POKEMON GO CANINIZI YAKMASIN
Kişinin kendisine ve çevresine zarar verme riski taşıyan Pokemon Go oyunu, uzmanları endişeye düşürdü. Kln. Psk. Mehmet Dinç “Oyunlar bilinçli kullanılmadığında bağımlılık oluşturuyor. Sanal ve gerçeği ayırt etme sorunları ortaya çıkıyor. Gerçek hedefler yok oluyor” dedi
Yeni neslin en hareketli mobil oyunu olarak tanımlanan Pokemon Go çılgınlığı hızla yayılırken Yeşilay’dan kritik uyarılar geldi. Kurumun Yönetim Kurulu Üyesi Kln. Psk. Mehmet Dinç, insanların teknolojiyle ilişkisinin bozulduğuna dikkat çekerek “Oyunlar hayatımızı etkiliyor. Yanlış kullanıldığında kişinin kendisi ve çevresi psikolojik ve fiziksel zarar görüyor. Hayata karşı hedefler yok olabiliyor” açıklamasında bulundu. Teknoloji bağımlılığının tehlikelerine vurgu yapan Dinç şöyle devam etti: “Bugün direksiyon başında bile telefon kullanılıyor. Öyle ki bu insanlar kendine, ailesine ve çevresine olan sorumluluklarını unutuyor. Bu da aile içi sorunlara, iletişimsizliğe, çocuklarda asosyalliğe sebep oluyor. Teknolojiyle ilişkide kişiye ve çevresine psikolojik ve fizikler zararlar veriliyorsa, bu tehlikelidir. Bu yüzden sistemi bilinçli kullanmak gerek.” Pokemon Go oyununun “hareketliliği sağladığı” görüşlerinin de yanlış olduğunu belirten Dinç, çocuk ve gençleri ekrana bağlayan bu oyunun sağlık açısından bir getirisinin olamayacağını, sağlıklı ve kaliteli bir yürüyüş ve koşunun teknolojiden uzak, doğayı hissedebilecek ve çevreyle ilgiyi kesmeden mümkün olabileceğini söyledi.
“OYUNLAR BİREYSELLEŞME VE YALNIZLAŞMAYA YOL AÇIYOR”
Tüm dünyayı kasıp kavuran Pokemon Go oyunu gençler arasında da oldukça yaygınlaşmaya başladı. Bu tür oyunları sohbet edilebilecek ya da fikir alışverişlerinde bulunulabilecek platformlara dönüştürmeye çalışmanın daha faydalı olacağına da vurgu yapan Dinç, şunları söyledi: “Oyunlarda şiddet ve cinsellik çok kullanılıyor. Pokemon Go kavgaları da yaşanabilir. Ama bunun temelinde insanın kodlarına verdiği zararlar var. Yani 3-5 saat oynadıktan sonra gerçekle sanalı ayırt etme problemi yaşanabiliyor. Sunulan oyunla ilgili bir çerçevenin çizilmesi gerek. Bu konuda çalışmalar yapmış bilim insanlarıyla ortak hareket etmek gerek. Yanı sıra bireyselleşmeye ve yalnızlaşmaya yol açan bu tür oyunlar her ne kadar sokağa çıkmaya yönlendirse de kişiyi nihayetinde arkadaşlarla vakit geçirme gibi asosyalliği engelleyecek farklı etkinlikleri gerçekleştirme yerine asla geçemez.”
“ÇOCUK VE GENÇLERİMİZ CİDDİ ZARARLAR GÖREBİLİR”
Oyun indirimi ve mail üzerinden de ciddi güvenlik tehlikeleriyle karşılaşılabileceğine dikkat çeken Dinç, “Oyun oynayanlar hem kendi hem de başkalarının mallarına, canlarına ve psikolojik gelişimlerine zarar vermeyecek şekilde gerçekleşirse problem kalkar. Oyunlar hayata karşı sorumlulukların önüne geçmemeli. Sosyal çevreyi ve işleri bozmamalı. Klasik oyunlar oturularak ya da sadece bir oda içerisinde hareket edilerek oynanırken Pokemon Go insanları harekete geçiriyor, yürütüyor, koşturuyor. Ama o hareket çevreye dikkat edilmeden yapılırsa sorunlar büyür. Pokemon bulmak için bilinmeyen, tehlikeli ortamlara da gitmek de başka bir sorunu ortaya çıkarıyor. Bu oyun çocuk ve gençlerimize ciddi zararlar verebilir.” diye konuştu.
BİLİM ADAMLARINA ÇAĞRI
Mehmet Dinç, Yeşilay olarak teknoloji bağımlılığı üzerinde durduklarına önleyici ve koruyucu çalışmalar yaptıklarına dikkat çekerek “Diğer sivil toplum kuruluşları da bu konu üzerine odaklanmalı. İnsanlara teknolojinin nasıl faydalı kullanıldığını öğretmeliyiz. Bu alanla ilgili çalışan sosyolog, psikolog ve devlet kademelerinde her kim varsa çalışmalarını hızlandırmalı” sözlerinde bulundu. Buradaki mağduriyetler de göz önünde bulundurulmalı ve önlemler alınmalıdır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.