26 Kasım 2024
  • İzmir6°C

TATLI KRİZİNİN NEDENİ DÜZENSİZ BESLENME

Dönem dönem kişilerde tatlı yemeye karşı duyulan istek artabilir. Tatlı krizinin nedenlerinden biri de düzensiz beslenmedir.

Tatlı Krizinin Nedeni Düzensiz Beslenme

19 Eylül 2016 Pazartesi 18:40

TATLI KRİZİNİN NEDENİ DÜZENSİZ BESLENME

Dönem dönem kişilerde tatlı yemeye karşı duyulan istek artabilir. Tatlı krizinin nedenlerinden biri de düzensiz beslenmedir. Tatlı isteğini azaltabilmek ve kan şekerini dengede tutabilmek için günlük beslenmenin yeterli ve dengeli olmasının gerektiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Burcu Demir “Yeterli enerji ve besin ögelerini alamayan,  uzun süre aç kalan, yanlış diyetler uygulayan, öğünlerini düzenli tüketmeyen kişilerde tatlı isteği daha fazla olabilir. Çok sık tatlı tükettiğinizde de tatlıya olan eğiliminiz artabilir” açıklamasında bulundu.

Glikoz ve insülin (pankreasın beta hücrelerinde üretilen ve kan şekerini düşürmeye yarayan hormon) metabolizmasındaki bozukluk nedeni ile de tatlıya düşkünlük gelişebileceğini aktaran Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Burcu Demir “Ağızda kuruluk, gerginlik, konsantrasyon bozukluğu, çok sık idrara çıkma, aşırı tatlı isteği, halsizlik vb. belirtiler varsa herhangi bir sorun olup olmadığını öğrenebilmek için endokrinoloji desteği alınmalıdır” dedi.

ÖZELLİKLE REGL ÖNCESİNDE KADINLARDA TATLI YEME İSTEĞİ ARTIYOR

Beynin serotonin ve endorfin adı verilen mutluluk hormonları salgıladığını vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Burcu Demir tatlı krizine dair önemli bilgiler paylaştı. Demir “Yaşamış olduğumuz bazı sıkıntılar nedeni ile bu hormonlar yetersiz salınır ve kendimizi mutsuz hissederiz. Böyle durumlarda tatlıya yönelir, psikolojik olarak bizi mutlu ettiğine inanırız. Özellikle adet öncesi dönemde kadınlarda tatlı isteği yine hormonların etkisi ile artış gösterebilir” açıklamasında bulundu.

TATLI KRİZİ NASIL ÖNLENEBİLİR?

Öğün atlamamaya çalışın. Kan şekerinizi dengede tutmak, metabolizma hızını arttırmak ve bir sonraki öğünde oluşabilecek açlık durumunuzu kontrol altında tutmak için öğün aralarında minimum 2 maksimum 4 saat olacak şekilde günde 5-6 öğün beslenmeye özen gösterin. Aksi takdirde kan şekeriniz düşer ve canınız daha çok tatlı isteyebilir.
Doğal tatlı olarak meyve tüketebilirsiniz. Hem antioksidan vitaminler hem de yeterli lif almanız için günde 3-4 porsiyon meyve tüketmeye özen gösterin.
Glisemik indeksi yüksek besinler kana çabuk karışır ve şeker düzeyinizi hızlı yükseltip, hızlı indirir. Bu da sizin tatlı isteğinizi arttırır. O yüzden lif oranı yüksek, glisemik indeksi düşük karbonhidratlar tüketin. Örneğin; pirinç yerine bulgur, kinoa, beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek, karpuz muz yerine elma, armut, şeftali tercih edebilirsiniz.
Kuru meyvelerin fruktoz ve glukoz oranı daha yüksektir ve daha çok tatlıdır, fakat vitamin-mineral değerleri yüksektir. Gün içinde porsiyon ölçüsüne dikkat ederek kuru üzüm, dut, kayısı gibi meyveler tüketirseniz tatlı isteğinizi azaltabilirsiniz.
Meyveleri tüketirken yanında süt, yoğurt, kefir gibi protein kaynağı besinlerle tüketmeniz, meyvedeki şekerin daha yavaş emilmesini sağlar.
Pekmez hem doğal şeker hem de vitamin-mineral deposudur, enerji verir. Ölçüsüne dikkat ederseniz günlük beslenmenizde yer alabilir.
Şerbeti tatlılar yerine haftada 1-2 defa sütlü tatlı veya meyveli tatlılar tercih edebilirsiniz.
Tarçının kan şekerini regüle etkisi olduğundan yeşil çay, beyaz çay veya diğer bitki çaylarınıza çubuk tarçın, süte veya yoğurda ise toz tarçın olarak ilave edebilirsiniz.
/Ege Basın Grubu

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.