KONU OTAPAN DEĞİL
Otopan gemisi İzmir Aliağa’ya doğru yola çıktığında kıyamet koptu. Asbest miktarı Hollanda hükümeti tarafından eksik gösterilmişti, Bakanlık geminin giriş yapmasına izin vermedi.
11 Ağustos 2007 Cumartesi 12:46
Konu sadece Otopan değil
Satır Arası / Deniz Sipahi
Otopan gemisi İzmir Aliağa’ya doğru yola çıktığında kıyamet koptu.
Asbest miktarı Hollanda hükümeti tarafından eksik gösterilmişti, Bakanlık geminin giriş yapmasına izin vermedi.
Meksika bandıralı gemi geri gitti ve bu ülkede rehin kaldı.
Otopan’ı satın alıp gemi söküm tesislerine getiren İzmirli firma da hukuk mücadelesi başlattı.
Bunun üzerine Hollanda hükümeti 4.5 milyon euro harcayarak asbesti dünyada kabul edilebilir oranlara çekti.
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe Ankara’daki toplantıda meslektaşı Hollandalı Bakan’ın takındığı tavrı unutmamış olacak ki gemiye yine ithalat izni vermedi.
Rotterdam Limanı bekleyen gemi için her ay 100 bin dolar masraf çıkarınca sürüncemede kalan bu olay yüzünden gemiye haciz konuldu.
Şimdi herkes bekliyor.
Aliağa’daki gemi sökümcüler yılan hikayesine dönen Otopan işinin nasıl sonuçlanacağını görmek istiyor.
Bu satırları yazarının çevre konusunda nasıl duyarlı olduğunu çok iyi bilirler.
Bu yazımın da ''Asbestli gemiler Türkiye’ye, Aliağa’ya getirilsin'' anlamına gelmeyeceğini de tahmin edebilirler.
* * *
Konu hassas ve dikkat istiyor.
Bazı insanları bu konu yakından ilgilendirmiyor olabilir.
Ama sadece İzmir’de 8 bin kişinin bu işten ekmek yediğini, aileleriyle birlikte bu sayının 50 bini bulduğunu söylesem bir anlam ifade edebilir mi?
Bir başka ayrıntı daha vereyim.
Aliağa’daki gemi söküm sektörü, asbest sökümü konusunda uluslararası kuruluşlar ve Çevre Bakanlığı’ndan yetki almış tek kuruluş.
Gemi söküm sanayicileri asbest sökümü konusunda Almanya’dan know-how desteğiyle birlikte teknik altyapı ve malzeme tedariki sağlayarak bu sökümü yapacak personelini eğitti.
Bunun sonucunda dernek asbest sökümü konusunda sertifikalandırılarak yetkilendirildi. Böylece asbest sökümü için uluslararası en üst güvenli koşullar sağlanmış oldu.
Türkiye için, bölgemiz için son derece önemli bir sektör halinde...
Devam ediyorum.
İzmir-Aliağa’daki gemi söküm merkezi sayesinde yurtdışına ödenen dövizden tasarruf ediliyor ve ton başına yaklaşık 30-40 dolar söküm maliyet bedeli ülke sınırları içinde kalıyor.
Türkiye’nin çelik üretiminde kullandığı hurdanın yüzde 70.8’i çeşitli ülkelerden ithal ediliyor. 2002’de 83 adet gemi 190 bin 648 ton, 2003’de ise 99 adet gemi 193 bin 422 ton, 2004’te 136 adet gemi ve toplam 153 bin ton, 2005’te 85 adet gemi ve toplam 113 bin 46 ton, 2006’da 94 adet gemi ve 114 bin 779 ton söküm yapılmış.
* * *
Bunlar ciddi rakamlar...
Yıllık 200 bin ton demir elde etmek için 1 milyon ton cevherin topraktan çıkarılması gerekiyor. Bu da üç kat daha fazla enerji kullanımı, doğa tahribatı ve hava kirliliği yaratıyor.
Gemi söküm sanayi doğru ve uluslararası standartlar dikkate alınarak yapıldığında yeşil endüstri olarak kabul ediliyor.
Elbette asbesti fazla gemiler sınırlarımıza girmemeli, elbette bir ceza varsa kesilmeli, elbette insanımız, doğamız düşünülmeli.
Ama bütün bunlar yapılırken de resmin bütünü görülmeli.
Yani konu sadece Otopan değil.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.