KOZA:”TÜRKİYE ALTIN ÜRETECEK”

İpek Matbaacılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin ve Koza Davetiye Mağaza İşletmeleri ve İhracat A.Ş.'nin 26.01.2006 tarihli  Borsaya ayrı ayrı  gönderdiği ortak yazılı açıklamasında Bergamalı köylülerin avukatı Senih Özayın, Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen Ovacık Köyü'ndeki altın madenini de kapsayan Nazım İmar Planı ve Mevzi İmar Planı'nın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açtıkları davada, İzmir 4. İdare Mahkemesi'nin "yürütmenin durdurulması" kararı  hakkında dün yapılan açıklamaya ek olarak bu gün yeni bir açıklama gönderilmiştir. Açıklamada şu ifadeler içermektedir;” Türkiye cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Koza Altın şirketi mevcut hukuk kuralları dâhilinde ve devletimizin koyduğu kanun ve kurallar çerçevesinde 4800 den fazla yetkili imzayı tamamlayarak gayri sihi müesseseler Yönetmeliğine göre açılış iznini almıştır. Devletimizin insan ve çevre sağlığı konularındaki hassasiyeti tartışmasızdır.Türkiye cumhuriyeti devleti vatandaşlarının sağlığını ve çevreyi korumak için faaliyet gösterecek şirketlerin uymaları gereken kuralları, idari ve teknik usul ve esasları önceden belirlemiştir. Bütün gerekli işlemleri ve denetimleri noksansız olarak yerine getirmektedir. İmar planlarının iptali için açılan davanın konusu verilen imar izninin yasa ve yönetmeliklere uygun olup olmadığı ile ilgilidir. Bir faaliyete hangi şartlarla izin verileceği kanunlarımızda açıkça bellidir. İmar izni ile ilgili yasa 3194 ün 8. maddesidir ve bu konuda izin veren idarenin inisiyatif olarak kullanacağı başka bir yasa yoktur. Altın madeninin imar izni veren idare bu yasaya göre ve eksiksiz olarak işlem yapmıştır. Hiçbir bilirkişi bunun aksini iddia edemez. Ederse eksikliği kanun maddesi ve yönetmeliklerle ortaya koymalıdır. Bu yasaya uygun olarak düzenlenen imar izinleri Hukuk devletinde meşrudur.

"YARGI GSM RUHSATIMIZI İPTAL ETMEDİ"

Altın madeninin çevreye zarar verdiğine dair hiçbir mahkeme kararı ve tespiti yoktur. Şirketimiz 4 yılı aşkın süredir çalışmaktadır. Bu güne kadar hazırlanan tüm raporlarda ve üretim sırasında elde edilen ölçümlemelerde insan sağlığı ve çevre güvenliğini tehdit edebilecek en küçük risk faktörü dahi tespit edilmemiştir. Yargı madenin GSM açılma ruhsatı ile ilgili iptal kararı vermemiştir. Yargı imar izinlerini iptal etmemiştir. İzmir 4. İdare Mahkemesinin verdiği karar imar izinlerini iptal eden nihai bir karar değildir Bilirkişi heyetine davanın başında ve zamanında itiraz edilmiştir. Mahkeme tarafından değerlendirecektir. Bilirkişinin idarenin yaptığı izin işlemini hangi kanun ve yönetmeliklere göre eksik veya kusurlu bulduğunu açıklaması gerekecektir. Şirketimizin alınan ara karara itiraz hakkı vardır, yasal süre içerisinde itirazlarımız yapılacaktır. Sonuç olarak Yargı süreci devam etmektedir ve nihai hiçbir karar yoktur. Davacı avukatların yorumlarını katarak yaptıkları açıklamalar doğru değildir.

TÜRKİYE ALTIN ÜRETMEDE KARARLI
Davacı avukatların Dava süreci devam ederken halkı yanlış bilgiler ile yanıltmaları her vesile ile madenin kapanması için her makama dilekçe vermeleri kendi tabirleri ile gürültü yaparak yargıyı etkilemeye çalışmaları yeni bir şey değildir. Davacı avukatların bu konuda yaptıkları açıklamalar yargıyı yönlendirme çabalarıdır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin tüm kurumları hiç kimsenin isteğine göre hareket etmez. Aksine kanunlarına ve yasalarına göre karar verir. Ovacık Altın madeni Bergama bölgesinde sağladığı 500 hanelik istihdamla yaklaşık 2500 kişiye doğrudan geçim kaynağı oluşturan bölgeye en faydalı ve en önemli sanayi kuruluşlarından birisidir. Dünyada altını olup ta çıkartmayan tek ülkenin Türkiye olması hayali Ovacık Altın madeni çalıştığı sürece gerçekleşmeyecektir. Koza Altın şirketi bıkmadan usanmadan bütün enerjisini ülkemizi adım adım arayarak Türkiye nin kendi altınını üretmesi için harcamaya kararlıdır. Madenimiz herhangi bir yasal mani olmaksızın tam kapasite üretime devam etmektedir. Altın Madenimiz ile ilgili gerekli ve doğru açıklamalar kurumumuz tarafından sürekli olarak öncelikle İMKB ve SPK ya yapılacaktır. Bunun dışında eksik yanlış ve maksatlı söylemlere itibar edilmemesini kamuoyumuza önemle arz ederiz.”