PETKİM Korumacılığına İtiraz

PAGEV: EK VERGİ PETKİM’İ DEĞİL BATILI FİRMALARI KORUYOR

Çin Halk Cumhuriyeti’nden yapılan PVC hammaddesi ithalatına getirilen ek vergi kararının ardında başlayan tartışma giderek şiddetleniyor. Sektör temsilcileri; getirilen verginin sektörü zor durumda bırakacağı ve bu işten tek kârlı çıkan tarafın Türkiye’ye hammadde ve ürün satan batılı firmalar olduğunu açıklarken, ek vergi için başvurunun PETKİM tarafından yapıldığının ortaya çıkması kafaları karıştırdı. Oysa PETKİM tarafından yapılan açıklamalarda; kararın Bakanlar kurulunun insiyatifinde olduğu ve kendilerinin bir başvurusunun olmadığı söylenmişti. Ancak Dış Ticaret Bakanlığı web sitesindeki bilgiler başvurunun PETKİM tarafından yapıldığını açıkça ortaya koyuyor.

Plastik sektörü ile tek yerli üretici PETKİM’i karşı karşıya getiren tartışma, geçtiğimiz günlerde Çin’den yapılan PVC hammaddesi ithalatına ton başına 320 dolar ek vergi konması ile başladı. Sektör adına Dış Ticaret Müsteşarlığı’na bir mektup yazarak bu verginin haksız olduğunu ve kaldırılması gerektiğini savunan PAGEV (Plastik Araştırma Geliştirme Eğitim Vakfı) Başkanı Selçuk Aksoy ve PAGDER Başkanı Hayrullah Yelkenci, hızlı bir gelişim sürecine giren sektörün bu vergi ile rekabet gücünü kaybedeceği tek kazançlı tarafın Türkiye’ye hammadde satan batılı firmalar olacağını belirtmişlerdi.

PAGEV Başkanı Selçuk Aksoy, yıllardır piyasanın talebine uygun yatırım yapmayan PETKİM’in, iç talebin ancak yüzde 21’lik kısmını karşılayabildiğini geri kalan kısmın ise başta Çin olmak üzere yurtdışından ithal edildiğini belirtirken, “Çin’den ithal edilen PVC fiyatları PETKİM’in fiyatının sadece yüzde 6 altında. Bu ithalata getirilecek vergi, zaten talebi karşılayamayan PETKİM’i değil, Türkiye’ye hammadde ve ürün satan diğer batılı firmaları korur. Bu vergiden zararlı çıkanlarsa PVC işleyen sektörün yanı sıra tüm nihai tüketiciler olacak” dedi.

Bu açıklamanın ardından PETKİM’in basın yayın organlarında yer alan, konuyla ilgili taraf olmadıkları ve kararın tamamen Bakanlar Kurulu insiyatifinde olduğu açıklamalarına yanıt yine PAGEV Başkanı Selçuk Aksoy’dan geldi. İlgili yönetmelikler gereği böyle bir kararın alınması için mutlaka mağdur olan yerli üreticiler tarafından başvuru yapılması gerektiğinin altını çizen Aksoy, Resmi Gazete'de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararı ekindeki Dış Ticaret Müsteşarlığı tebliğinde yerli üretici firmaya ait 'gizli olmayan başvuru özeti'ne atıfta bulunulduğunu ve DTM'nin web sitesindeki adresinin belirtildiğini söylüyor. Aksoy ayrıca, bu dosyada başvuru ve koruma talebinin PETKİM tarafından yapıldığının açıkça görüldüğü, dileyen herkesin www.dtm.gov.tr/ithalat/gozkor/ithalat.htm  adresinden bu dosyaya ulaşabileceğini de ekliyor.

Belirli Ülkeler Menşeli Malların İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemleri Yönetmeliği incelendiğinde, bu tür başvurularda üreticinin pazar payı ve bu payın ithalattaki artışa bağlı olarak azalıp azalmadığının dikkate alındığı görülüyor. Çin’den yapılan ithalatın PETKİM’in pazar payını olumsuz etkilemesinin mümkün olmadığına dikkati çeken PAGEV Başkanı Selçuk Aksoy, “Başvuruda PETKİM’in bugünkü pazar payının tam kapasite çalışmasına rağmen yüzde 20 olduğu bu kapasiteyle pazarın daha fazlasına hitap edemeyeceği göz ardı edilmiştir” diye konuştu.

PETKİM’in pazar payının her yıl gerilemesinin nedeninin sürekli büyüyen plastik sektörünün hızına ayak uyduramaması ve yeni yatırım yapılmaması olduğu gerçeğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan PAGEV Başkanı şunları söyledi: “PVC maddesinin ithalatındaki artış hızı tüketimdeki artışa paralel gidiyor. Sektör hızla büyürken PETKİM’in üretimi bu büyümeye ayak uyduramıyor. Arz yetersizliği karşısında ithalata yönelen sektör ek vergi ile cezalandırılmamalı. Büyümeyen bir pazarda PETKİM’in payını ithalata kaptırdığı algısı yaratılıyor ki bu doğru değil. PETKİM’in verimsizlik ve aşırı maliyet sebebiyle şikâyet ettiği ve yıllardır azaltmaya çalıştığı personel sayasındaki azalma dahi ithalat artışına bağlanıyor.”

PAGEV Başkanı Selçuk Aksoy’un verdiği bilgilere göre, Çin 2005’teki 8 milyon tonluk üretimle PVC üretiminde global bir oyuncu haline geldi. Türkiye’ye yapılan ihracat ise iddia edildiğinin aksine tüm dünyaya yapılan ihracatın yanında çok önemsiz bir rakam. Aksoy, ek vergi ile azaltılmak istenen ithalatın, Çinli üreticileri değil Türk plastik sektörünü vuracağını söylüyor. Aksoy’un bu konudaki sözleri çarpıcı: “Ancak biz bu ucuz hammaddeye bugün erişemezsek, erişebilenler yarın ucuz ürünleriyle bizim üreticilerimizin başına bela olacak.”

Yıllar içinde PETKİM’in üretimi sabit kalırken, büyüme ve talep artışı nedeniyle hammadde ihtiyacını ithalat ile karşılamak zorunda kalan plastik sektörünün Romanya (107 bin ton), Almanya (60 bin ton), Macaristan (33 bin ton), İtalya (29 bin ton), Fransa (26 bin ton) ve ABD (23 bin ton) gibi ülkelerden yapılan PVC ithalatı hızla arttı. Çin’in ucuz fiyatları ile devreye girmesiyle de ithalat bu ülkeye kaydı. PAGEV Başkanı’nın bu noktada dikkati çektiği konu, Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın PETKİM’i korumak için aldığı ek vergi kararının aslında bu ülkelerden yapılan daha pahalı ithalatı koruma altına almış olması. Çünkü bu ülkelere yapılan ithalattan alınan damping vergisi ton başına 25 – 45 dolarken yeni kararla Çin’e ithalattan alınacak vergi 320 dolara çıkıyor.

Selçuk Aksoy, yarattığı katma değer ile Türk ekonomisinin üzerinde bir büyüme sergileyen ve ihracatını her geçen yıl artıran Türk plastik sektörünün, yıllardır tek bir çivi bile çakılmayan, rekabet gücünü kaybetmiş kurumları ayakta tutmak uğruna ek vergilerle yolunun kesilmemesini istedi.

Aksoy ayrıca, kanuna göre 30 gün içinde DTM’nin ilgili tarafların katılımına açık bir toplantı düzenleyeceğini, konuya taraf olmak ve bu toplantıya katılabilmek için ise DTM’ye bir form ile başvurmak gerektiğini aktardı. PAGEV ve PAGDER adına bu formu doldurup gönderdiklerini belirten Aksoy, aynı zamanda sektördeki firmalara da formu dağıtıp, herkesi yakından ilgilendiren bu konuya taraf olmaya çağırdıklarını da sözlerine ekledi.