YEMEK ARTIKLARINDAN HAYVAN YEMİ

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ergül, hayvancılıkta giderlerin yüzde 75’inin yeme bağlı olduğunu, bu yüzden masrafların aşağıya çekilmesi için değişik alternatiflerden yararlanmanın gerekliliğine değindi.
Son yıllarda en önemli çevre kirleticilerinin gıda atıkları, yemek ve restaurant artıkları olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ergül, bu atıkların çevreye saçılmak üzere önemli bir kirlilik kaynağı olduğunu, bu kirliliği en aza indirmek için yemek artıklarının usulüne uygun olarak, hayvan yemine dönüştürülmesi gerektiğini belirtti. “Marketlerdeki raf ömrü geçmiş yiyecekleri, yemek atıklarını çevreye zararı olmayacak şekilde yeme dönüştürmek gerekmektedir” diyen Prof. Dr. Ergül, “Atıkların evlerden tek tek toplanması zordur. Bu yüzden kışlalar, hastane, öğrenci yemekhaneleri hedef olmalıdır. Buralardan sağlanan yemek artıklarının mutlaka ön ayıklamadan geçmesi gerekir. Sterilize edilerek usulüne uygun olarak hayvan sağlığı açısından sorun teşkil etmeyecek şekilde işlenmesi esastır” diye konuştu.
TÜRKİYE POTANSİYELİ DEĞERLENDİREMİYOR
Türkiye’de büyük bir potansiyelin olduğunu fakat bunun değerlendirilmediğinin altını çizen Prof. Dr. Ergül, “Müteşebbisler, kooperatifler belki devlet öncülük yapmak suretiyle, yiyecekleri işleyecek fabrikalar kurabilir. Bunun katkıları hem ekonomide, hem de çevre sağlığında hissedilecektir” dedi. Ülkemizde belediyelerin bu artıkları toplayıp yaktığını söyleyen Prof. Dr. Mustafa Ergül “Yakılan yemek artıkları, etrafta çevre kirliliği yaratıyor. AB sürecine girdiğimiz bu dönemde çevre ve çevre sağlığı önemli bir faktördür. Biz hayvan yemi yönetmeliklerimizde Avrupa’ya uyum sağlamaya çalışıyoruz. Bu yüzden artık yemeklerin usulüne uygun olarak işlenmesi sadece tasarrufu sağlamayacak, AB’ye uyum çerçevesinde de önemli bir adım olacaktır” şeklinde konuştu.