21 Aralık 2024
  • İzmir13°C

TÜRKİYE’DE SİVİL ALAN DARALIYOR

Haber / Foça HaberAliağa / Dikili Haber / Bergama Haber / Karşıyaka Haber/ Menemen Haber / İzmir / Sivil toplumun fotoğrafını çeken Sivil Toplum İzleme Raporu 2013-2014 yayınlandı. Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV) tarafından hazırlanan rapora göre siv

Türkiye’de Sivil Alan Daralıyor

28 Aralık 2015 Pazartesi 15:20

TÜSEV TÜRKİYE’NİN EN KAPSAMLI SİVİL TOPLUM İZLEME RAPORUNU YAYINLADI
Haber / Foça HaberAliağa  / Dikili Haber / Bergama Haber / Karşıyaka Haber/ Menemen Haber / İzmir 
Sivil toplumun fotoğrafını çeken Sivil Toplum İzleme Raporu 2013-2014 yayınlandı. Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV) tarafından hazırlanan rapora göre sivil topluma ilgi artarken, örgütlenme, toplanma ve ifade özgürlüğünün kullanımı ile sivil topluma aktarılan kaynakların yetersizliği gibi sorunlar sivil alanın gelişmesinin önünde engel teşkil ediyor. 
 
Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı’nın (TÜSEV) Hollanda Kraliyeti Başkonsolosluğu Matra (Toplumsal Dönüşüm) Fonu mali desteğiyle hazırladığı Sivil Toplum İzleme Raporu 2013-2014 yayınlandı. Sivil toplum alanında yaşanan gelişmeler, elde edilen başarılar ve karşılaşılan sorun ve ihtiyaçların yanı sıra iyileştirmeler için önerilerin de yer aldığı rapor, Türkiye’nin en kapsamlı ve tek sivil toplum izleme raporu olma niteliğini taşıyor.  
Raporda yasal ve mali ortam, kamu-STK ilişkileri, sivil topluma aktarılan kaynaklar gibi sivil toplumu ilgilendiren konular mercek altına alınırken, sivil topluma dair daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış bazı veri ve istatistiklere de yer veriliyor.  Rapor, başta sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri olmak üzere sivil toplum alanındaki paydaşların görüş ve deneyimleri ile zenginleştirilen vaka analizlerini de içeriyor. 
 
2013-2014 yılları arasında tüm Türkiye’ye yayılan toplumsal hareketlerin de değerlendirildiği raporda, örgütlenme özgürlüğü açısından sivil toplumu ilgilendiren mevzuattan kaynaklanan kısıtlamaların devam ettiği vurgulanarak, “Platform, inisiyatif ve sosyal girişim gibi örgütlenme biçimlerinin tüzel kişilik olarak sayılmaması, sivil toplum kuruluşu tanımını dernek ve vakıf tüzel kişilikleri ekseninde sınırlamaya devam etmiştir. Bu durum sivil topluma katılım açısından sorunlu bir alan olarak görülmektedir” ifadelerine yer veriliyor. Farklı örnekler üzerinden bu dönemde de keyfi uygulamaların devam ettiğini ortaya koyan raporun hazırlık sürecinde yapılan görüşmelerde, sivil toplum kuruluşlarının ve insan hakları savunucularının üzerindeki baskıların sürdüğü ve sivil alanın giderek daraldığı tespit edildi. 
 
KÜRESEL GELİŞMELER SİVİL TOPLUMA YÖN VERECEK
Rapor hakkında bilgi veren TÜSEV Genel Sekreteri Tevfik Başak Ersen, sivil toplum kuruluşlarının karar alma süreçlerine katılımının demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından olduğunu vurguladı. Ersen, 2013-2014 yılları arasındaki dönemde yaşanan gelişmeleri mercek altına alan Sivil Toplum İzleme Raporu’nun sivil alana katkı sağlamasını beklediklerini belirterek, “Küresel gelişmeler ve toplumsal sorunlar gelecek yıllarda da Türkiye’nin ve sivil toplumun gündemini şekillendirmeye devam edecek. Sivil toplum aktörleri önümüzdeki dönemde başta çevre ve iklim değişikliği, göç dalgaları ve mültecilerin durumu, sosyal ve ekonomik eşitsizliklerin azaltılması ve hak mücadeleleri gibi konulardaki çalışmalarını sürdürecekler. Son yıllarda yaşadığımız gelişmeler, sosyal değişime katkı sağlayabilmek adına sivil toplumun aktif katılımının her zamankinden önemli hale geldiğini göstermiştir” dedi. 
 
KATILIMDA YÜZDE 100 ARTIŞ VAR
Raporda yer alan resmi veriler, 2014 yılında Türkiye’de 104 bin 66 dernek ve 4 bin 893 yeni vakfın faaliyet gösterdiğini ortaya koyuyor. Geçtiğimiz 10 yıla bakıldığında sivil topluma katılımda neredeyse yüzde 100’lük bir artış olduğuna dikkat çekilen raporda, sivil topluma katılımın AB ortalaması veya üyelik müzakereleri yürüten Batı Balkan ülkelerine kıyasla hala düşük olduğu belirtiliyor. Öyle ki, 2014 yılı verilerine göre, Türkiye nüfusunun yalnızca yüzde 13’ü dernek üyesi ve her 747 kişi için bir dernek bulunuyor. Dernek üyelerinin yalnızca yüzde 4,8’inin kadın olması ve yüzde 70’inin 30-50 yaş aralığında olması da bir diğer dikkat çekici bulgu olarak ortaya çıkıyor.  Vakıf ve derneklerin faaliyet alanlarının da ayrıntılı incelendiği raporda derneklerin yüzde 1,5’u, yeni vakıfların ise sadece yüzde 0,5’inin insan hakları ve savunuculuk alanlarında faaliyet gösterdiğine dikkat çekiliyor.
 
YETERSİZ KAYNAKLAR SİVİL TOPLUMU ZORLUYOR 
Sivil toplumun gelişimi için sivil toplum kuruluşlarına etkin kaynak aktarımının sağlanması büyük önem taşıyor ancak rakamlar bu alanda hala kat edecek yolumuz olduğunu gösteriyor. Sivil Toplum İzleme Raporu’na göre,  2013 yılında vakıf ve derneklere yapılan toplam bağış miktarı 7.101.466.702 TL oldu. Bağışlar dernek gelirlerinin yüzde 41,5’ini, vakıf gelirlerinin ise yüzde 30,2’sini oluşturuyor. Birçok sivil toplum kuruluşunun mali kısıtlar nedeniyle insan kaynaklarına erişiminin kısıtlı olduğu bilinmekle birlikte, gönüllülük esasına dayalı çalışmaların yaygınlığı dikkat çekiyor. 2012 yılından sonra kamu ve özel sektörün gönüllülük konusuna ilgisinin arttığı belirtilen raporda, gönüllülüğün yasal çerçevesinin belirlenebilmesi için tanım, mevzuat veya politika belgesi geliştirilmesi konusunda somut bir adım atılmadığına dikkat çekiliyor. 
 
RAPORDAN DİĞER ÇARPICI BULGULAR:
Raporda ayrıca kamu-STK ilişkilerinin kurumsallaşması için, Kamu-STK işbirliğini düzenleyen bağlayıcı bir politika belgesi veya yasal çerçevenin hazırlanmasının her zamankinden önemli hale geldiği vurgulanıyor. Türkiye’de Kamu-STK ilişkilerini geliştirmek ve denetlemekten sorumlu tek bir kamu kurumu bulunmadığına işaret ediliyor. 
 
2004-2008 yılları arasında Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakereleri ve AB müktesebatına uyum kapsamında, Türkiye’de temel özgürlüklerin çerçevesini genişletecek biçimde iyileştirmeler yapılmasına rağmen özellikle uygulamada sorunlar ve kısıtlamalarla karşılaşılmaya devam edildi. 2013-2014 döneminde yapılan değişiklikler beklentileri karşılamaktan uzak. 
 
Özellikle örgütlenme, toplanma ve ifade özgürlüklerinin kullanımı konusundaki baskıların son dönemde giderek artması, sivil özgürlüklerin önünde ciddi tehditler bulunduğunu ortaya koyuyor. Rapor, temel özgürlükler nezdinde toplanma özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü ve ifade özgürlüklerinin kullanımı açısından uluslararası standartlar ile uyumlu olmayan sorun alanları bulunduğunu ortaya koyuyor. 
 
2014 yılında Türkiye’de faaliyetine izin verilen yabancı kuruluş sayısının 113’e ulaştığı dikkat çekiliyor. Bu artışın özellikle Suriyeli mültecilerle ilgili çalışmalar yapmak isteyen uluslararası kuruluşlardan kaynaklandığı düşünülüyor.  
 
2014-2020 yılları arasında sivil topluma aktarılacak AB fonlarının artacağı belirtiliyor. Bu artış IPA II döneminde sivil toplumun ilk kez alt sektör olarak kabul edilmesinden kaynaklanıyor.
 
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 2013 verilerine göre, Türkiye’de 611 yeni vakıf, 1.107.845 gönüllüyle çalışıyor. Dernekler Dairesi Başkanlığı’ndan edinilen bilgiye göre, 2013 yılında Türkiye’deki derneklerde gönüllülük yapan kişilerin sayısı 75.450. / EGE BASIN GRUBU
 
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.