NİCE 167 YILLARA

NİCE 167 YILLARA
Sağlık hizmeti denilince akla ilk olarak doktorlar, hemşireler ya da diş hekimleri geliyor. Fakat sağlık hizmetlerinde çalışan bu meslek gruplarının yanı sıra eczacılar da var.  Ege Üniversitesi (EÜ) Eczacılık Fakültesi ile Mezunlar Derneği, EDAK Ecza Kooperatifi ve İzmir Eczacı Odası “Eczacılık Mesleğinin Akademik Kuruluşunun 167. yıl dönümünü törenle ve pilav- döner günüyle kutladı. EÜ Eczacılık Fakültesi Konferans Salonu"nda gerçekleşen kutlamanın açılış konuşmasını Rektör Prof. Dr. Ülkü Bayındır yaptı. Prof. Dr. Bayındır İzmir"deki eczacıların örnek bir dayanışma içinde olduklarını söyledi.
İzmir"de eczacı camiasının çok sıkı dayanışma içerisinde olduğunu belirten Prof. Dr. Bayındır, “Hangi camia arasında dayanışma kurarsa, o camia başarı gösterir. Türkiye içerisinde, eczacıların arasında örnek bir dayanışma var. Bu nedenle İzmir"deki eczacı camiası çok kaliteli” dedi. Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi"nin eğitimi iyi olan fakültelerden olduğunu kaydeden Prof. Dr. Bayındır, “Ege Üniversitesi"nde dünyanın en iyi eczacılarının yetişmesini diliyorum. Önümüzdeki yıl Sokrates ve Erasmus projeleri kapsamında üniversitemizden 207 öğrencimiz yurt dışına gidecek. Bunların büyük çoğunluğu da eczacılık fakültesinden olacak” şeklinde konuştu.
EĞİTİMDE KALİTE
Genelde üniversitelerin, özelde eczacılık fakültelerinin ajandalarında eğitim ve öğretimin ana başlık olmaya devam ettiğini vurgulayan EÜ Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erçin Erciyas, “Fakültemizde uygulanan eğitim ve öğretimin süre, plan ve müfredat bakımından Avrupa Birliği mevzuatı karşısında iyi durumda olduğunu söyleyebiliriz. Burada unutulmaması gereken unsur ise eğitimde kalitedir. Eğitimde kalite her alandan olduğundan daha çok önemsenmelidir” dedi.
Diğer dallarda olduğu gibi eczacılık alanında da iş gücü planlaması yapılması konusunun üzerinde duran Prof. Dr. Erciyas, yeni eczacılık fakülteleri kesinlikle açılmaması ve fakültelere alınacak öğrenci kontenjanları konusunda fakülte organlarının aldıkları kararlara uyulması gerektiğini ifade etti.
ECZACI OLMAYANLAR ECZANE AÇMASIN
Görevlerinin eczacılık mesleğinin önünü açmak olduğunu dile getiren İzmir Eczacı Odası Başkanı Ecz. Tuncay Sayılkan ise, ilaç üretiminden ilacın hastaya sunumuna kadar her alanda eczacıların çalışmasını istediklerini söyledi.
Ülkemizde 22 bin eczanenin bulunduğunun altını çizen Ecz. Sayılkan, “Son yıllarda eczacı olmayanlar da eczane açıyor. Eczacı olmayanlar, eczane açmasın. Ülkemizde bulunan eczanelerin adaletli bir biçimde bölgelere yayılmasını istiyoruz. Ülkemizin Batı kesimlerinde bir eczane başına düşen nüfus 2 bin iken, Anadolu"da bu nüfus 5 bin civarında” diyerek konuşmasını bitirdi.
ECZACILAR HASTALARI MEZUNİYETTEN SONRA GÖRÜYOR
Ülkemizde hastaları bütünüyle gören bir eczacılık eğitiminin verilmediğine değinen Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kutay Demirkan, “Tıp fakültelerinde eğitim gören öğrenciler, öğrencilik yıllarında hastalarla karşılaşıyor. Ancak eczacılık öğrencileri mezuniyetlerinden sonra hastayla karşılaşıyor. Hasta odaklı eczacılık, akılcı ilaç kullanımı eğitimleri çok önemlidir” dedi.
Konuşmasında klinik eczacılığa da değinen Yrd. Doç. Dr. Demirkan, “Yoğun eğitim almış bir eczacının hastaların ilaçlarla ilgili sorunlarını çözmesi ve sağlık hizmetlerinde çalışan kişilere bilgi sunmak klinik eczacıların yaptığı bir iştir. Klinik eczacılar, hem yatan hastalara hem de ayakta tedavi gören hastalara yönelik olmalıdırlar. Klinik eczacılar, ilaçların yan etkilerini önlemeli; hastalarla onların anlayabileceği bir dille konuşmalıdır” şeklinde konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından fakültenin yan bahçesinde Geleneksel Pilav- Döner günü yapıldı. EÜ Eczacılık Fakültesi Halk Dansları Topluğu"nun Diyarbakır yöresi oyunu ve Grup Rabel"in söylediği parçalar izleyenlere keyifli anlar yaşattı