SINAV KAYGISI BAŞARISIZ YAPIYOR
Aliağa Haber / Ege Hakimiyet Gazetesi / Demokrat Foça Gazetesi / Günaydın Ege / Alfa Tivi İzmir Üniversitesi’nde üniversite adayı çocuğu bulunan ailelerle bir araya gelen Uzm. Psikolog Mehmet Kılıç, anne babaların çocuklarından daha fazla sınav kaygısı
14 Mart 2014 Cuma 23:11
AİLENİN SINAV KAYGISI ÇOCUĞU BAŞARISIZ YAPIYOR
Aliağa Haber / Ege Hakimiyet Gazetesi / Demokrat Foça Gazetesi / Günaydın Ege / Alfa Tivi
İzmir Üniversitesi’nde üniversite adayı çocuğu bulunan ailelerle bir araya gelen Uzm. Psikolog Mehmet Kılıç, anne babaların çocuklarından daha fazla sınav kaygısı yaşayabildiklerini, bunun da çocukta baskı ve başarısızlığa neden olduğunu söyledi.
Uzman Psikolog ve Aile Danışmanı Mehmet Kılıç, İzmir Üniversitesi’nde düzenlenen “Sınav Kaygısı ve Velinin Rolü” başlıklı konferansta, İzmir Özel Fatih Koleji’nde eğitim gören öğrencilerin velilerine seslendi. İzmir Özel Fatih Koleji ortaklığında gerçekleştirilen konferansa velilerin ilgisi yoğun oldu. Öğrencilerde temel olarak “anne babaya, eşe dosta ve öğretmenlere karşı rezil olma korkusu”nun sınav kaygısına neden olduğunu vurgulayan Kılıç, bir miktar kaygının faydalı olduğunu ancak yüzde 50’nin üzerine çıkan kaygının başarısızlığa neden olduğunu vurguladı ve anne babaları uyardı: “Her yıl yaklaşık 2 milyon çocuk sınava giriyor. Hepsi üniversiteyi kazanamıyor ama hayat devam ediyor. Ya çocuğunuzun keyfini çıkarırsınız ya da onun hayatını zindana çevirirsiniz. Ancak hiçbir şey çocuğunuzla birlikte sevgi dolu bir hayattan önemli değildir. Ona en çok kızdığınız anda, onunla geçirdiğiniz en güzel anınızı hatırlayamıyorsanız, doğumunda duyduğunuz mutluluğu hatırlamaya çalışın.”
ÇOCUĞUNUZ KAYGI MI DUYUYOR YOKSA YETERİNCE ÇALIŞMIYOR MU?
Velilerin öncelikle “Çocuğum sınav kaygısı mı yaşıyor yoksa sınava yeterince hazır değil mi?” sorusunu yanıtlaması gerektiğini belirten Uzm. Psikolog Kılıç, “Evde 50 sorunun 40’ını çözen çocuk sınavda ancak 20 doğru yanıtta kalıyorsa, burada kaygı söz konusudur. Ancak evde de, sınavda da 50 sorunun yalnızca 20’sini çözebilen çocuk sınava yeterince hazırlanmamıştır” saptamasında bulundu.
KAYGIYI YARATAN SINAV DEĞİL SONUÇ
Çocuklarda en temel kaygının, ailenin sevgisizliği olduğunu vurgulayan Kılıç, “Zaten konuları da soruları da yetiştiremiyorum. İstediğim şehirde bir üniversite kazanamayacaksam sınava girmemin ne anlamı var? Ablam kazandı, ben kazanamazsam ailem beni daha mı az sevecek? Arkadaşlarıma, konu komşuya rezil olacağım diye düşünen bir çocuk ciddi oranda sınav kaygısı yaşıyor demektir” dedi.
HUZURSUZ UYKU VE ÖFKE PATLAMALARINA DİKKAT
Ani öfke patlamaları, düzensiz uyku ve yeme alışkanlığı, tırnak yeme, çarpıntı, dikkat toplayamama, bildiklerini unutma, baş ağrısı, mide şikâyeti, kâbus görme, saçla-kalemle oynama, ani tepki verme, ağlama krizleri, sürekli sınavı düşünme, arkadaşları ile görüşmeme, kendini yeterince çalışmamakla suçlama gibi belirtilerin birkaç tanesinin en az 1-2 hafta boyunca devam etmesinin önemli sınav kaygısı göstergesi olduğuna dikkat çeken Uzm. Psikolog Mehmet Kılıç, ailelere şu önerilerde bulundu:
AKIL VERMEYİN, DOĞRU SORU SORUN
Ders çalışma alışkanlıklarının her çocukta farklılık gösterdiğini ve ailelerin büyük oranda çocuklarının alışkanlıklarını bilmediklerini ifade eden Kılıç, çocuklarla doğru iletişime girme yolunu şöyle ifade etti:
“Sen bizim için çok değerlisin. Senin iyi ve mutlu olmanı istiyoruz. Bunun için biz ne yapabiliriz? Günde kaç saat çalışıyorsun? Sence bu kadar çalışman yeterli mi? Kaç puan alıyorsun? Girmek istediğin üniversite ve bölüm için yeterli mi? Peki başarını istediğin noktaya çıkarmak için ne yapabilirsin? Sana nasıl yardımcı olabilirim? Okulun ya da dershanenin rehberlik servisi ile görüşmek, bizim de görüşmemizi ister misin?”
Çocuğu için endişelenmenin aileler için doğal olduğunu ancak “Eğer sınavı kazanamazsan…” diye başlayan her cümlenin çocuk ile aile arasında uçurumlar açtığını hatırlatan Kılıç, “Hayat bir noktada bedel ödemektir. O nedenle bir yerden sonra çocuğunuza (bu senin seçimin, sonuçları da senin olacak) diyebilmelisiniz” dedi.
FEDAKÂRLIKLARINIZI BAŞINA KAKMAYIN
Televizyon, cep telefonu ve internet bağlantılı bilgisayarın dikkat dağıtmakta ilk sıralarda yer aldığını hatırlan Kılıç, ailenin sosyal hayatında değişiklik yapmasının da sakıncalı olacağını belirtti. Kılıç, “Fedakârlıklarınızı belli bir düzeyin üzerine çekmeyin. Hiç sosyal aktivitede bulunmamak sizi strese sokacağı gibi fedakârlıklarınızı çocuğunuzun başına kakmanız da çocukta öfke patlamalarına neden olacaktır” dedi. Kaygı ve stresle baş etmenin çocuk kadar anne ve babalar için de gerekli olduğuna değinen Kılıç, ailelere yürüyüş, spor, doğa gezileri, sinema, tiyatro, arkadaşlarla bir araya gelme gibi daha fazla sosyal aktivite içinde bulunmalarını önerdi.
MESLEK SEÇİMİNDE PARA VE İTİBAR ÖNCELİĞİNİZ OLMASIN
Kendisinden daha fazla kazanca sahip ağabeyinin ortaokul mezunu, pazarcılık yapan bir kişi olduğunu söyleyen Mehmet Kılıç, “Seçimlerde üniversite değil, bölüm önemlidir. Ayrıca kaçımız üniversitede eğitimini aldığımız mesleğimizi yapıyoruz? Einstein’ın futbolcu olduğunu sanan öğrencilerim var üniversitede. Entelektüel birikim kişisel çabanın ürünüdür, üniversitede edinilmez” dedi ve şöyle devam etti:
“Sizin mühendislik hayalinizi çocuğunuz gerçekleştirmek zorunda değil ama siz ve çocuğunuz, hayallerinizi ortak bir paydada kesiştirmek durumundasınız. Anne babaların sınavda gösterdikleri başarı çocuklarının da başarılı olacakları anlamına gelmez. Hem çocuklarınızın arkadaşlarının aileleri ile görüşürseniz, onların da sizinkilerle çok benzer sorunlar yaşadıklarını görebilirsiniz.”
Konferans sonunda İzmir Özel Fatih Koleji Liseler Müdürü Ayşegül Sabuncu, Uzm. Psikolog Mehmet Kılıç’a teşekkür plaketi takdim etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.