“KARANLIK VE IŞIK”

Sanatsal faaliyetlerini uzun yıllardır kendi atölyesinde sürdüren Metin Güçlü, artık tablolarını sergilememe tavrını ve sessizliğini bozuyor. Tam 30 yıldır yaptığı resimlerinden bir kısmını izleyici ile paylaşacak olan sanatçı, ''Karanlık ve Işık'' isimli ilk kişisel sergisini, Galeri Artist’te açıyor. Metin Güçlü’nün 40”a yakın eserinin yer alacağı ve 2 salonda düzenlenecek olan sergi, 3-31 Aralık tarihleri arasında Galeri Artist Fulya”da izlenebilecek.

Çeşitli ressamlarla teorik ve pratik çalışmalarda bulunan, Elif Naci, Abidin Dino gibi usta sanatçılardan dersler alan Metin Güçlü, eserlerinde renklerin karşıtlığını bilinçli kullanarak, farklı görsel plastik algılamalar ve yanılsamalar yaratıyor. Soyut düşünmenin cilveleri olan anlık duygulanımlar, algılar, sezgiler, psişik dünya, etkileşimler, ruhsal yükseliş ve çöküşler, çözülmeyi bekleyen şifreler olarak Metin Güçlü kompozisyonlarındaki kurguda yerlerini alıyor.

Yüzlerce eserinden bir kısmını “Karanlık ve Işık”ta sergileyecek olan sanatçı “Kentsel olsun, kırsal olsun yaşamın insana yüklediği baskıların ve bunların oluşturduğu anlık paranoyaların, bir anlamda bir benlik kaybı, bir anlık yok oluş veya şuur kaybı gibi ''karanlık'' bir yan taşıdığını fakat aynı zamanda bu anların yarattığı dönüştürücü zorlamaların, yönetenlere karşı kitleselleşip kamuoyu baskısına dönüşen ve iyileştirici efektler gibi umut yeşerten bir yanının, öyle ''ışık'' lı bir faydasının da bulunduğunu belirtiyor.

Metin Güçlü’nün resimleri için “Bu anı ya da o anı, geçmiş ya da gelecek arasındaki geçişin insanı boğan, çoğu kez labirentten çıkmaya iten çıkışsız girdabın derinliğinde yok oluş gibidir” diyen sanat yazarı Sema Olgaç; “Bu yüzden Metin Güçlü’nün tablolarını izlerken siz de sanki sanatçıyla birlikte tüm kızgınlıklarınızı, depresif, agresif, nevrotik ve paranoyak bilinç akışında, her şeyi bir anda söylemek istemiyle tuval ile kavga edersiniz. Onun kompozisyonları Umberto Boccioni’nin doğaçlamasında Picasso’nun kübist çözümlemelerine yer verir ve Dubuffet gibi “Sanat daima biraz güldürmeli, biraz korkutmalı” dercesine izleyicisini düşündürür.” diyor.1958 doğumlu olan sanatçı, zaman zaman duygusal, zaman zaman neşeli, hüzünlü ya da agresif caz renklerindeki çalışmalarını halen İstanbul'da sürdürüyor