PETKİM Özelleştirilmelidir

PAGEV (TÜRK PLASTİK SANAYİCİLERİ ARAŞTIRMA, GELİŞTİRME VE EĞİTİM VAKFI) BAŞKANI SELÇUK AKSOY, “GERÇEKTEN KAMU YARARI DÜŞÜNÜLÜYORSA PETKİM BİR AN ÖNCE ÖZELLEŞTİRİLMELİDİR”

Plastik sektörünün uzun yıllardır özlemini duyduğu yeni yatırımların yolunu açacak olan Petkim özelleştirmesinin bir türlü yapılamaması nedeniyle bir açıklama yapan PAGEV (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı) Başkanı Selçuk Aksoy, sektörün dünyada Çin"den sonra ithalata bağımlı ikinci büyük plastik işleyicisi haline geldiğini söyledi. Aksoy, “Petkim"in özelleştirilmesinde kamu yararı yok da Türk plastik sanayicisinin ham madde için yurt dışına yılda 7 milyar dolar ödemesinde var mı?” diye sordu. Selçuk Aksoy, özelleştirmenin etki analizi yapılırken Petkim"in içinde bulunduğu piyasanın iyi değerlendirilmediğini düşündüğünü söyledi. Türk plastik sektörünün Türkiye"nin en fazla katma değer yaratan ve en hızlı büyüyen sektörü konumunda bulunduğunu belirten Aksoy, “Her yıl ortalama yüzde 15 büyüyen, direkt ve dolaylı ihracatını 7 milyar doların üzerine çıkaran sektörümüzün ham madde açığı da giderek artıyor. Sektör, 2007 yılında ihtiyaç duyduğu ham maddeyi yüzde 83 oranında ithalatla karşıladı. Kurulduğu yıllarda atıl kapasitesi olan Petkim, zaman içinde sektörün büyüme hızına paralel yatırım yapamadığı için şu anda ihtiyacı karşılayamıyor” dedi. Dışa bağımlılığın özellikle çoğunluğu KOBİ ölçeğinde olan firmaları, gerek maliyet gerekse teknoloji açısından zorladığının altını çizen PAGEV Başkanı, “Ne yerli ne de yabancı özel sektör bu güne kadar devlete rakip olmaya cesaret edip de bu alanda yatırım yapmadı. Oysa Petkim özelleştirilirse, artan ham madde ihtiyacını karşılamak için ülkeye önümüzdeki 5 yıl içinde en az 20 milyar dolarlık yatırım çekilecektir. Sadece bu rakam bile Türkiye"ye büyük bir katkıdır” diye konuştu.  Selçuk Aksoy, Körfez ülkeleri ve İran"ın, petrokimya sektörüne yaptıkları yatırımların ardından şu anda plastik işleme sektöründe de yatırımları özendirmeye başladıklarını, ancak bu ülkelerde özel sektör bilincinin henüz çok yavaş geliştiğini belirterek, Türkiye ham madde entegrasyonunu sağlayamazsa, plastik işleyen firmaların son 15 yılda oluşturduğu rekabet gücünü ister istemez kaybedebileceklerine dikkati çekti. Petkim"in özelleştirilmesinin plastik sektörü ve ülke ekonomisine getireceği kazanımlar hakkındaki değerlendirmelerini sürdüren PAGEV Başkanı Aksoy, “Türkiye, plastik ham madde ithalatına 2006 yılında 5,3 milyar dolar, 2007 yılında da 6,8 milyar dolar döviz ödedi. Plastik sektörü, 2014 yılında 13 milyon tonluk üretim kapasitesine ulaşarak Almanya ile birlikte AB ülkeleri içinde lider olmayı planlıyor. Bu hedefe ulaşıldığında sektörün yıllık plastik ham madde ihtiyacı 13 milyon ton, yani bugünkü Petkim kapasitesinin 19 katı olacak. Bu ihtiyaç ya tümüyle ithalatla karşılanacak ve yılda 26 milyar dolar döviz ödenecek, ya da bu döviz Türkiye"de kalacak. İthalata bu düzeyde döviz ödenmemesi ve katma değerin Türkiye"de kalıp ülke refahını yükseltmesi için Petkim"in mutlaka özelleştirilmesi, Petkim üretim kapasitesinin ülke ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye getirilmesi ve ülkemize yeni Petkim"leri kazandıracak yatırımların yapılması gerekiyor” diye konuştu. Selçuk Aksoy, ayrıca Avrupa Birliği ülkeleri arasında üretim bakımından İngiltere ile birlikte 5. sıraya yükselen Türk plastik sektörünün 2007 yılında direkt ve dolaylı olarak 7 milyar dolarlık ihracat yaptığını ve 15 milyar dolarlık üretim büyüklüğüne ulaştığını, plastik sektörünün 200 binin üzerinde kişiye iş sağladığını kaydetti. PAGEV Başkanı açıklamasında, Türkiye"nin şu aşamada önemli bir dönemeçte bulunduğuna ve alınacak kararın sadece Türk plastik sektörünü değil ülkemizin de geleceğini etkileyeceğine dikkat çekti. Selçuk Aksoy, “Petkim"i özelleştirerek plastik sektörünü 2014 yılında 40 milyar dolarlık üretim, 16 milyar dolarlık katma değer sağlayan, 12 milyar dolarlık direkt ihracat yapan ve dolaylı ihracatı ile yılda en az 20 milyar dolar döviz kazandıran bir sektör konumuna mı getireceğiz? Yoksa yeni yatırımlarla dünya ölçeğinde bir petrokimya tesisi olabilecekken, gerekenin çok altında kalan yatırımlarla sektör için yetersiz kapasiteye sahip bir Petkim ile mi yetineceğiz? Rakamlar hangisinin kamu yararına olduğunu en doğru biçimde ortaya koyuyor” dedi.  PAGEV Başkanı Selçuk Aksoy, Türkiye"nin rafineri – petrokimya entegrasyonunu sağlayarak ithal edilen ham petrole ton başına 50 – 100 dolar katma değer katarak petrol ürünlerini ihraç etmek yerine plastik ham maddesi üreterek ton başına 1600 dolar katma değer sağlanabileceğinin de altını çizdi.