28 Kasım 2024
  • İzmir14°C

YABANİ OTLA NE YEMEK YAPARSINIZ?

Aliağa Kaymakamı Emir Osman Bulgurlu, binlerce kişiye gelir sağlayacak dev hasır bilezik projesinin ardından ikinci büyük projesini tarım alanında gerçekleştiriyor. Kaymakam Bulgurlu’nun önerisi ve projesiyle bölgedeki yabani otlar bilimsel olarak

Yabani Otla Ne Yemek Yaparsınız?

2006-03-28 00:06:20

Aliağa Kaymakamı Emir Osman Bulgurlu, binlerce kişiye gelir sağlayacak dev  hasır bilezik projesinin ardından ikinci büyük projesini tarım alanında gerçekleştiriyor. Kaymakam Bulgurlu’nun önerisi ve projesiyle bölgedeki yabani otlar bilimsel olarak araştırılıp tohumların üretimi yapılıyor.

Aliağa Kaymakamlığı, ilçedeki doğal bitki birikiminin ortaya çıkarılması için bir çalışma başlattı. “Aliağa İlçesi ve çevresinde Sebze olarak kullanılan yabani bitki türleri ve kullanım amaçları projesi” adıyla başlatılan proje kapsamında Aliağa mutfağına tat veren bitki türleri bilimsel verilerle yeniden derlendi.

Ege Üniversitesi Tarımsal Araştırma Enstitüsü işbirliğiyle gerçekleştirilen bilimsel projede Aliağa köylerinde ve kırsal kesimde yıllardır sebze olarak tüketilen yabani otlar sınıflandırıldı. Çalışma kapsamında Aliağa köylerinde sürvey ve envanter çalışmaları yapılarak sebze olarak kullanılan bitkiler ve bunların kullanım şekilleri tespit edildi. Dr. Ayfer Tan, Dr Tuncer Taşkın, Uzman Abdullah İnal tarafından gerçekleştirilen çalışmada köylerdeki kadınlarla da görüşülerek bitkilerin yemek olarak nasıl değerlendirildiği tespit edildi

“Yabani ot” deyince ilk akla gelen Ege Bölgesi'nde ilk kez Aliağa’da başlatılarak yürütülen “Etnobotanik” çalışmayla otların genel profili çıkarılırken, derlenen geleneksel bilgiler ve saklanan tohumların, gelecek kuşaklara aktarımının sağlanması da amaçlanıyor.

Dağlardan toplanan veya pazarlardan alınan 53 tür yabani otun halk arasındaki kullanımına da yer verilen çalışmada, yabani otların bilimsel ve geleneksel adlarıyla yapıldıkları yemek çeşitlerine kadar kapsamlı bir çalışmaya gidildi.

Aliağa Kaymakamlığı, Menemen’deki Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü işbirliğiyle, geçtiğimiz yıl halk arasında sebze olarak kullanılan yabani bitki türlerine ilişkin bir çalışma başlattı.

Kaymakam Emir Osman Bulgurlu’nun projesiyle Enstitü uzmanlarından Dr. Ayfer Tan, Dr. Tuncer Taşkın, Uzman Abdullah İnal tarafından Aliağa’da başlatılan çalışmalar kapsamında ilk yıl, ilçenin bütün köy ve beldelerinin yanında İzmir ile Menemen'in semt pazarları ve marketleri gezilerek, 102 adet yabani ot örneği toplandı.

Uzman ekip, geçen yıl Aliağa ve Yenişakran ile Menemen'deki bölgede çalışmalarını sürdürürken, araştırma sahasını İzmir'in Tire ve Urla, Muğla'nın Bodrum, Aydın'ın Didim, Balıkesir'in Ayvalık ilçeleriyle genişletti.

Bu dönemde ilçelerdeki pazarlar, turistik tesisler ile buralarda çalışan veya alışveriş yapan kadınların yanı sıra ot lokantaları ve doğal florada da incelemelerde bulunan uzman ekip, 2005 yılında 152 adet bitki örneği topladı.  Halen devam eden araştırmalar kapsamında, 53 tür yemeği yapılan yabani ota ulaşıldı.     

“EGE'NİN EN KAPSAMLI ARAŞTIRMASI”

Aliağa Kaymakamı Emir Osman Bulgurlu, Anadolu’nun en önemli değerlerinden birinin de bitki örtüsü olduğunu belirterek bölgelere göre çeşitlilik gösteren yabani otların bilimsel olarak tespiti ve ardından üretimlerinin yapıldığını söyledi. Etno botanik alanında bugüne kadar yapılan en kapsamlı çalışmanın Aliağa’da gerçekleştirildiğini söyleyen  Kaymakam Bulgurlu, “bütün bu çalışmalar derlenerek kitap haline getirilecek ve gelecek kuşaklara önemli bir birikim olacak” dedi.

Kaymakam Bulgurlu Şöyle Konuştu “toplanan tohumları ve bilimsel olarak kurutulmuş bitki örneklerini Ulusal Gen Bankası'na da gönderiyoruz. Böylece öz kaynaklarımızdan olan bitki türlerini muhafaza etmeye ve bunların gelecek kuşaklarca da unutulmamasına çalışıyoruz. Ayrıca bu türlerin kültürlerinin alınmasından sonra köylülere verilerek, onların üretim yapmasını ve otların turizme kazandırılmasını da amaçlıyoruz.. Bu konuda da çalışmalar çok hızlı bir şekilde sürüyor” dedi.

Kaymakam Bulgurlu, söz konusu çalışmayla Ege Bölgesi'nin yabani ot profilinin ortaya çıkacağını ifade ederek, “Coğrafi konumu ve ılıman iklimi ile yüzyıllardır değişik kültürlerden insanlara ev sahipliği yapmış olan Ege Bölgesi, renkli yemek kültürüyle de dünyanın en zengin üç mutfağından biri sayılan Türk mutfağı içerisinde önemli bir yer alıyor.  Türk mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan Ege mutfağı, doğanın sunduğu çeşit çeşit otlar, elverişli topraklarda yapılan tarım ve hayvancılık sayesinde son derece leziz ve zengin bir mönüye sahiptir. Bahar geldiğinde yeşillenen pazar yerleri, dağlardan toplanan otlarla Egelilere sağlıklı yaşamın sırrını sunar. Radika, turp otu, hardal otu, çibez, deniz börülcesi... Bu otlar, sahip oldukları değişik isimlerin yanı sıra lezzetleriyle ve sadece Ege yöresinde yetişme özellikleriyle de ilgi çekicidir” dedi.

HALK NERELERDE KULLANIYOR?

Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nün çalışmasına göre, bölgede yabani otlardan çok çeşitli yemekler yapılıyor. Halk, doğadan topladığı ya da yaygın olarak satıldığı pazarlardan aldığı yabani otlarla kavurmadan böreğe, salatadan haşlamaya birçok sebze yemeğine tat veriyor.

Bu bitkilerden Latince adı “amaranthus albus” olan, halk dilinde “boz sirken ya da boz ot” haşlama veya kavurmada, “asparagu acutifolius” veya geleneksel adıyla tatlı sarmaşık ya da tilki kuyruğu yumurtalı-yoğurtlu kavurma ya da haşlama şeklinde değerlendiriliyor.

Yabani otlardan bazılarının Latince ve halk arasında bilinen isimleri ve kullanıldığı yemekler şöyle:

Beta maritima (Deli pazı, yaban pancarı, kara mancar): Yaprağı börek veya pişi içi, ekşili salata, sarma, kavurmada kullanılıyor.

Bunias Erucago (Gerdeme, acı su otu): Salata, bulgurlu aş olarak ya da roka gibi yenerek tüketiliyor.

Cichorium intybus (Hindiba): Haşlayıp ekşili salata yapımında, kavurma veya börek yapımında kullanılıyor.

Erodium cicutarium (İğnelik, leylek gagası): Haşlayıp ekşili sarımsaklı salata, soğanlı kavurma, peynirli börek içi olarak değerlendiriliyor.

Opapanax hispidus (Sarı bacı, sarı ot): Salçalı, sulu yemek yapımında kullanılıyor.

Silybum marianum (Kangal, kengel, kangal dikeni, aş dikeni): Salçalı yemek, kavurma, haşlama veya una bulayıp kızartma şeklinde sofralara sunuluyor. 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.