Palandöken, kuralsızlık ve haksız rekabetin enflasyonu tetikleyen en büyük etkenler arasında yer aldığını belirterek, perakende yasasında yapılması gereken değişikliklerin, fiyat artışlarını kontrol altına almak için zorunlu olduğunu ifade etti. Ayrıca, denetimlerin yalnızca belirli iş yerleriyle sınırlı kalmaması, aksine kaynağından başlatılması gerektiğini savundu. Palandöken, esnafın ve tüketicinin lehine bir düzenleme için perakende yasasının acilen çıkarılması gerektiğinin altını çizdi.
Kuralsızlıktan kaynaklanan haksız rekabetin enflasyonu tetikleyen en önemli unsur olduğunu ifade eden TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken,“Tabii ki, piyasada rekabet edecek aktör sayısı azaldıkça fiyatlar yükselir veya tekelci bir zihniyetle mal stoklanarak, bu ürünlerin piyasaya arz edilme maliyetleri hesaplanıp ona göre sunulabilir.Herkesin şikayeti var ama sorunun çözümünde en önemli etken kuralların konması. Yani perakende sektörünü düzenleyen yasada eksikliklerin giderilmesi gerekiyor. Dünya nasıl yapıyorsa biz de öyle yapacağız. Dünya, haftanın belirli bir gününü tatil ilan etmiş ve açılış kapanış saatleri belirlemiş. Biz yıllardır bunu söylüyoruz ama kanun her yıl aynı kalıyor, değişiklik bir türlü gerçekleşmiyor. Perakende yasasının çıkarılmaması, enflasyonla mücadelede en önemli araç olmasına rağmen gündemin arka sıralarında kalıyor gibi görünüyor” dedi.
“YAPILAN DENETİMLERE KAYNAĞINDAN BAŞLANMALI”
Enflasyonu düşürebilmek için Perakende Yasası’nın bir an önce güncellenmesi gerektiğini söyleyen Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken,“Esnaf ve sanatkarın sıkıntısı kuralsızlıkta. Yoksa rekabet edecek, kendi maharetiyle ürettiği veya el zanaatlarıyla hazırladığı ürünleri satmasında bir sıkıntı yok. Sorun, güçlerin farklılığında. Aynı şekilde, esnaf ve sanatkarın önünün açılmasıyla ülkemizde yaklaşık 3 milyon esnafın geçim kaynağı olan haksız rekabetin önlenmesi için kurallar konmalı.Bu şekilde ancak enflasyon düşürülebilir. Aksi takdirde mevcut yasalardaki eksiklikler giderilmeden fiyatları kontrol altına almak, sadece üç beş iş yerinin denetimiyle veya fiyat artışlarının onlar tarafından yapıldığı imajını vermekle mümkün olmaz. Yapılan denetimlerde kaynağından başlanmalı, fiyat analizlerinde raftaki sürelerinin maliyetlerini artırdığını varsaymak gerekir” şeklinde konuştu.
“DENETİMLERİN FİYATLARA NE ÖLÇÜDE YANSIDIĞI ÖNEMLİ”
Temel gıda maddeleri gibi zorunlu tüketim mallarının da çok önemli olduğunu belirten Palandöken, “Örneğin, kil ile tuzla çamaşır veya bulaşık yıkamak mümkün değil. En çok fiyat artışlarına maruz kalan ev hanımlarının temizlikte kullandığı malzemelerin kimyasal içeriklerini incelemek gerekiyor.Rekabetin kurallarının konması için perakende yasasındaki eksikliklerin giderilmesi şart. Aksi halde yazılan cezaların tekrar vatandaşlardan çıkabileceği varsayılıyor.Bu nedenle herkesin Ahilik kültürü ve geleneği içinde kazanç sağlaması gereken bir şeydir. Aksi takdirde denetimler, ürünler tükendikten ve piyasaya arz edildikten sonra pek bir işe yaramayacaktır. Maliye, Ticaret ve Tarım Bakanlığı zaten denetim yapıyor. Personel sayısı ve yapılan işlerin fiyatların düşmesine ne kadar katkı sağladığını görmek önemlidir. Gerçekten yapılması gereken, yola çıkmadan önce tedbir almakla ilgilidir” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.