KASAP HASAN'IN İNEK PAZARLIĞI
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi
11 Mayıs 2016 Çarşamba 15:05
KASAP HASAN'IN İNEK PAZARLIĞI
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi - ‘Foça Hikâyeleri’ serimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bugünkü hikayemizin baş rolünde rahmetli dedem Hasan Eser (Kasap Hasan) yer alıyor.
Kasap Hasan, Foça'ya mübadele döneminde Limni Adasından gelen bir ailenin en küçük ferdidir.
Foça'ya geldiğinde henüz 7 yaşındadır.
İlköğretim çağını tamamladıktan sonra babası Nuri Eser, onu bir kasabın yanına çırak olarak verir.
Daha sonradan kendi kasap dükkanını açan Kasap Hasan, 50 yıl hizmet verir Foça'ya...
Kasap Hasan'dan biraz söz etmemiz gerekirse; en son söyleyeceğini ilk baştan söyleyen, eleştirilerinde lafını hiç sakınmayan, ince espriler yapan, hazır cevap verme yeteneğine sahip, söyledikleriyle de güldürürken düşündüren ve birazda asabi bir adamdır özetle...
Kasap Hasan'ın yaşanmış hikayeleri yıllarca kulaktan kulağa anlatılmıştır Foça'da...
İşte o hikayelerden biri de Bağarası köyünde yaptığı meşhur inek pazarlığıdır.
Kasap Hasan, günün birinde İnek satın almaya gider Bağarası köyüne...
İneğin sahibi Bağrası'nda hayvancılık işi ile uğraşan bir köylüdür ve bu köylünün malı çok kıymetlidir.
Kendisinden mal almak da satmak da zordur…
Yani günümüz deyimi ile ineği satan amca biraz kılkuyruktur. (teşbihte hata olmazmış)
Lakin Kasap Hasan da sıkı bir pazarlıkçıdır, tuttuğunu koparır. İneğin sahibi ne kadar inatsa, Kasap Hasan da o kadar cabbardır alışverişte...
Velhasıl Kasap Hasan satın almayı kafaya koyduğu ineği alıcı gözü ile inceler ve çok beğenir, ama bunu belli etmez sahibine…
Zira meşhur atasözüdür: 'Kasap sevdiği postu yerden yere vurur."
Alışverişin final bölümünde sadede gelen Kasap Hasan:
"Bu inek benim hiç bir işime yaramaz! Ama madem buraya kadar geldik, hiç olmazsa param nasip olsun sana, hani dostlar alışverişte görsün bizi..." der ve ekler: "Ne yapalım sağlık olsun, sen artık makul bir fiyat söyle de ben alıp gideyim bu İneği."
Kasap Hasan'ın bu sözlerini tebessüm ederek karşılayan inek sahibi kesin ve kararlı bir cevap verir:
"İneğin fiyatı 10 Lira'dır. Bir kuruş aşağıya olmaz!"
Halbuki Kasap Hasan'ın gönlünden geçen rakam 7 buçuk liradır.
Amma velakin ineğin sahibi; Nuh der, Peygamber demez!
Derken pazarlık iyice kızışır.
Kasap Hasan; "Acaba neresinden yakalasam da şu ineği istediğim fiyata alsam şu adamın elinden" diye düşünürken, birazda sert bir üslupla şu soruyu sorar: "Arkadaş sen bu ineğin nesine 10 lira istiyorsun? Beni ikna edecek tek bir cevap ver; söz 10 lira'ya kabul edeceğim malını."
Kasap Hasan'a aynı sertlikte karşılık veren inek sahibi kasıla kasıla şu yanıtı verir:
"Hasan Ağa bu inek her şeyden önce hamile!"
Evet, inek sahibi son derece mantıklı bir cevap vermiştir Kasap Hasan'a...
Ancak Kasap Hasan bu, kolay kolay teslim olmaz!
Anında yapıştırır cevabı:
Birader bu senin inek doğuracak, doğuracak da sanırsın şehzadeyi doğuracak? Alt tarafı bir buzağı doğuracak sana...
Sonuç olarak, Kasap Hasan'ın bu hazır cevabı üzerine; İneği 7 buçuk liraya satmaya razı olur sahibi...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.