Tüpraş’ın özelleştirilmesine karşı eylemlerini sürdüren Tüpraş işçileri bugün yarım gün iş bıraktılar. Tüpraş’ın Aliağa, Kırıkkale, Kocaeli ve Batman’da kurulu dört rafinerisi ile Yarımca Petro-Kimya Tesisleri’nde çalışan Petrol-İş üyesi işçiler yarım gün iş bırakma eylemiyle Tüpraş’ın satışını protesto ettiler.
Petrol-İş yöneticileri CHP Grubu’nda
Diğer yandan Petrol-İş Sendikası merkez ve şube yöneticileri ile Tüpraş işçilerinin bir bölümü de TBMM CHP Grubu toplantısına katılmak üzere Ankara’ya hareket etti. Tüpraş’ın Mart ayında İMKB Toptan Satışlar Pazarı’nda, mevzuata aykırı olarak satılan yüzde 14.76’lık payını 446 milyon dolara İsrailli işadamı Sami Ofer aldı. Sami Ofer’in hisselerinin değeri çok kısa süre içinde 1.2 milyar dolara yükselirken bu hukuksuz satıştan Ofer’in milyonlarca dolar haksız kazanç elde ettiği ortaya çıktı. Kamuoyunun gündeminden günlerce düşmeyen bu şaibeli satışla ilgili olarak Başbakan Recep Tayip Erdoğan satıştan önce Ofer ile görüşmesini önce inkar etti. Erdoğan aynı gün içinde bir başka açıklamasıyla da Ofer’le görüştüğünü itiraf etmek zorunda kaldı. Tüpraş’ın kamuda kalan yüzde 51’lik bölümü de 12 Eylül tarihinde yapılan ihale ile Koç-Shell ortaklığına satıldı. Her iki satışla ilgili olarak Sendika’nın yargıda açtığı davalar sürüyor.
Tüpraş’ın yüzde 51’lik hissesinin, Koç-Shell ortaklığına yapılan satışının kamuoyunda yanlış değerlendirildiğini, Tüpraş’ı yerli sermayenin aldığı şeklinde bir algılamanın olduğunu belirten Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın şunları söyledi:
“Burada bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Bu ortaklık yapısı her an değişebilir. Shell’in Koç ile ortaklığındaki payı yüzde 49’a kadar çıkabilir. Çünkü şartnamede bunların olmayacağına ilişkin hiçbir hüküm bulunmuyor. Belli bir süre sonra Shell’in hisselerini arttırmayacağını kimse garanti edemez. Koç-Shell ortaklığının bugünkü durumu, yabancı sermayeye karşı tepkileri önlemek açısından izlenen bir stratejidir. Shell’in konsorsiyumdaki yüzde 10’luk payı sabit kalsa dahi şu anda Tüpraş’taki yabancı payı yüzde 44’e ulaşmış bulunuyor. Tüpraş’ın kamunun elinden çıkmasıyla ülkemiz, enerji politikalarını belirleme inisiyatifini kaybedecek. Yine bu satışla ülkemiz büyük bir gelir kaybına uğrayacak kamu, Tüpraş’tan gelen katma değer ve vergi gelirlerinden mahrum bırakılacak. Tüpraş’ın şartnamesinde üretim, yatırım ve istihdama ilişkin olarak hiçbir koşul getirilmiyor. Biz Sendika olarak Tüpraş gibi stratejik kuruluşların kamuda kalması gerektiğini savunuyoruz. Tüpraş’taki yüzde 14.76’lık satış da, yüzde 51’lik blok satış da Türkiye’nin zararınadır. Toplumsal çıkarı koruma görevini üstlenen Sendikamız, Tüpraş’ın özelleştirilmesine karşı verdiği mücadelesini sürdürmekte sonuna kadar kararlıdır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.