Türkiye’de ‘Kurumsal Sosyal Sorumluluk’ konusunda öncü kimliğiyle tanınan ve ‘OPET Bilinçli Toplum Projeleri’nin lideri OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, iş dünyasında elde ettikleri başarılarla adından söz ettiren kadınları bir araya getiren ‘Women to Watch’ platformu tarafından sürdürülebilir sosyal sorumluluk projeleri ile fark yarattığı için “Yaşam Boyu Onur Ödülü”ne layık bulundu.
MediaCat ve Advertising Age işbirliğiyle Türkiye’de bu yıl 4’üncüsü düzenlenen ‘Women to Watch – Fark Yaratan Kadınlar 2016’ Ödül Töreni, 9 Kasım tarihinde Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşiyor.
Organizasyon kapsamında her biri alanında bir marka haline gelen ‘OPET Bilinçli Toplum Projeleri’nin lideri OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, sosyal sorumluluk projeleri ile fark yarattığı için “Yaşam Boyu Onur Ödülü”ne layık bulundu.
Organizasyon komitesi tarafından Öztürk’ün liderliğini üstlendiği başarılı ve istikrarlı sosyal sorumluluk projeleriyle topluma örnek olması, ana görevi dışında projeler yaratıp markasına ait iş gücünü kanalize ederek toplumda fark yaratması ve topluma cesaret aşılaması nedeniyle bu ödüle layık görüldüğünü belirtildi.
Ödülünü Gazeteci Vahap Munyar’dan alan OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, törende yaptığı konuşmada, toplumsal fayda yaratmanın en önemli görevleri arasında olduğunu söyledi.
OPET’in kurum kültürü doğrultusunda sosyal sorumluluk projelerine odaklandıklarını belirten Öztürk, bu ödüle layık görülmekten duyduğu onur ve gururu dile getirdi ve şöyle devam etti:
“Her şeyden önce bu ülkenin ve insanının en iyiyi hak ettiğine inanıyorum ve bir birey olarak ülkeme, insanımıza emek verenlere, bize değer verenlere karşı görev ve sorumluluklarımız olduğunu düşünüyorum.
Ticari faaliyet gösteren bir şirket olmamıza rağmen içinde bulunduğum hiçbir işte ticari düşünmedim.
İmza attığım tüm sosyal sorumluluk projeleri toplumu kucaklayan, ihtiyaçların çözümüne yönelik, insanların yaşamını kolaylaştıran hem geçmişe, hem şu ana hem de geleceğe yönelik projeler oldu.
Ve bugüne kadar birçok ödüle layık görüldüm. Ancak bugün burada şahsımı sonsuz onurlandırdığınız bu ödül, boşa geçmemiş bir ömür demek benim için...
Bundan sonraki yaşamımda, bu ödülü hak etmek için daha da çok çalışacağım."
BU DÜNYADA BİR İZ BIRAKABİLECEĞİM İÇİN MUTLULUK DUYUYORUM
Öztürk, konuşmasının devamında liderliğini üstlendiği sosyal sorumluluk projelerine ilişkin şu bilgileri verdi:
“3 yıldır paydaşlarımızla birlikte yürüttüğümüz ‘Trafik Dedektifleri Projesi’ ile Türkiye’nin 81 ilindeki okullarda 2 milyon 500 bini aşkın öğrenciyi ‘trafik güvenliği’ konusunda eğittik ve aileleriyle birlikte trafik bilinci aşıladık.
Bu yıl projemizi genişleterek, kazalara karşı emniyet kemerinin önemini hatırlatmak için “Yaşam Kemeri” projemizi başlattık.
Hedefimiz, bugün yüzde 47 olan kemer kullanma oranını, bir yıl içinde yüzde 70’lere çıkarılabilmek.
16 yıldır yürüttüğümüz ‘Temiz Tuvalet Kampanyası’ ile Türkiye’de hijyen bilincini yerleştirmek için çalıştık.
Kendi istasyonlarımızdan başlayarak, tuvalet temizliği ve hijyenini yaygınlaştırdık ve kalıcı hale getirmeyi başardık.
‘Tarihe Saygı Projesi’ ile Gelibolu Yarımadası’nın doğal dokusunu koruyarak, çağdaş bir görünüme kavuşması için, bölgeye yarışır bir düzenleme yaptık.
Bilinçli toplum yaratma hedefiyle, Anadolu’daki köylerin kendi kendine yetmesi, tarihi, coğrafi ve kültürel potansiyelinin değerlendirilmesi, eğitim düzeyinin yükseltilmesi ve çevre bilincinin gelişmesi için ‘Örnek Köy’ler oluşturduk.
‘Yeşil Yol Projesi’ ile de istasyon giriş ve çıkışlarında, bulvarlarda, karayolları üzerinde yaklaşık 700 bin adet bitki dikimi yaparak; istasyonlarımızı ve çevresini, şehir merkezlerindeki park ve bulvarları yeşillendirdik, OPET ormanları kurduk.
Birey olarak, kurum ve kuruluşlar olarak, toplum olarak üzerimize düşen görev ve sorumlulukların bilinciyle OPET adına kurgulayıp, uygulamaya koyduğum tüm sosyal sorumluluk projeleri toplumsal sorunlara ve ihtiyaçlara cevap verir niteliktedir.
Sahip olduğumuz değerleri koruyup, geliştirerek çağın ötesine geçmek varken bir yerlerde takılıp kalmanın hüznünü duyarım.
Bu nedenle sürekli geleceğe dönük projeler geliştirmeye ve bu dünyada iz bırakmaya çalışıyorum. Çünkü her insanın dünyaya gelirken bir amacı ve yaratacakları olduğunu düşünüyorum.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.