23 Kasım 2024
  • İzmir14°C

TÜRK BALIKÇILIĞI VE TEKNOLOJİ...

Hasan Eser / Ege Telgraf Gazetesi Köşe Yazarı

Türk Balıkçılığı ve Teknoloji...

18 Mart 2015 Çarşamba 11:12

GELİŞEN TEKNOLOJİ TÜRK BALIKÇILIĞINI YOK EDİYOR!
 
Hasan Eser / Ege Telgraf Gazetesi Köşe Yazarı 
 
Denizler insanlığın ortak değeridir. İnsanlar istisnai durumlar dışında genelde vatandaşı oldukları ülkede yaşar. Ülke sınırının dışına belirli izinler dahilinde ancak geçici olarak çıkabilir.
 
Peki ya denizlerimizin asıl sahibi olan balıklarımız? Evet, onlara sınır yoktur. Onlar istedikleri zaman farklı ülkelerin sularına akın edebilirler. İstedikleri ülkenin karasularında yaşayabilirler. Yani Aleksis  Çipras’ın da dediği gibi Ege denizi balıklarındır.
 
Dolayısıyla ben balıkçılık sektörüne Yunan veya Türk balıkçılığı gözüyle bakmıyorum!
 
Yunanistan,  balıkçı gemilerinin devlet desteğiyle avcılıktan geri çekilmesi gibi Türkiye'nin şimdilerde yaptığı reformları uzun yıllar önce hayata geçirdi.
 
Bizler Ege denizinde bugün halen balıkçılık yapabiliyorsak, bunu komşumuzun sürdürülebilir balıkçılık anlayışına borçluyuz.
 
En basit örneğiyle; Ege denizinde şuanda endüstriyel balıkçılarımız 8 bin Watt ışık ile avcılık yapıyor. Yasal seviyenin üzerine çıkıp 15, 20 bin Watt lamba yakılarak yapılan illegal avcılık konusuna ise hiç girmek istemiyorum!
 
Türk karasularımızda Işık ile yapılan avcılıktan ötürü; tüm insanlığın üzerinde hak sahibi olduğu Ege denizimiz hunharca katlediliyor.
 
İşte bu noktada komşumuz Yunanistan’ı ne kadar takdir etsek azdır. Çünkü biz teknolojiyi kullanarak  vahşi yöntemlerle avcılık yaparken, onlar ise geleneksel yöntemleri tercih ediyor.
 
Biz, denizde  balığı jeneratör kullanmak suretiyle 8 bin Watt ışık ile yakalarken, onlar ise halk arasında 'Löküs'  diye bilinen lüks lambalar ile yani geleneksel ve sürdürülebilir yöntemlerle avlıyor.
 
Ülkemizde yapılan avcılık anlayışında maalesef balığa hiç kaçış hakkı tanınmıyor. Yabancı ülkeler icat ettikten sonra kendi ülkelerinde kullanımını yasakladığı cihazları (balık bulucu)  Türkiye’ye satıyor.
 
Türkiye’de balıkçılık teknolojiye yenik düşüyor. Balıkçı, denizlerimizde ki rezervler azaldıkça gelişime yöneliyor.
 
Balıkçılarımız, denizlerimizde sürdürülebilirliği sağlamak adına girişimlerde bulunmak yerine, maalesef teknesini, av araçlarını, cihazlarını ve makine gücünü büyüterek istihsal de ki açığını kapamaya çalışıyor.
 
Balıkçı, 80’li yıllarda örneğin 150 beygir gücünde bir makineye sahip olan 18 metre uzunluğunda ki ahşap teknesiyle yakaladığı balığı, şimdilerde ise 750 beygir gücünde makinesi olan  30 metre uzunluğunda ki demir teknesiyle ancak yakalayabiliyor.
 
Belirli oranda masraf ederek denize açılan balıkçı, elbet zarar etmemek adına yakaladığı balık miktarıyla en azından kendisine alt limit olarak belirlediği hasılata ulaşmak zorundadır.
 
Amma ve lakin bu sadece günü kurtarmaktır. Denizde balık azaldıkça,  daha çok balık avlamak adına teknolojiye sarılmak, okyanus sularında avlanabilme özelliği taşıyan gemilerle Ege gibi iç denizlerde amiyane tabirle pineklemek bindiğimiz dalı kesmektir. 
 
Bu anlamda; lobilerin değil, kobilerin iktidarı olan AK Parti hükumetinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ışık ile avcılık başta olmak üzere balıkçılıkta kontrolsüzce büyüyen gelişmeleri gözden geçirmeli ve masaya yatırmalıdır. Aksi taktirde  bugün bir çok ülkeye balık ihraç eden ülkemiz, gelecekte  tüm balık ihtiyacını ithal  ederek karşılamak zorunda kalabilir, hatta kalacaktır.  
 
kaynak: www.egetelgraf.com
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.