer alan bu kişilerin oruç tutmadan önce mutlaka sağlık kontrolünden geçmeleri gerekiyor.
ÖĞLE UYKUSU KALP KRİZİ RİSKİNİ AZALTIYOR
Ramazan ayı boyunca, risk grubundaki kişilerin öğle sonralarında 1-2 saat uyumaları dinlenmelerine ve açlığın yarattığı stresten kurtulmalarına yardımcı oluyor. Ayrıca öğle uykusu uyuyanların kalp krizi geçirme riskinin, uyumayanlara göre çok daha düşük olduğu görülüyor. Öğle uykusu yalnızca fizyolojik olarak değil ruhsal olarak da fayda sağlayarak, zamanın daha hızlı geçmesini ve uyku sonrası zamanın daha verimli değerlendirilebilmesini sağlıyor.
KALP HASTALARI GÜNDÜZ SAATLERİNDE DIŞARI ÇIKMAMALI
Kalp hastalığı olduğu halde oruç tutmak isteyen kişilerin, güneşin etkisini en fazla gösterdiği gündüz saatlerinde dışarı çıkmamaları ve fiziksel aktivitelerini kısıtlamaları gerekiyor. Sıcak havayla birlikte sarf edilen enerji, su ve mineral kaybına yol açarak kriz riskini artırıyor.
ÜÇ ÖĞÜN KURALI RAMAZAN’DA DA DEVAM ETTİRİLMELİ
Ramazan ayında öğün sayısının ikiye düşmesiyle birlikte metabolizmada yavaşlama, az öğün sayısı nedeniyle çok hızlı ve fazla miktarlarda yemek yeme durumları kalp krizine zemin hazırlayabileceği için, öğün sayısını üçe çıkarmak faydalı olacaktır. İftarda başlangıcı hafif bir çorba ile yapıp aradan yaklaşık bir saat geçtikten sonra çok ağır olmayan bir yemekle ikinci bir öğün daha oluşturulmalı ve sahur kesinlikle ihmal edilmemelidir.
YETERLİ MİKTARDA SU TÜKETİLMELİ
Hava sıcaklıkları vücutta sıvı kaybının artmasına ve kişilerin halsiz düşmelerine neden olabiliyor. Bu durumun önüne geçebilmek için, sahur ve iftar arasındaki dönemde yeterli miktarda su tüketilmeli ve su kaybını artıracak besinlerin özellikle de kahvenin tüketiminden kaçınılmalıdır. / EGE BASIN GRUBU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.