26 Kasım 2024
  • İzmir8°C

KIYI VE DENİZ TURİZMİ KONGRESİ

Uluslararası Kıyı ve Deniz Turizmi Kongresi 2005 (International Congress on Coastal and Marine Tourism-CMT 2005), Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz İşletmeciliği Yönetimi Yüksek Okulu ve İşletme Fakültesi'nin ev sahipliğinde Oregon State University işbirliği

Kıyı ve Deniz Turizmi Kongresi

2005-11-22 23:13:37

Uluslararası Kıyı ve Deniz Turizmi Kongresi 2005 (International Congress on Coastal and Marine Tourism-CMT 2005), Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz İşletmeciliği Yönetimi Yüksek Okulu ve İşletme Fakültesi'nin ev sahipliğinde Oregon State University işbirliğiyle Çeşme'de devam ediyor.
Kongrenin üçüncü gününde; ekoturizm, rekreasyon ve su sporları, kurvaziyer turizmi, kıyı ve deniz turizminde eğitim konularını tartışmak üzere akademisyenler ile sektör temsilcileri bir araya geldi. Arkas sponsorluğunda gerçekleştirilen öğle yemeğinin ardından düzenlenen endüstri paneline Ege Ports Başkanı Gregory M. Kiez, Karavan Turizm Başkanı Alessandro Baltazzi, Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas ve Cerrahgil Grubu ve TURMEPA Başkanı Eşref Cerrahoğlu konuşmacı olarak katıldı. Panelde, turizm sektörü içerisinde kurvaziyer turizmin son yıllarda çok hızlı yükseldiği ve Türkiye'nin fırsatları iyi değerlendirdiği takdirde bu alanda ciddi paralar kazanabileceği üzerinde duruldu.
Ege Ports Başkanı Gregory M. Kiez, Türkiye'de 1980'li yıllardan beri ihracatın ön planda olduğunu ve sanayi geliştirmeye yönelik bir özelleştirme programından bahsedildiğini, özelleştirmenin artık ekonomik faaliyetlerde bulunmayı engelleyen bir uygulama olmadığını söyledi. Kiez, "13 yıldır Türkiye'deyim. Liman özelleştirmeleri konusunda birçok araştırmalar olduğu ve bu araştırmalar sonucunda da oldukça yüksek gelirler elde edilebileceği ortaya konuldu. İstanbul, Ankara ve İzmir Havalimanları, Türk Telekom, Tüpraş gibi büyük kurumlar adına atılan adımlara şahit olduk. Dolayısıyla kurvaziyer ve genel anlamda denizcilik sektörüne de hükümetin aynı desteği sağlaması gerektiğini düşünüyorum. Atılacak böyle bir adım hem Türkiye'nin ana pazarlarını geliştirecek hem de ülkeye yatırımı artıracak" dedi.
Türkiye'nin ana kurvaziyer güçlerinin Kuşadası, İstanbul, İzmir, Marmaris, Antalya ve Bodrum olduğunu söyleyen Eşref Cerrahoğlu ise, "Kurvaziyerler bulundukları merkezlerde turist harcamalarını büyük oranda artırıyorlar. Kurvaziyer turizmi konusunda güçlenmek demek en yeni araçları takip ederek onları bünyemize katmak, yolcu kapasitelerimizi maksimuma çıkarmaktır. Tabii ki 'tüm bunların mali desteğini kim sağlayacak' sorusuyla karşımıza çıkacak kişiler olacaktır. Benim cevabım da hükümetimizin bu projelere yatırım yapmak zorunda olduğu olacaktır. Tıpkı yüklü yatırımlar yaptıkları önemli hava ve karayolları gibi. Dolayısıyla hükümetimizin kesinlikle ve kesinlikle birçok havaalanı ve diğer büyük kuruluşlara yaptığı gibi bu alanda da destek sağlaması gerekiyor" diye konuştu.

"YOLCULARI KAZANIRSANIZ PATRON SİZSİNİZ"
Kurvaziyer turizminin sadece gemiyle ülkeye gelenlere yaklaşık 5 saat boyunca etrafı gezdirmek, alışveriş yaptırmak ve tekrar gemiye bindirip bir sonraki durağa uğurlamak olmadığını söyleyerek konuşmasına başlayan Lucien Arkas, öncelikle merkez olmayı öğrenmek gerektiğini söyledi. Arkas, "Özel bir şirket olduğunuzda kimse iş getirmek için size yatırım yapmaz. Benim anlayışıma göre eğer bir merkez olmak istiyorsak, öncelikle bir müşteri merkezimiz olmak zorunda. Müşterilerimiz var mı peki? Eğer müşteriniz yoksa bir hiçsiniz. Ama bence ondan da önemli olan ne biliyor musunuz? Kendi insanımız. Biz öncelikle kendi insanımızı kazanmaya odaklanmalıyız. Patron olmayı öğrenmeliyiz. Müşteri patrondur. Yolcuları kazanırsanız patron sizsiniz" şeklinde konuştu.
Panelin oturum başkanlığını yapan ve son olarak söz olan Alessandro Baltazzi ise, kruvazörlüğün hızla gelişen bir sektör olduğunu söyledi. Gemilerle gelen turistlerin günde ortalama harcama ücretlerinin 200 dolar olduğuna dikkat çeken Baltazzi, şöyle konuştu:
"Denizin yanı sıra hava kurvaziyer taşımacılığında da büyük gelişmeler var ve bu gelişmelerin aynısı İzmir'de de yaşanabilir. Fakat ben bunu her seferinde dile getiriyorum ve bu şikayetimi yine tekrarlayacağım. Türkiye'nin 3. büyük şehri olmasına rağmen İzmir'den Avrupa'ya direkt kalkan uçak sayısı oldukça az. Bu da dolayısıyla İzmir'e çok şey kazandırabilecek bir sektöre sekte vuruyor."
Panelistler, ayrıca dünyadaki turizm otoritelerinin turist sayısı dikkate alındığında Türkiye'nin 2004 yılında Amerika, İspanya, Fransa, İtalya, Almanya, İngiltere ve Çin'den sonra 8. sırada yer aldığının da altını çizdiler. Bu nedenle turizm konusunda Türkiye'nin önemli bir değer olduğuna işaret eden panelistler, kurvaziyer turizm konusunda hükümetin aynen önemli havalimanları ve yol inşa projelerinde olduğu gibi, bu alandaki projelere de yatırım yapması gerektiğini vurguladılar.
Günün sonunda, katılımcılar İzmir Deniz Ticaret Odası Başkanı Geza Dologh tarafından verilen gala yemeğine katıldı.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.