OSMAN PAZARLAMA'DA SINIFTA KALDI...
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi / Geçtiğimiz hafta sonunda Şahan Gökbakar´ın vizyona giren yeni filmi ´Osman Pazarlama´yı izlemek için soluğu sinemada aldık…
25 Şubat 2016 Perşembe 16:19
'OSMAN PAZARLAMA'DA SINIFTA KALDI
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi
Sevgilim ile siyasi düşüncelerimiz örtüşmese de; birçok ortak noktamız var.
Fırsat buldukça da sinemaya gitmek ortak zevklerimizin başında geliyor.
Yabancı filmlerden daha çok hoşlanan kız arkadaşımla film seçimi konusunda biraz fikir ayrılığı yaşıyoruz.
Ama…Benim Türk sinemasını canı yürekten destekliyor olmama da saygı gösteriyor, benim biricik sevgilim…
Geçtiğimiz hafta sonunda da Şahan Gökbakar'ın vizyona giren yeni filmi 'Osman Pazarlama'yı izlemek için soluğu sinemada aldık…
Önceki yıllarda gişe rekorlarını alt üst eden 'Recep İvedik' filmlerinin yaratıcısı ve başrol kahramanı Şahan Gökbakar’ın ağır eleştiri oklarına hedef olduğunu mutlaka hatırlıyorsunuzdur.
Mesleğinde başarılı insanları pek içine sindiremeyen elitist bir kesim var Türkiye’de…
Her şeyden önce çok iyi bir gözlemci olduğunu düşündüğüm Şahan Gökbakar, kimi Türk erkeğinden yüzde 1, kiminden de yüzde 75 seviyesinde esinlenerek yarattığı Recep İvedik ile aslında bir nevi ekrandan ayna tutmuştu birçok Türk erkeğine…
Yalan mı? İvedik karakteri, ucundan kenarından, yani kısmen de olsa birçoğumuzun içinde yok mu sanki?
Kesinlikle var. Recep İvedik karakteri, birçok Türk erkeğinin özelliğini tek bir kişide toplayan bir bileşke niteliğindedir.
Her ne kadar ağlanacak halimize gülüyor olsak da; ben Şahan’ın ‘Recep İvedik’ filmlerini hep beğeniyle izlemişimdir.
Zira hicvederek yapılan mizahın bir amacı da toplumsal gerçekleri sergilemek değil midir?
Ayrıca sevgili Şahan’ın sanatını sadece bir karakter üzerinden değerlendirmek ve mesleğindeki başarısını tek bir noktaya bağlamak da büyük haksızlıktır.
Kaldı ki, “Recep İvedik karakterini yaratmasaydı, onu kim izlerdi ki?” gibi yorumlara en güzel cevabı ‘Celal ile Ceren’ filmiyle vermişti Şahan…
İtiraf etmem gerekirse; ben gülme krizine girmiştim ‘Celal ile Ceren’i izlerken…
Dolayısıyla beklentisi yüksek bir şekilde gittim Şahan’ın ‘Osman Pazarlama’ filmine…
Ne yalan söyleyeyim hafiften hayal kırıklığı yaşadım.
‘Çok kötü, hiç beğenmedim’ demiyorum. Ancak etkileyici bir film olmamış, sanki bir şeyler eksik kalmış ya da aceleye gelmiş gibi…
Filmi izlerken, ‘Acaba bir tek ben mi beğenmedim?’ diye düşündüm kendi kendime…
Hiç sanmıyorum! Çünkü Recep İvedik filmlerini izlerken salonda nasıl kahkaha tufanları koptuğunu çok iyi hatırlıyorum.
Öyle ki ‘Osman Pazarlama’yı izlerken aynı kahkahaları işitmek mümkün olmadı. Haliyle Türk filmlerine karşı ön yargılı olan kız arkadaşım da filmi izlemek yerine göğsümde uyumayı tercih etti.
Öte yandan ‘Osman Pazarlama’ filmi; Cem Yılmaz'ın bir zamanlar başrolünde oynadığı ‘Doritos Ala Turca’ reklamını anımsattı bana…
Hafifte olsa sanki Cem Yılmaz’ın reklamından esinlenilmiş gibi bir algıya kapıldım filmi izlerken. Yanılıyor veya haksızlık ediyor da olabilirim elbet…
Ancak, bir dizi skecin bir araya getirilmesiyle oluşmuş gibi bir izlenim bıraktı bende Osman Pazarlama…
Bu arada, ‘Pekâlâ hiç mi elle tutulur bir yanı yok, bu filmin?’ diye sorduğunuzu şimdiden duyar gibiyim.
Hemen cevaplayayım: Elbette var. Sevdiği kızı alabilmek için girişimci bir iş adamını canlandıran Şahan Gökbakar bu filminde; başarı ile başarısızlığın arasında kıldan ince bir çizgi bulunduğunu, Türkiye’de köşeyi dönmenin aslında çok kolay, ama bir o kadar da zor olduğunu ve azmin elinden hiçbir şeyin kurtulamayacağını en anlaşılabilir şekilde işliyor.
Ayrıca filmin finalinde biraz duygusallığa da yer vermiş sevgili Şahan… Almasını bilene inceden mesajlar da var.
Sözün özü: Osman Pazarlama’ya ‘gitmeyin’ demem, ama ‘mutlaka gidin’ de diyemem.
Aliağa Haber / Foça HaberAliağa / Dikili Haber / Bergama Haber / Karşıyaka Haber/ Menemen Haber / İzmir Yeni Vizyon Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.