26 Kasım 2024
  • İzmir8°C

NÜKLEER ÇÖPLÜK MÜ OLACAK?

Aliağa’da sökülecek olan Fransız donanmasından emekliye ayrılan 270 savaş gemisi arasında asbest ve nükleer yakıtla çalışan radyoaktif kalıntılı Fransız uçak gemisi Clemenceau’nun da anlaşma sağlanırsa Aliağa’da söküleceği iddia ediliyor

Nükleer Çöplük mü Olacak?

2006-07-25 22:54:09

GEMİ SÖKÜM, ALİAĞA’YI FRANSA'NIN NÜKLEER ÇÖPLÜĞÜ MÜ YAPACAK?

Gemi Söküm Sanayicilerinin, Fransa donanmasına ait eski gemileri sökmek için anlaşma zemini araması, Aliağa’nın, radyoaktif kirlilikten asbeste kadar birçok ölümcül tehlikeyi barındıran Fransız gemilerinin çöplüğüne dönüşme tehlikesi doğurdu. Gemi sökümcülerin, Fransızlarla dirsek temasında olması üzerine Aliağa kamuoyu, gemi söküm sanayicilerinin kâr uğruna Aliağa ve bölgenin cehenneme çevirmesinden endişe ediyor.

Çevre ve insan sağlığına zarar verdiği gerekçesiyle sık sık uluslar arası çevre örgütlerinin ve Aliağa kamuoyunun tepkisini çeken Aliağa’daki Gemi Sökümcüler, bu kez Fransa Donanması'ndan bu yıl hurdaya ayrılacak 270 savaş gemisine talip olunca Aliağa ve çevresinde endişeli bir bekleyiş başladı.

FRANSIZ DONANMASI ALİAĞA’DA SÖKÜLECEK

İşçi sağlığı ve iş güvenliği başta olmak üzere, Asbest, tehlikeli atıklar, çalışma koşullarındaki olumsuzluk ve nükleer atık tehlikeleriyle tüm eleştiri oklarını üzerlerine çeken Gemi Sökümcüler, bu kez Fransız donanmasının hurdaya ayrılacak gemilerini sökmek için girişimlere başladı.

Geçtiğimiz hafta Denizcilik Müsteşarlığı Tersaneler Daire Başkanı Orhan Özbek ile birlikte Aliağa'ya gelen Fransız Donanması komutanlarından Amiral Hubert Jovot, Makine Mühendisi Christian Helow ve Gemi İnşaat yetkilisi Claude Wohrer bölgenin savaş gemilerinin sökümü için uygun olup olmadığını inceledi.

FRANSIZLAR TATBİKATLARDA HEDEF OLARAK KULLANIYORLARDI

Heyette bulunan Amiral Hubert Jovot “Fransa’da bu gemileri eğitimlerde hedef olarak kullanıyorduk. Daha sonra bu gemileri hedef olarak kullanma yeni yasalarla çok zorlaştı. Fransa’da ilgili kurumlar bu gemilerin nasıl elden çıkarılabileceği konusunda çalışma başlattı. Türkiye’de gemi söküldüğünü bildiğimiz için biz komisyon üyeleri Türkiye’deki gemi sökümünün ne şekilde yapıldığını yerinde tespit etmek için Aliağa’ya geldik” dedi. Amiral Hubert Jovot, gemilerde radyoaktif serpinti ve kimyasal kirlilik bulunup bulunmadığı konusunda ise kamuoyunu aydınlatacak bir açıklama yapmadı ancak gemilerin tatbikatlarda hedef olarak kullanıldığını itiraf etmesi kafaları karıştırdı.

ASBEST VE NÜKLEER ATIK TEHLİKESİ

Aliağa’ya getirilecek olan Fransız donanmasına ait 270 geminin tatbikatlarda hedef olarak kullanıldığının Fransız yetkililerce açıklanması akıllara radyoaktif kirlilik tehlikesini getirdi. Fransa donanmasının uluslar arası sularda yaptığı tatbikatlarda nükleer, kimyasal ve radyoaktif içerikli silahları da bu gemiler hedef gösterilerek denenmiş olması ihtimali Türkiye’nin yeniden batılı ülkelerin nükleer ve kimyasal çöplüğü haline dönüşmesi tehlikesini gündeme getirdi. Gemilerin sökümü esnasında Kimyasal ve radyasyonlu malzemelerin çevre ve insan sağlığı için önemli tehdit oluşturması Aliağa başta olmak üzere bölge halkını korkutuyor.

GEMİLERİN SÖKÜM İÇİN TÜRKİYE'YE SOKULMASI YASALARA AYKIRI

Uluslar arası çevre örgütleri, Gemilerin söküm için Türkiye'ye sokulmasının yasalara aykırı olduğunu belirtirken, Tehlikeli Atıkların Sınır ötesi Taşınması ve Bertarafı'ın Kontrolü'ne ilişkin uluslararası sözleşmede, 1994'ten bu yana Türkiye'nin de imzası bulunuyor. Konvansiyon, tehlikeli atıkların uluslararası taşınmasını ve ticaretini yasaklıyor. Öte yandan 1995'te yayımlanan 'Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği', tehlikeli atıkların asbest içeren gemiler de olmak üzere Türkiye’ye ithalini yasaklıyor. Söz konusu yönetmeliğin Atıkların Sınırlarötesi Taşınımı /Atıkların İthali başlıklı 38. Madde'si, “Atıkların Türkiye'nin yetkisi altında bulunan sahalara ve serbest bölgelere ithali yasaktır. Ancak, yönetmelik yayımlandığı tarihe kadar sektör itibarı ile ekonomik değeri haiz atıkları sağlık, araştırma, yakıt ve benzeri amaçlarla kullandığını belgeleyenlere ithal izinleri, uygun görülecek süre ve şartlarda yayımlanacak tebliğler doğrultusunda Bakanlıkça verilir” diyor.

ASBEST VE RADYOAKTİF KALINTILI CLEMENCEAU DA SÖKÜLECEK

Aliağa’da sökülecek olan Fransız donanmasından emekliye ayrılan 270 savaş gemisi arasında asbest ve nükleer yakıtla çalışan radyoaktif kalıntılı Fransız uçak gemisi Clemenceau’nun da anlaşma sağlanırsa Aliağa’da söküleceği iddia ediliyor. Geçtiğimiz yıl sökülmek üzere Fransa’dan Hindistan’a gönderilen, ancak uluslar arası kamuoyu ve Greenpeace’nin tepkileri sonucu geri çağrılan amyantla kaplı geminin Aliağa’da sökülecek olması bölgede korkuları bir kat daha arttırıyor. Binlerce ton asbest ve tehlikeli atık içeren Fransız uçak gemisi Clemenceau’nun ve İspanya’dan gelen Novoçerkask adlı geminin Türkiye’ye girişi 2003 yılında da kamuoyu baskıları sonucu engellenmişti.

Hollanda, dünyanın reddettiği zehirli gemiyi Türkiye’ye gönderiyor
 İskenderun Körfezi’nde batan kanserojen madde yüklü Ulla gemisiyle ilgili sorunlar bitmeden yeni bir zehir yüklü geminin Hollanda’dan Türkiye’ye doğru yola çıktığı öğrenildi. Amsterdam Limanı’nda 7 yıldır bekletilen Meksika bandıralı ‘Otopan’ adlı geminin kanserojen amyant maddesinden kaplamalarının söküleceği İzmir-Aliağa’ya üç hafta içerisinde ulaşacağı tahmin ediliyor. Seyahat için elverişsiz olan geminin batmasından endişe eden Hollanda, gemiyi karasuları dışına çıkana kadar deniz polisi eşliğinde römorkörlerle çektirdi. Geminin Türkiye’ye doğru yola çıktığını Zaman’dan öğrenen Çevre ve Orman Bakanlığı alarma geçti. Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, yeni Çevre Kanunu uyarınca kendilerinden izin alınması gerektiğini; ancak böyle bir başvurunun gelmediğini kaydetti. Zehirli maddelerin Türkiye’ye girişinin yasak olduğunu belirten Öztürk, geminin Türk karasularına sokulmayacağını açıkladı. Geminin söküm işleminin yapılacağı Şimşekler Tersanesi’nin sahibi Osman Şimşek ise bakanlıktan gerekli izinlerin alındığını iddia etti.
AFP, Hollanda Çevre Bakanlığı Sözcüsü Paula van Dael’e dayandırdığı bir haberde, 1999’dan beri Amsterdam Limanı’nda bekletilen Meksika bandıralı Otopan gemisinin birinci derece kansere sebep olan maddeler arasındaki amyant kaplamalarının sökülmesi için İzmir’deki Şimşekler Tersanesi’ne doğru yola çıktığını bildirdi. Haberde, sözcü Dael’in, “Gemi, amyant sızıntısı olmayacak şekilde hazırlandı.” sözlerine de yer verildi. Sözcünün açıklamaları Türkiye’nin büyük bir sorunla karşı karşıya kalacağının sinyalini daha veriyor: “Yolculuk yapmak için kötü durumda olan gemi, karasularımızdan çıkıncaya kadar Hollanda deniz polisi gemileri tarafından çekilecek.” Haberde, Türk yetkililerinin ‘Otopan’ın gelişinden haberdar edildikleri ifade edildi. Otopan’ın amyant kaplamaları söküldükten sonra kimsayal madde taşımada kullanılacağı öğrenildi. Geminin Türkiye’ye doğru yola çıktığı bilgisi üzerine Çevre ve Orman Bakanlığı alarma geçti. İlgili bakanlık ve kuruluşlardan bilgi istenirken, Dışişleri ve Ulaştırma bakanlıkları ile Denizcilik Müsteşarlığı uyarıldı. Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Türkiye’de bu gemideki amyant maddesinin bertaraf edileceği tesisin bulunmadığını belirtti. Öztürk, “Otopan’ın karasularımıza girmesine izin vermeyiz.” ifadelerini kullandı.
‘Otopan’ isimli geminin kaplamasının söküleceği Şimşekler Tersanesi’nin sahibi Osman Şimşek, Hollanda’dan yola çıkan geminin tesislerine söküm için yola çıktığını doğruladı. Şimşek, gemideki asbestli kaplamalar konusunda ise şunları söyledi: “Gemi, tesislerimizde kesilecek. Bu madde her gemide standart olan yanmaz özelliği olan kaplamalardır. Geminin, 15 günde ulaşacağını tahmin ediyoruz.” Hollanda Çevre Bakanlığı’nın, Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan gerekli izinleri aldığını iddia eden Şimşek, Bakanlık Müsteşar Yardımcısı’nın böyle bir izin olmadığını açıkladığını öğrenmesi üzerine; “Bu konuda bilgim yok. Mümkün değil. Bakanlıkta bu konuyu takip eden bir birim var, işleri onlar yürüttü.” diye konuştu. Amyant ya da diğer ismiyle asbest ısıya, aşınmaya, kimyasal maddelere çok dayanıklı lifsel yapıda bir mineral. 3 binden fazla kullanım alanı olan bu mineralden, özellikle gemi, uçak, otomobil yapımında, inşaat sektöründe, ısı ve ses izolasyonunda yaygın olarak yararlanılıyor. Kanserojen etkisinin 1970’de tespit edilmesinden sonra başta AB üyesi ülkeler olmak üzere kullanımı yasaklandı. Gemilerde, yer, tavan ve duvar kaplamalarında kullanılıyor.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.