KALE KAFE'NİN MEŞHUR FOÇABURGER'İ

KALE KAFE’NİN MEŞHUR FOÇABURGER’İ

Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi - Biz Foça’nın 1980’li ve 1990’lı yıllarında yetişen gençliği, 19. yüzyılın başlarında Amerika’dan dünyaya yayılan Hamburger kültürüyle ilk defa Beybi Abbas’ın (Adanır) sayesinde tanıştık.

Abbas abinin o yıllarda şimdiki sevgi yolunun üzerinde evden bozma şirin mi şirin bir tostçu dükkânı vardı.

Okullar öğle tatiline girdi mi, öğrenciler soluğu Abbas abinin dükkânında alırdı. Abbas Abi’nin Hamburger’inden yiyebilmek için sıraya girilirdi.

Öyle nefisti ki Hamburger’i, insana parmaklarını yedirtirdi, o derece yani…

O zamanlar şimdilerde olduğu gibi endüstriyel markalar da yaygın değildi.

Son derece titiz ve müşteri memnuniyetini önemseyen Abbas abi hamburgerin köftesinden tutunda mayonezine varıncaya kadar tüm malzemesini  bizzat kendi hazırlardı.

Ama ne yalan söyleyeyim,  cebimizde yeterince harçlık olduğu takdirde Beybi’nin yeri öncelikli tercihimizdi. Aksi halde Fıstıkçı Burhan’ın mekânına giderdik. (şimdi ki Foça Karası’nın olduğu yer)

Fıstıkçı Burhan’ın ekmek arasına yaptığı sandviçi meşhurdu. Sandviç dediysem, öyle şimdilerin ünlü Ayvalık tostu falan gelmesin aklınıza…  

Zira Burhan Abi’nin sandviçi ucuz ve sıradan, ama bir o kadar da lezzetliydi.  

Yarım ekmeği güzelce margarinle yağlar, içine de ev yapımı salça, beyaz peynir ve salatalık turşusu koyduktan sonra eski usul tost makinesiyle de bir güzel ezerdi. 

Öyle ki kâğıt gibi olurdu. Unutmadan ayranı da ev yoğurdundan kendi yapardı ki, meşhur Susurluk ayranı halt etsin yanında…

Bu arada benim gibi Beşiktaşlı olanlara da torpil yapmayı da ihmal etmezdi.

Annem, “Evde mis gibi yemekler varken, sen git Burhan’ın o kuru sandviçiyle karnını doyur. Vallahi seni hiç anlamıyorum” diyerek, az söylenmedi bana…

Sayısız birçok güzellik gibi senelerde çabuk geçti. Ne Fıstıkçı Burhan kaldı, ne de Beybi…

Onlar bizim çocukluğumuzun Mc Donalds'ı Burger King'iydi…

Belki klasik bir deyim olacak ama aslında başarılarının tek bir sırrı vardı. Onlar yaptıkları tostun içine sevgilerini katıyor ve insanlara hizmet etmekten mutlu oluyorlardı.

‘Foça’ya bir daha Beybi Abbas, Fıstıkçı Burhan, Hucu Hasan ya da Avcı Mahmut’un tostçu dükkânında çalışan Sertab Beytorun gibi şahane tost yapabilen birileri zor gelir’ diyerek, eski günlerin özlemini çekiyordum ne zamandır.

Yanılmışım! ki endüstriyel markaların çoğalmasıyla her geçen gün biraz daha yerel lezzetlerini,  yani özgünlüğünü kaybeden Foça’da, yukarıda bahsettiğim o eski esnaflardan aldığı bayrağı büyük bir özveriyle taşımaya devam eden biri  halen varmış benim güzel Foça’mda…

Bahsettiğim o esnaf,  ‘Kale Kafe’nin işletmecisi, benim kadim dostum sevgili Ömer Atan’dan başkası değil.

Ömer Atan'ın  eşi Sinem ile birlikte Foça’nın küçük deniz sahilinde işlettiği ‘Kale Kafe’nin menüsü bir kafeterya için oldukça zengin sayılır.

Hele ki bu yazıyı kaleme almama vesile olan  hamburgeri fevkaladenin fevkinde gerçekten…

Sevgili Ömer, Foçaburger ismini verdiği hamburgerini tıpkı bir zamanların Beybisi gibi doğal malzemelerden yapıyor.

Uluslararası fast food markalarının bu lezzetten haberi olsa,  Ar-Ge ekiplerini gönderip inceletir bizim Ömer’in bu enfes hamburgerini…

Biliyorum, ‘Foça’ deyince ilçemiz dışındaki okurlarımın aklına deniz kenarında rakı, balık geliyor.

Hâlbuki lezzet eşliğinde Foça’da sahilin tadını çıkarmak,  pahalı bir restoranda sadece rakı, balık ziyafeti yapmak ile sınırlı değil.

Bu noktada her ne kadar Foça sahilinde ailecek oturup çayınızı yudumlarken denizi seyredebileceğiniz kafeterya sayısı bir elin parmaklarını geçmese de, geçmişten günümüze gelen ‘aile çay bahçesi’  kültürümüzü yaşatmaya çalışan birkaç mekândan biridir Foça’nın Kale Kafesi… 

Tüm okurlarıma gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğim Kale Kafe’de,  bir tarafta öğleden sonra esen meltem rüzgârları, diğer tarafta ise denizin göz alıcı maviliğini seyir ederken; büyük bir afiyetle yedikten sonra  “acaba bir tane daha mı yeseydim”  diyebileceğiniz,  tadı damağınızda kalacak olan Foçaburger’iniz ile birlikte çayınızı yudumlarken eminim Hasan Eser yerden göğe kadar haklıymış diyeceksiniz.