TARİHSEL MİRASLARIMIZ KORUNACAK

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, kentin tarihi su yapılarını restore etmek için başlattığı çalışmaların ilk sonuçları alındı. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün mülkiyetinde bulunan sebil ve çeşmelerin restore edilerek korunması amacıyla, Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin imzalamış olduğu protokol çerçevesinde yapılan Gaffar-zade ve Dönertaş Sebillerinin restorasyon projeleri, İzmir 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu tarafından geçtiğimiz günlerde onaylandı. Onaylanan projeler çerçevesinde, önümüzdeki günlerde her iki sebilin de yapım ihalesine çıkılacak.

Gaffar-zade Sebili, Kemeraltı’nda 861 sokaktaki Çakaloğlu Hanı’nın önünde yer alıyor. Üzerinde efsanevi yedi uyurların isimlerinin bulunduğu tarihi çeşme de restorasyon kapsamında bulunuyor.

Restorasyonu yapılacak Dönertaş Sebili ise, Tilkilik semtinde, Anafartalar Caddesi ile 945 sokağın kesiştiği noktada yer alıyor. Dönertaş Sebili; adını yapının köşesindeki, süslü bir başlığı bulunan yuvarlak mermer sütunun  kendi etrafından dönerek, terazi görevi yapmasından alıyor. Sebilin restorasyonuyla birlikte, yapının Anafartalar caddesine bakan  cephesinde yer alan çeşme tekrar çalışır duruma getirilecek. Çevresinde yapılacak alt yapı ve yol çalışmalarıyla da, zaman içinde yolun kot seviyesinin altında kalan sebilin batı cephesi de orijinal kot seviyesine ulaştırılacak.

1912 vakıf sayımlarına göre İzmir’de, büyük çoğunluğu Kemeraltı çevresinde yer alan 24 sebil bulunuyordu. Geçen süreç içinde İzmir’in mimari birikiminin bu özel kategorisinde yer alan tarihi su yapılarından geriye sadece dört tanesi kaldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bu duruma seyirci kalamayacaklarını belirterek elde kalan örneklerin korunmasına yönelik bu çalışmayı başlattıklarını ifade etti. Diğer sebiller ve yine Kemeraltı’nda yer alan şadırvanların da aynı yaklaşımın devamı olarak elden geçirileceğini dile getiren Aziz Kocaoğlu, tarihsel mimari mirası korumayı önemli gördüğünü vurguladı. Bu tür eserlerin kentin kimliğini oluşturan özel örnekler olduğunu unutmamak gerektiğini söyledi.