25 Kasım 2024
  • İzmir8°C

TÜRK HALKI BALIK SEVMİYOR

Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Başkanı Geza Dologh, Türkiye'de balık tüketiminin dünya ortalamasının altında olduğunu belirterek, ''Türkiye'de bazı bölgelerde çipura ve levrek kelimelerinin dahi bilinmediğini' söyledi.Dologh Türkiye'nin üç tarafın

Türk Halkı Balık Sevmiyor

2006-08-09 22:44:43

DENİZ TİCARET ODASI İZMİR ŞUBESİ BAŞKANI DOLOGH: -''TÜRKİYE'DE BAZI BÖLGELERDE ÇİPURA VE LEVREK KELİMELERİ DAHİ BİLİNMİYOR''   

Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Başkanı Geza Dologh, Türkiye'de balık tüketiminin dünya ortalamasının altında olduğunu belirterek, ''Türkiye'de bazı bölgelerde çipura ve levrek kelimelerinin dahi bilinmediğini' söyledi.Dologh Türkiye'nin üç tarafının 4 bin 500 deniz millik kıyı şeridiyle çevrili olmasına, iç bölgelerde ise yüzlerce verimli akarsu ve göl bulunmasına karşın, çok az balık tüketildiğini belirtti. Kişi başına balık tüketiminin Japonya'da 70, İzlanda'da 90, Türkiye'de ise yalnızca 8 kilogram olduğuna işaret eden Dologh, balık tüketiminin ''balık fiyatlarının pahalılığıyla ilgisinin bulunmadığını'' savundu.

Türkiye'de çok çeşitli ve ucuz balık bulunduğunu ifade eden Geza Dologh, ''balık yeme alışkanlığının, bir kültür ve sağlık olgusu'' olduğunu kaydetti. Dologh, şöyle devam etti:

''Türkiye'de protein ve enerji ihtiyaçları ağırlıklı olarak tahıl, bakliyat, kırmızı ve kısmen beyaz etten sağlanıyor. Beslenme bu yolla sağlandığı için, balık tüketmek akla gelmiyor. Aslında dengeli ve sağlıklı beslenmenin en önemli şartı balık yemektir. Bizim çocuklarımıza yapacağımız en önemli tavsiye, haftada iki kez balık tüketmelerini sağlamak olmalıdır. Ancak, Türkiye'de bazı bölgelerde çipura ve levrek kelimeleri dahi bilinmiyor. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde tüketim yok denecek kadar azdır. Bu bölgelerde görev, yerel yönetimlere ve sivil toplum kuruluşlarına düşüyor.''

Dologh, yetkililerin soruna sahip çıkarak hem tanıtım yapması hem de balığın beslenmedeki öneminin anlatılması yoluyla balık tüketiminin artırabileceğini kaydetti.

Bulunduğu konum itibarıyla Türkiye'nin elinde denizcilik açısından büyük bir potansiyelin var olduğunu dile getiren Dologh, varolan potansiyeli sonuna kadar kullanılması gerektiğini belirtti.

''SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ UNUTULMAMALI''    

Dologh, Türkiye'de en çok geliştirilmesi ve üzerinde durulması gereken sektörlerden birinin de su ürünleri yetiştiriciliği olduğunu söyledi. Gelişmiş ülkelerin deniz kaynaklarından yüksek oranda faydalandıklarını ve bu yolla ülkelerine önemli döviz girdileri sağladıklarını vurgulayan Dologh, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Su ürünleri yetiştiriciliğinde dünyada her yıl yüzde 10 büyüme kaydediliyor. Üretim miktarı ise 40 milyon ton civarında. Çin ise 25 milyon ton ile dünyada en büyük kültür balıkçılığı üreticisi unvanını elinde bulunduruyor. Çin'den sonra Japonya, Hindistan, Norveç ve Şili belirli büyük üreticiler. Üç tarafı denizlerle kaplı Türkiye, 70 bin ton ile en alt sıralardaki yerini koruyor. Eğer, ülkemizde de su ürünleri yetiştiriciliğine önem verilir ve sektör desteklenirse hem üretim artar hem de ülkeye önemli döviz girdisi sağlanır. Ancak, yetkililerin yer seçimi konusunda karar verirken daha titiz davranmaları ve kıyıdan uzak olmasına dikkat etmeleri gerektiği de unutulmamalıdır.''

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.