23 Kasım 2024
  • İzmir17°C

TÜRKİYE'Yİ AYAĞA KALDIRDIK

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin iktidardaki AK Parti'nin icraatlarıyla eğitimde, sağlıkta, adalet ve ekonomide hızla ilerleyerek iyiye doğru gittiğini belirterek, "Türkiye ne çektiyse koalisyon dönemlerinden çekti. Bu dönemlerde geriledi, tek p

Türkiye'yi Ayağa Kaldırdık

2006-03-05 23:41:28

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin iktidardaki AK Parti'nin icraatlarıyla eğitimde, sağlıkta, adalet ve ekonomide hızla ilerleyerek iyiye doğru gittiğini belirterek, "Türkiye ne çektiyse koalisyon dönemlerinden çekti. Bu dönemlerde geriledi, tek parti iktidarları dönemlerinde ilerledi. Biz geldiğimizde bitmiş, çökmüş bir yapı vardı. Bu durumda devraldığımız Türkiye'yi içte ve dışta yeniden ayağa kaldırmak suretiyle, kendine güveni ve istikrarı olan bir Türkiye'yi yapılandırmaya başladık. Bu süreç bazılarının hazmedemediği, hazmetmekte zorlandığı bir durum" dedi.

AK Parti Balçova İlçe Teşkilatı'nın 2. Olağan Kongresi, Balçova Termal Tesisleri Kardelen Salonu'nda yapıldı. Devlet Bakanı Mehmet Aydın, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Nükhet Hotar Göksel, diğer İzmir milletvekilleri, AK Parti İzmir İl Başkanı Ali Aşlık'ın da katıldığı kongreye eşi Emine Erdoğan ile birlikte gelen Başbakan Erdoğan, salonu dolduran partililere bir konuşma yaptı. Sözlerine "Sizleri en kalbi duygularla selamlıyorum" diyerek başlayan Başbakan Erdoğan, siyasi partilerin kongrelerinin insan vücudundaki hücrelerin yenilenmesi ve güç depolanması gibi olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin belde kongrelerini tamamladığını, ilçe kongreleri ve il kongrelerinin tamamladıktan sonra genel kongreyi de yapıp 2007'deki seçimlere hazır hale geleceklerini söyledi. Türkiye'nin bugüne kadar ne çektiyse koalisyonlardan çektiğini, tek parti iktidarları döneminde ilerlediğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Biz geldiğimizde bitmiş, çökmüş bir yapı vardı. Bu durumda devraldığımız Türkiye'yi içte ve dışta yeniden ayağa kaldırmak suretiyle kendine güveni ve istikrarı olan bir Türkiye'yi yapılandırmaya başladık. Bu süreç bazılarının hazmedemediği, hazmetmekte zorlandığı bir durum. Benim kadın kollarımdan, gençlik teşkilatlarımdan isteğim; gidin bunları halkımıza anlatın, ama abartılı, faizli konuşmaya ihtiyacımız yok. Sadece anaparayı anlatın, kapı kapı dolaşın, ev ev dolaşın. Yapılacak ilk genel seçimde AK Parti'nin kendini nasıl yenileyeceğini göreceksiniz" dedi.

AK Parti'nin icraatlarını da anlatan Başbakan Erdoğan, "Geçen hafta sonu Kars'taydık. Kars-Sarıkamış duble yolunu bitirdik, vatandaşımız orada farklı bir havayı teneffüs etmeye başlamış. Sarıkamış kayak tesisleri var. Sarıkamışlı vatandaşlarımız, 'Burası Davos olacak' diyor. Sarıkamışlılar, hükümetine, devletine ve buna inanıyor. Biz bunları yeterli görmüyoruz. Daha güzeli olacak. Çünkü bizim insanımız en güzeline layık ve Türk insanına layık olduğu bu standardı inşallah biz kazandıracağız. AK Parti'nin İzmir'deki gelişimi bunları rahatsız ediyor. inşallah ilk seçimde İzmir'de en güzel cevabı siz vereceksiniz. Ama bu durarak oturduğumuz yerden olmaz, hep beraber koşacağız. Milletin gözleri ışıl ışıl olmaya başladığı zaman buna doyum olmaz" diye konuştu.

Türkiye'de hayırlı bir iş yapıldığı zaman medyada yer almadığını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Afşin'de, Elbistan'da karda kışta 10 bin 20 bin kişinin katıldığı termik santralin açılışını yapıyoruz. Milyarlarca dolar para harcanıyor, sadece o gün canlı yayın yapanlar veriyor. Bunları birkaç kişi dışında yazan yok. Dün İstanbul'da 20 kavşak açılışını yaptık, 20'sinin de temelini attık. Bu heyecan dalgasının ülkeyi sarması lazım. Türkiye'de yapılanları, halkın görmesi lazım" şeklinde konuştu. 

"ÜÇ Y' İLE DE MÜCADELE EDİYORUZ; YOLSUZLUK, YOKSULLUK VE YASAKLAR"

AK Parti'nin icraatlarını anlatmaya devam eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Yaptıklarımız eğitim, sağlık ve adalet konusunda. 'Üç Y' ile de mücadele ediyoruz; yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar. Eğitimde, cumhuriyet tarihinde bir rekor kırdık. Eğitime 100'de 100 Destek Kampanyası kapsamında 75 bin dersliği bitirdik, hayırseverlerin destekleriyle 15 bin derslik yapıldı. İzmir'e de bin 715 derslik yapıldı. Toplam 967 okula, kuruma internet girmiş vaziyette. Okuma yazma oranı inşallah sıfırlanıncaya kadar çalışmalarımıza devam edeceğiz. Biz geldiğimizde okuma yazma oranı yüzde 80-81'di, şimdi yüzde 86. 700 bin okula gidemeyen yavrumuz vardı. 'Haydi Kızlar Okula Kampanyası'nı başlattık ve 175 bin yavrumuzu okullara gönderme imkanını yakaladık. Lisede okuyan erkek çocuğa 28 YTL, kız çocuk içinde 39 YTL annesinin hesabına yatıyor. Bununla kalmadık, lise öğrencilerine de 45 YTL burs veriyoruz. Türkiye'nin dört bir yanında kitaplarımız sıraların üzerinde. Muhalefet, 'Bu kaynak israfıdır, devlet kitap vermez' dedi. Önümüzdeki yıldan itibaren liselerde de kitaplar ücretsiz dağıtılacak. Bu, ülkede halkımızın yaşam standardı belli bir seviyeye gelene kadar sürecek. Biz milletimizden geleni millete vereceğiz, hortumculara değil. Bu kış 1 milyon 800 bin aileye 1 milyon 350 bin ton kömür dağıttık. Hizmetkar devlet anlayışını bu ülkede yaşatacağız. Okullarda kitaplar dağıtılırken, ana muhalefet CHP, 'zengini var, fakiri var, zengine verilir mi?' dedi. Öğrencinin zengini fakiri olmaz. Kredi Yurtlar Kurumu'nda 130 milyonu vermenin yanında, 'yurtta kalan öğrencilerin sabah kahvaltısıyla akşam yemeğini vereceğiz' dedik. Bu öğrencilerin bize maliyeti 190 YTL'ye çıktı. CHP çıkıyor sağda solda yolsuzluk yolsuzluk, yolsuzluk. Yolsuzluk olsaydı bunu nasıl yapardık. Eğer olumsuzluklar devam etseydi bunun altından kalkmamız mümkün değildi. Bizden önceki dönemde 22 banka fona devredildi, bunun maliyeti asgari 50 milyar dolar, yani 645 katrilyon. İşte şimdi para buralara değil vatandaşa gidiyor. Bu 22 bankanın fona devredildiği dönemde iktidarda ANAP, MHP, DSP vardı. Bunlar sıkılmadan çıkıp konuşuyorlar, bunun hesabını versinler. Bu gerçekleri halkımızın görüp, hesabını sorması lazım. Bu ara müjde vereyim. 2004 sonu itibariyle kamu ve özel bankaların karı 4 milyar dolar, hiçbiri zarar etmemiştir. Bundan önce kamu bankaları da özel bankalarda zarardaydı. 2004'te kamu bankaları 2 milyar dolar kar etti. 2005'te Ziraat Bankası, tek başına 1 milyar 850 milyon YTL kar etmiş. Aynı şekilde Halk Bankası'nın 500 milyon YTL, Vakıfbank'ın ondan biraz daha fazla karı var. İş bilenin kılıç kuşananın. Bu güvenle, istikrarla, dayanışmayla oldu. Herkes bu ülkeye güveniyor, yatırım yaparız diyorlar." 

"KURU İFTİRALARDAN ALLAH'A SIĞINIYORUM, ONLARI DA MİLLETE HAVALE EDİYORUM"

Sağlıkta da atılımlara devam ettiklerini belirten Başbakan Erdoğan, "Ana muhalefet 'SSK ile Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastaneleri birleştiremezsiniz. Bu hayaldir' diyordu, ama oldu. 3 Kasım öncesinde SSK hastanelerinde doluluk oranı yüzde 135 idi. Müracaat ettiğinizde 6 ay sonraya gün veriyorlardı. Devlet hastanelerinde doluluk yüzde 65 idi. Dengesizlik vardı. Bir tarafta boş yatak diğer yanda doluluk. Dolayısıyla bunu birleştirelim hastalarımız daha fazla beklemesin istedik. Şimdi vatandaş istediği zaman SSK'ya gidiyor, özel hastaneler SSK'lıları alıyor. Kuyruklar bitti mi, sistem oturuyor. Daha eksiklerimiz var. Yurtdışından talep var. Sağlık kompleksleri kuracaklar. Yeşil karttan katılım payı almıyorduk. Maalesef Emekli Sandığı ve SSK'lılar, katılım payı ödedikleri için yeşil kart çıkartıp ücretsiz ilaç ve tedavi yoluna gittiler. Bunun maliyeti 400 trilyon. Bizde yeşil kartta yüzde 20 katılım payını getirdik. Suistimal olmasın. Sağlıkta bu hız devam edecek. 2005'te Aliağa Devlet Hastanesi'ni bitirdik ve açılışını yaptık. 125 yataklı Buca Çocuk ve Doğum Hastanesi yapıyoruz. İnşallah Karşıyaka 400 yataklı hastanenin inşaatına da bu yıl başlıyoruz. 150 yataklı Bergama, 75 yataklı Tepecik inşallah bu yıl içinde bitecek. Tabipler Birliği'nden bir grup, benim devleti sağlık sektöründen çekmekte olduğumu iddia ediyor. Düpedüz yalan. Böyle isteyen bir Başbakan sağlığa bu yatırımları yapar mı? Şu ana kadar hangi devlet hastanesini biz özelleştirme kapsamı içine almışız. Bu tür ideolojik, kuru iftiralardan Allah'a sığınıyorum ve onları da milletime havale ediyorum" dedi. Aynı şeyleri adalette de yaptıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Yargı mensuplarının daha rahat bir ortamda çalışması için adalet saraylarını yeniliyoruz. Ulaşımda ciddi adımlar var. Duble yollar devam ediyor. İzmir'deki çevre yolu için gerekli talimatları verdik. İtalyanlar'la İstanbul-İzmir, ikinci etapta Ankara-İzmir otobanı konusunda çalışma yapıyoruz. Toplu konutta yeni adımlar atıyoruz. İzmir'de 801 konutun inşaatı devam ediyor. Seferihisar'da deprem konutlarını yapıp sahiplerine teslim ettik. Toplamda 12 bin 171 toplu konut ve 3 bin 888'i gecekondu. Gelişim dönüşüm projeleri kapsamında gecekonduları yıkacağız, bu konutları gecekondu sahiplerine vererek şehrimizin güzelliğine güzellik katacafdğız" diye konuştu. 

"PARAMIZ DEĞER KAZANIYOR, ALIM GÜCÜ ARTIYOR"

Hanımlara da "Şimdi hanım kardeşlerimle şöyle bir hasbihal etmek istiyorum" diyerek seslenen Başbakan Erdoğan, "Asgari ücrette yüzde 61 artışla verdiğimiz sözü yerine getirdik. Geldiğimizde asgari ücretle 126 kilo toz şeker alınıyordu, şimdi 185 kilo. Artış yüzde 46 arttı. Bizden önce bin 445 yumurta alınıyordu, 2005 sonunda 3 bin 183 yumurta alınıyor, şimdi 3 bin 459 yumurta alınıyor. Artış yüzde 139. Alınan tavuk eti miktarı, göreve geldiğimizde 69 kiloydu, yüzde 93, 144 kilo şu anda artış yüzde 1009. Eğer geri gidiyorsak ana muhalefet çıkıp konuşsun. Bunlar DİE'nin ve marketlerin rakamları. Makarnada artış yüzde 96. Gelelim ana yemek ekmeğe. Bizden önce asgari ücretle 187 kilo ekmek alınıyordu, şimdi 320 kilo, artış yüzde 71. Bizden öncekiler gibi paraya yeni sıfırlar mı koyalım? Her sıfır atılışında (konuluşunda) cebimizden bir şeyler gitti. Paramız para etmiyordu. Şimdi. Eskiden millet maaşı alıyordu döviz bürosuna gidiyordu. Şimdi döviz büroları bize gelip, 'biz de küçük banka gibi çalışalım' diyorlar. Artık çöküşten kurtulan bir Türkiye var. Vatandaşım maaşını aldı mı cebinde onunla öğünen bir Türkiye var. Beyaz eşyada fiyatlar düşüyor, satışlar artıyor. Alım gücü artıyor. Bunu başka yere çekmenin anlamı yok. Alan memnun satan memnun. Bu güzel ülkede bir gecelik faiz yüzde 8 bine varmıştı. Vardığı gece Türkiye'ye maliyeti 2.5 katrilyon Türk Lirası. Bunu millet olarak biz ödedik. İnşallah daha iyi olacak. Merkez Bankası'nın rezervi 20 milyar dolar, şimdi 55 milyar doları aştı. Dürüst anlayış, dürüst yönetimle geldik. Biz kalkıp da darphaneye karşılıksız para bas demedik. Çünkü atılan her adımın karşılığı olması lazım. Ekonomik programdan taviz vermedik. Bunu el ele milletçe yapacağız, sizlerden birlik, beraberlik, dayanışma istiyorum. O zaman bizim bir şarkımız var" diyerek, kongreye katılanlarla hep bir ağızdan, "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısını söyledi.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.