MUSTAFA KAMALAK GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, parti genel merkezinde yaptığı basın toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
02 Haziran 2016 Perşembe 21:56
MUSTAFA KAMALAK GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, parti genel merkezinde yaptığı basın toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Rakamlarla terör olaylarının bilançosuna dikkat çeken Kamalak, “Terörle mücadele operasyonlarının gerçekleştirildiği 5 ilçede yıkılan bina sayısı 6 bin 321.Yine hükümetin açıklamasına göre; bu rakam 11 bin daireye yani 11 bin haneye tekabül ediyor. Oysa, 30 yıllık süreçte terör yüzünden göç etmek zorunda kalan insan sayısı 386 bin iken sadece şu son 9 ayda terör olaylarından etkilenen insan sayısı 1 milyonun üzerinde” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, PYD üniformalı ABD askerlerini görünce çok şaşırdığını, ardından ise sarf ettiği “ABD’nin PYD’ ye verdiği desteği kınıyorum. Bize verilen söz bu değildi” cümleleri hatırlatan Kamalak, “Sana ne sözü verdiler ki? Ne dediler de kandırdılar? Ayrıca biz 40 yıldır söylemiyor muyuz, ‘Amerika’nın, İsrail’in sözüne güven olmaz.’ diye. ‘Bunların ipiyle kuyuya inilmez.’ diye. Türkiye ve İki milyarlık İslam Âlemi küresel güçlerin oyuncağı olmaya mecbur değildir” dedi.
İslam ülkelerinin kendi sorunlarını kendilerinin çözmesi gerektiğinin altını çizen Kamalak, “Suriye meselesi, PYD meselesi, Kobani meselesi, ABD’nin, Rusya’nın ve Avrupa’nın öncülüğünde değil, Türkiye’nin, Mısır’ın, Suudi Arabistan’ın ve İran’ın öncülüğünde çözülmelidir. Brüksel’de, Cenevre’de, Lozan’da değil, İstanbul’da, Şam’da, Tahran’da çözülmelidir. Bütün İslam dünyası liderlerine sesleniyorum. Bir yanlış daha büyük yanlışla düzeltilemez” şeklinde konuştu.
Genel Başkan Prof. Dr. Mustafa Kamalak, genel merkezde yaptığı haftalık olağan basın toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Yaşanan terör olaylarından dolayı şehit düşenlere Allah’tan rahmet yakınlarına ise sabırlar dileyerek konuşmasına başlayan Kamalak, rakamlarla terörün bilançosunu açıkladı.
9 AYDA TERÖRDEN 1 MİLYON İNSAN ETKİLENDİ
Terörle mücadele operasyonlarının gerçekleştirildiği 5 ilçede yıkılan bina sayısının 6 bin 321 bin olduğunu aktaran Kamalak, “Yine hükümetin açıklamasına göre; bu rakam 11 bin daireye yani 11 bin haneye tekabül ediyor. Oysa TBMM tarafından hazırlanan bir rapora göre, 90’lı yıllarda, terör yüzünden boşaltılan köy sayısı 905, mezra sayısı ise 2 bin 523 idi. 30 yıllık süreçte terör yüzünden göç etmek zorunda kalan insan sayısı 386 bin iken sadece şu son 9 ayda terör olaylarından etkilenen insan sayısı 1 milyonun üzerinde. Ayrıca 600 civarında şehit, binlerce yaralı. Bu bir tabur asker demektir. Hem de en nitelikli, özel olarak eğitilmiş asker ve polis. İşte ‘1 ayda kökünü kazıyacağız’ denen terörün 9 aylık bilançosu. 9 ayda yıkılan bina sayısı, terörden etkilenen insan sayısı, 30 yılın toplamından fazla” diye konuştu. Bu yaşanan tablonun göz göre geldiğine dikkat çeken Kamalak, bu durumun sorumlusunun bizzat AKP olduğunu söyledi. Kamalak şunları kaydetti: “Bu facia, bu dram, yanlış bir ‘Çözüm Süreci’ ile göz göre göre geldi. Bunun sorumlusu basiretsiz AKP iktidarıdır. Bu şehitlerle yaralıların vebali vizyonsuz AKP iktidarının omuzlarındadır.”
İKTİDARIN TEMEL PROBLEMİ, DOSTLARIYLA- DÜŞMANLARINI AYIRAMAMASIDIR
Başbakanlığa getirilen Binali Yıldırım’ın terör konusundaki konuşmasının olumlu olduğunu, “Bu dönemde dostların sayısını arttırıp, düşmanların sayısını azaltacağız’ sözünün de gayet önemli bir cümle olduğunu kaydeden Kamalak, terör konusunda desteklerinin süreceğini bildirdi. Ancak iktidarın tem probleminin dostuyla düşmanını bir türlü ayırt edememesi olduğunu sözlerine ekledi. Her şeyden önce her alanda barışın getirilmesi gerektiğinin altını çizen Kamalak, “Bildiğiniz gibi yeni Başbakanımızın ilk vaadi de yine terörün kökünü kazıma konusunda oldu. Biz bu konuda kendilerini yürekten destekliyoruz. İnşallah terör belası bir an evvel son bulur. Ülkede barış ve kardeşlik ortamı hâkim olur. Hep söylediğimiz gibi, barış olmadan üretim olmaz, üretim olmadan kalkınma olmaz, kalkınma olmadan güçlü Türkiye olamaz. Sokakta barış, mahallede barış, şehirde barış, ülkede barış, bölgede barış… Her şeyden önce, Meclis’te barış! Barışı sağlamak, Hükümetin en başta gelen görevidir. Kavganın, çatışmanın, düşmanlığın kazananı olmaz. Bu çerçevede, yeni Başbakanın; ‘Bu dönemde dostların sayısını arttırıp, düşmanların sayısını azaltacağız’ sözünü de önemsiyoruz. Çok doğru bir söz. Çok doğru bir yaklaşım. Çünkü sözle de olsa, geç te olsa Saadet Parti’mizin dediği noktaya gelinmiş oluyor. Ancak bir eksik var. Maalesef Ak Parti iktidarının temel problemlerinden birisi de, dostlarıyla- düşmanlarını bir türlü ayıramamasıdır” şeklinde konuştu.
BU YÜZDEN İKTİDAR MENSUPLARI İKİDE BİR KANDIRILIYOR
Hatta bu durumdan daha vahimi iktidarın dostlarını düşman, düşmanlarını dost sanması olduğunu ifade eden Kamalak, “Bu yüzden iktidar mensupları ikide bir kandırılıyor. Dış politikada kandırılıyor, İç politikada kandırılıyor. Balyozda kandırılıyor. Ergenekon’da kandırılıyor. Çözüm sürecinde kandırılıyor. Libya’da kandırılıyor, Suriye’de kandırılıyor, Kobani’de kandırılıyor. Oslo’da kandırılıyor. Kandil’de kandırılıyor. İmralı’da kandırılıyor. Hangi konuda kandırılmıyor ki? Sahi Ak Parti İktidarı’nın kandırılmadığı bir alan var mı? Bu yüzden Ak Parti’nin önce kimin dost, kimin düşman olduğunu öğrenmesi lazım” dedi.
ABD’DEN TÜRKİYE’YE DOST OLMAZ. MÜTTEFİK OLMAZ, STRATEJİK ORTAK OLMAZ
“Biz 40 yıllık kardeşlik hukukumuza dayanarak bir kez daha uyarıyor ve hatırlatıyoruz” diye Kamalak, uyarılarını maddeler halinde şu şekilde sıraladı: “Mesela ABD’den Türkiye’ye dost olmaz. Müttefik olmaz, stratejik ortak olmaz. Değil 72 şartı 172 şartı yerine getirseniz bile Avrupa’dan Türkiye’ye dost olmaz. Değil NATO vetosunu, bütün vetoları kaldırsanız dahi İsrail’den Türkiye’ye dost olmaz. İşte PYD örneğinde bir kez daha net bir şekilde görüldü. ABD askerleri Suriye’de PYD üniformasıyla savaşıyor. Askeri helikopterimizi düşüren füzeyi PKK’ya Rusya veriyor. Sözde birbirine düşmanmış gibi görünen ABD ile Rusya, Türkiye söz konusu olunca hemen anlaşıyorlar. Hemen birleşiyorlar. Biri silah ve mühimmat temin ediyor, biri doğrudan üniformalı asker veriyor. Niye, çünkü bunların hepsinin tek derdi vardır; İslam coğrafyasının zenginliklerini yağmalamak Türkiye dâhil bütün İslam ülkelerini bölüp parçalamak Böylece Büyük İsrail Projesini hayata geçirmek.”
ABD’NİN VERDİĞİ SÖZ NEYDİ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “ABD’nin PYD’ ye verdiği desteği kınıyorum. Bize verilen söz bu değildi” sözünü hatırlatan Kamalak, o sözün ne olduğunu sordu. İslam âleminin küresel güçlerin oyuncağı olmaması gerektiğine dikkat çeken Kamalak, “Bizim Cumhurbaşkanımız ise, PYD üniformalı ABD askerlerini görünce nedense çok şaşırıyor. Çıkıyor, ‘ABD’nin PYD’ ye verdiği desteği kınıyorum. Bize verilen söz bu değildi’ diyor. Sana ne sözü verdiler ki? Ne dediler de kandırdılar? Ayrıca biz 40 yıldır söylemiyor muyuz, ‘Amerika’nın, İsrail’in sözüne güven olmaz.’ diye. ‘Bunların ipiyle kuyuya inilmez.’ diye. Yani yine kandırılmışlar. Türkiye ve İki milyarlık İslam Âlemi küresel güçlerin oyuncağı olmaya mecbur değildir. Hep söyledik, yine söylüyoruz” dedi.
ÇÖZÜM BRÜKSEL’DE, CENEVRE’DE, LOZAN’DA DEĞİL, İSTANBUL’DA, ŞAM’DA, TAHRAN’DA
İslam ülkelerinin kendi sorunlarını kendilerinin çözmesi gerektiğini dile getiren Kamalak, meselelerin Brüksel’de, Cenevre’de, Lozan’da değil, İstanbul’da, Şam’da, Tahran’da çözülmesi gerektiğinin altını çizdi. Kamalak, “İslam ülkeleri kendi sorunlarını kendi aralarında çözebilecek bilgi ve tecrübeye sahiptir. Suriye meselesi, PYD meselesi, Kobani meselesi, ABD’nin, Rusya’nın ve Avrupa’nın öncülüğünde değil, Türkiye’nin, Mısır’ın, Suudi Arabistan’ın ve İran’ın öncülüğünde çözülmelidir. Brüksel’de, Cenevre’de, Lozan’da değil, İstanbul’da, Şam’da, Tahran’da çözülmelidir. Bütün İslam dünyası liderlerine sesleniyorum. Bir yanlış daha büyük yanlışla düzeltilemez. Hatadan dönmek en büyük erdemdir. Gelin uyarılarımıza kulak verin. Durum daha da kötüleşmeden ırkçı emperyalizmin figüranı olmak yerine, kendi halklarınızın ve hatta bütün İslam âleminin kahramanı olun. Kanın, çatışmanın, gözyaşının değil, huzur ve kardeşliğin mimarı olun. Biz, Saadet Partisi olarak, Milli Görüş’ün İslam ülkeleri nezdinde sahip olduğu birikimi harekete geçirmeye, bu yönde atılacak her türlü olumlu adımı desteklemeye hazırız. İnandığımız gerçekleri tarihi bir sorumluluk olarak arz ediyoruz” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.