23 Kasım 2024
  • İzmir16°C

SEDAT SARI YAZDI

Yaratılmışların en şereflisi insan olduğunu göre, insan hayatının değeri de hiçbir şeyle ölçülemez. Yaradılış var olduğu sürece kaçınılmaz bir gerçek olan ölüm de hep yanı başımızda olacak. Ölüm bazen bir kurtuluş olabilir ama geride kalanlar için hep değ

Sedat Sarı Yazdı

22 Haziran 2006 Perşembe 11:58

İNSAN HAYATINA SAYGI VE BİR ÖRNEĞİ: KAVŞAKLAR

Yaratılmışların en şereflisi insan olduğunu göre, insan hayatının değeri de hiçbir şeyle ölçülemez. Yaradılış var olduğu sürece kaçınılmaz bir gerçek olan ölüm de hep yanı başımızda olacak. Ölüm bazen bir kurtuluş olabilir ama geride kalanlar için hep değişmeyen şey ölümün bir ayrılık olduğudur. Uğruna ölünecek şeyler var olabilir.(Vatan, bayrak, din vs.) Bu uğurda ölenlerde şan, şeref ve gururla anılarak hatırlanır. İsminin önüne şehit, kahraman gibi herkese nasip olmayacak unvanlar getirilerek rahmet okunur. Ama pisi pisine ölümler vardır ki asla affedilemez, asla geride kalanlarda açtığı derin yaralar yaşayanlardan uzun yıllar boyunca silinmez. Bu tip ölümlerde ihmali bulununlar ve sorumlular çoğu zaman çaresiz kalınsa da vicdanlarda yargılanır ve kalplerin en ücra hücrelerinde mahkum edilir. Her gün gazeteler, televizyonlar insan hayatının ne kadar ucuz olduğunu gözler önüne seren bu tür haberlerle doludur. Biten yaşamlar, parçalanan aileler, sönen umutlar…

Pisi pisine ölüm hiçbir canlının kaderi olmamalı. İnsan kaynaklı her şey insanca yaşamak adına renk, dil, din, ırk ayrımı yapılmaksızın her insana eşit ölçüde sunulmalı. Burada sorumluluk tüm yaşayanlara düşmekle beraber en büyük sorumluluk yöneten, karar veren pozisyonunda olan insanlara düşmektedir. İnsan yaşamını hem kolaylaştırmak hem de yaşam kalitesini artırmak adına yapılacak milyonlarca şey var hayatımızda. Evimizin içinden başlayarak oturduğumuz binaya, sokağımıza, mahallemize, köyümüze, kentimize ve hatta dünyamıza yapılabilecek o kadar çok hizmet var ki…

Her şeyin kalitesi göreceli olmakla beraber, farklı düşünenlere saygı da duymuyor değilim. Aliağa'mıza kuruluşundan bu yana yapılmış en büyük hizmetlerden biri olduğunu iddia ettiğim bir hizmetten bahsetmek istiyorum.

Evet oldukça iddialıyım bu konuda. Hepinizin çok iyi bildiği İzmir—Çanakkale yolunun Aliağa geçişi, daha düne kadar adeta bir ölüm yolu durumundaydı. Gün geçmiyordu ki bir kaza olmasın, hafta geçmiyordu ki bir ölümlü kaza yaşanmasın. Kimimizin arkadaşı, kimimizin annesi, kimimizin çocuğu, kardeşi…Şöyle çok değil bir, iki yıl öncesini dönüp hafızalarınızdaki gazete başlıklarını bir anımsayın. "Ölüm yolunda dehşet, Aynı Yolda Yine kaza, Trafik Canavarı İzmir—Çanakkale Yolunu Mesken Tuttu, Trafik Kazası Yol Kapattırdı  vs."  Ama kazalarda yaşamını yitiren kişinin kim olduğu hiç fark etmiyor, sonuçta bir can ve sonuçta bir insan. Yıllardır elle tutulur bir çare bulunamayan bir ölüm yolu.

Peki 21. yüzyıla gelmiş bir dünyada böyle basitçe çözülebilecek sorunlar insanlığın kaderi mi olmalıydı yoksa bir irade çıkıp ta bunu ben çözerim demeyecek miydi? Elbette er yada geç birileri çıkacaktı ve çıktı da. Maddi bedeli ne olursa olsun "insan paradan her zaman değerlidir anlayışı" ile yılların sorununa azim ve kararlılıkla neşter vuruldu. Belediyemiz son iki yıldır asla kolaycılığa kaçmadı. Kavşak çalışmalarının başlaması örneğindeki gibi Belediyemiz, "Kavşakları yapmak devletin görevi. Bu yoldaki gerekli düzenlemeleri yapmak Karayolları Genel Müdürlüğüne ait. Burası belediyemizin hizmet sınırının dışında kalıyor" gibi bahaneler üretmedi. Ne mutlu Aliağalılara ki her şeyin devletten beklenmediği bir yerel yönetim anlayışına sahipler. Belediyemiz "İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın" felsefesi ile Aliağa'da insan merkezli hizmet anlayışı ile hareket etmektedir. Bunun gereği olarak ta kimsenin uğramadığı, günlerce kapısının çalınmadığı, hasta yatağında "yok mu beni hatırlayan?" diye inim inim inleyen garip gurabayı yalnız bırakmadı. Hizmet bekleyen her kese, her mahalleye ulaşılmaya çalışıldı, daha da ulaşılacağından kimsenin şüphesi olmasın.. Bu gün geldiğimiz noktada da açıkça görülmektedir ki ilçemizin her köşesinde büyük bir hizmet hamlesi devam etmektedir. Size bu yazımda Aliağa—Çanakkale Karayolundaki bu büyük azim ve kararlılığı bu sütunların bana müsaade ettiği kadar anlatmaya çalıştım. Ama önümüzdeki günlerde siz değerli Aliağa halkı ile birlikte kangren olmuş nice sorunların çözüldüğü, insanımızın hizmetle tanıştığı daha birçok güzel gelişmenin de yaşanmakta olduğunun müjdesini şimdiden vermek istiyorum. Güveniniz ve desteğiniz sürdükçe gelişin ve büyüyen, yaşanabilir çağdaş kent Aliağa'nın kat ettiği mesafeye yine hep birlikte şahit olacağız. Sevgi ve Saygılarımla…

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.