CHP ALİAĞA İLÇE BAŞKANI ÖZLEM ŞAN OĞUZHAN; “KADINA YÖNELİK HER TÜRLÜ ŞİDDETİ REDDEDİYORUZ VE KINIYORUZ”
ALİAĞA HABER/ ALFA TİVİ/ YENİVİZYON GAZETESİ / Cumhuriyet Halk Partisi Aliağa İlçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan kadına karşı şiddetin azalması ve bitmesi gerekirken her gün artarak devam etmesinin kabul edilemez bir durum olduğunu belirterek; “Ülkemizde son yıllarda kadına karşı şiddet ve cinayetlerin azalmasını hatta bitmesini beklerken aksine hızla arttığı görüyoruz. Kadına yönelik her türlü şiddeti reddediyoruz ve kınıyoruz. Artışa rağmen seyirci kalınmasını da kabul etmiyoruz.”dedi. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslar arası Dayanışma Günü nedeniyle yaptığı açıklamada Oğuzhan; “Kadın olmaktan başka suçu olmayan ve ‘öldürüleceğim yardım edin’ diye yalvarırken hunharca öldürülen kadınları koruyamayan bir anlayışı içimize sindiremeyiz.”dedi.
“İleri demokrasi bu mu?”
1999 yılından bu yana da tüm dünyada 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü olarak kabul edildiğini Türkiye’de de kadına yönelik şiddetin önlenmesi için çeşitli çalışmalar yapıldığını ancak sorunun giderek derinleştiğini belirten CHP Aliağa İlçe Başkanı Oğuzhan; “Sadece 25 Kasımlarda seslerini cılız bir şekilde duyurabilen kadınlarımız yılın 364 günü unutulmaktadır. İstatistiklere göre Türkiye'de her 10 kadından dördü şiddet görüyor. Adalet Bakanlığı verileri ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu raporuna göre Türkiye’de 2002 ile 2011’in ilk altı ayı arasında resmî rakamlara göre tam 4 bin 410 kadın öldürüldü. Niçin? Bir hiç uğruna. Ülkemiz aile içi şiddete karşı yurttaşını koruyamadığı gerekçesiyle AİHM tarafından suçlu bulunarak cezaya çarptırılan ilk ülke olarak tarihe geçti. Hükümet çeşitli yasal düzenlemeler getirdiyse de devlet kadını koruma konusunda beceriksiz kalıyor. Hala kadınlar pervasızca, utanmazca ve de barbarca öldürülmeye, tecavüze, işkenceye, dayak yemeye, psikolojik baskıya maruz kalıyor. Hal böyle iken, ortada bu kadar önemli ve yakıcı bir sorun varken hükümetin; özgürlüklerden, insan haklarından, demokrasiden, hele hele ‘ileri demokrasiden’ bahsetmeden önce iyice düşünmesi gerekir diye düşünüyorum. Türkiye Cumhuriyeti Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti ise ki öyledir. Çağdaş demokrasilerde devletin en önemli görevi, yurttaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Yaşama hakkı en temel insan hakkıdır. Devletin koruma kararına rağmen ‘öldürüleceğim’ diyen ve yardım için yalvarırken hunharca öldürülen yurttaşını, kadınını koruyamayan anlayışı nasıl kabul edebiliriz, kabul etmiyoruz. Etmemiz de beklenemez.”dedi.
“Her alanda eşitlik olmadan kadına şiddet önlenemez”
“Kadına karşı şiddet, öncelikle bir zihniyet sorunudur. Çözecek olan siyasi iktidar, konunun takipçisi de partimizdir ” diyen CHP İlçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan, “ Halen 4 milyona yakın kadının okuma-yazma bilmediği, kadınların işgücüne katılma oranının yüzde 28 civarında olduğu, kayıt dışı olarak ücretsiz aile işçisi konumunda tarımsal alanda çalışanların yüzde 78’ni kadınların oluşturduğu, toplam 2 bin 948 belediye başkanının sadece 27'sinin kadın olduğu, kadınların mecliste sadece yüzde 14 oranında temsil edildiği bir ülkede, bu ve buna benzer tüm eşitsizlikleri gidererek ancak şiddeti besleyen unsurları yok edebiliriz ve bu konuda yol alabiliriz. Cumhuriyet Halk Partisi, kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi için yapılan tüm çalışmalara katkı koyacak ve bu sorun ortadan kaldırılıncaya kadar da bu net tavrını kararlı bir şekilde sürdürmeye devam edecektir.”dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.