IMF İLE YARIM ASIR GEÇTİ
Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından hazırlanan “IMF ile Yarım Asır” raporu, IMF programlarını masaya yatırdı. Enflasyonla mücadele amacıyla stand-by anlaşmasının imzalandığı 1999 yılında yüzde 68.8 olan TÜFE rakamı 2005 yılı sonunda yüzde 7.
2006-07-22 14:41:50
1999 YILINDA 1.3 MİLYAR DOLAR OLAN CARİ AÇIK 22.9 MİLYAR DOLARA, 10.5 MİLYAR DOLAR OLAN DIŞ TİCARET AÇIĞI 42.9 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ.
“IMF’NİN BASTIĞI YER YEŞERMİYOR”
Enflasyon canavarını nakavt etmek için 1999 yılında IMF ile “Stand by” anlaşması imzalayan Türkiye, borçlanma, cari açık ve dış ticaret açığından sert kroşeler yedi.
Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından hazırlanan “IMF ile Yarım Asır” raporu, IMF programlarını masaya yatırdı. Enflasyonla mücadele amacıyla stand-by anlaşmasının imzalandığı 1999 yılında yüzde 68.8 olan TÜFE rakamı 2005 yılı sonunda yüzde 7.7’ye geriledi ancak, borç 144 milyar dolardan 352 milyar dolara, cari açık 1.3 milyar dolardan 22.9 milyar dolara, dış ticaret açığı 10.5 milyar dolardan 42.9 milyar dolara çıktı.
BORÇ YÜZDE 144 ARTTI
Türkiye’nin 1999 yılında 42 milyar dolar iç borç, 102 milyar dolar dış borç olmak üzere toplam 144 milyar dolar borcu bulunuyordu. 6 yılda 128 milyar doları anapara 41.7 milyar doları faiz olmak üzere toplam 169,8 milyar dolar dış borç ödendi. Aynı sürede 634 milyar dolar da iç borç anapara ve faiz geri ödemesi yapıldı.
1999-2006 döneminde toplam 803.8 milyar dolar iç ve dış borç anapara ve faiz ödemesi yapmasına karşın Türkiye’nin borçları 208 milyar dolar daha arttı ve 144 milyar dolarlık borç 352 milyar dolara yükseldi.
Buna göre Türkiye, IMF programının uygulandığı dönemde borçlarını yüzde 144 oranında artırarak Cumhuriyet tarihinin “borçlanma rekoru”nu kırdı.
İTHALAT İHRACATI SOLLADI
Rapora göre 1999 yılında 28.8 milyar dolar olan ihracat 2005 yılında 73.1 milyar dolar olarak gerçekleşirken, 39.3 milyar dolar olan ithalat, 2005 yılında 116 milyar doları buldu. Buna göre, anılan dönemde ihracat yüzde 153.8, ithalat yüzde 195 arttı.
1999 yılında 10.5 milyar dolar olan dış ticaret açığı da 2005 yılında 42.9 milyar dolar ile rekor düzeye ulaştı. 2000-2005 yılları arasındaki toplam dış ticaret açığı ise 134.2 milyar dolar olarak gerçekleşti.
1999 yılında 1.3 milyar dolar olan cari işlemler açığı 2005 yılına gelindiğinde 22.9 milyar dolara yükselerek, Gayri Safi Milli Hasıla’nın yüzde 6.3’üne ulaştı. Aynı döneme ilişkin toplam cari açık ise 57.8 milyar dolar oldu.
İŞSİZLİK DE BÜYÜDÜ
IMF programının uygulanmaya başlandığı tarihten bu yana açıklanan büyüme rakamları işsizlik sorununun aşılmasına yaramadı. 1999 yılında yüzde 7.3 olan işsizlik oranı 2005 yılı sonunda yüzde 11.2’ye yükseldi. Oysa Türkiye 2001 krizinde yaşanan yüzde 9.4’lük küçülmenin ardından 2002’de yüzde 7.8, 2003’de 5.9, 2004’te 9.9, 2005’te de 7.6’lık büyüme kaydetti. Rakamlarda yer alan büyüme vatandaşın hayatına yansıyamadı.
YATIRIMCININ YALANCISI GELDİ
Her yıl “geliyor” denilen yabancı sermayenin kalıcı yatırımları da bir türlü gerçekleşmedi. Buna karşın “yalancı sermaye” olarak adlandırılan rant geliri elde etmeyi amaçlayan yabancı portföy yatırımlarının net girişi 1999 yılında 893 milyon dolar seviyesindeyken, 2005 yılı sonunda 58.1 milyar dolara çıktı. Sıcak para miktarı 2006 Nisan ayında ise 63.4 milyar dolar olarak gerçekleşti.Yani Türkiye “sıcak paranın cenneti” haline geldi.
40 ÜLKE IMF KAPISINDA
IMF’de halen devam eden 11 adet stand-by düzenlemesi (SBA) iki adet süresi uzatılmış fon kolaylığı (EFF) ve 29 adet fakirliği giderme ve büyüme kolaylığı (PRGF) anlaşması var.
Stand by anlaşmaları geçici olduğu düşünülen ödemeler dengesi sorunlarını gidermek üzere kısa dönemli mali destek sağlamak amacıyla yapılıyor. Eğer sorunlar daha büyükse ve ülkenin birtakım yapısal reformlar yapmasını gerektiriyorsa o zaman daha uzun bir kullanım süresini kapsayan EFF yani süresi uzatılmış fon kolaylığı devreye sokulabiliyor. Fakirliği giderme ve büyüme kolaylığı anlaşması ise diğerlerinden farklı olarak, geliri çok düşük düzeyde olan ülkelere sağlanan yüzde 0.5 ile 1 arasında düşük bir faiz uygulanan ve kullanımın tamamlanmasından sonra 5.5 ile 10 yıl arasında uzun bir geri ödenme süresine sahip bir kaynak. Bir ülkenin bu kaynaktan yararlanabilmesi için kişi başına gelir seviyesinin 895 doları aşmaması gerekiyor. Bu konumda ve IMF’ye toplam 2.8 milyar dolar borçlu bulunan ülkelerden bazıları şunlar: Arnavutluk, Bangladeş, Benin, Kenya, Senegal, Sri Lanka, Zambiya…
EFF kullanan iki ülke ise Arnavutluk ve Sri Lanka. Yani bu iki ülke hem EFF hem de fakirliği giderme ve büyüme kolaylığını aynı anda kullanıyor. Bu iki ülkenin IMF'ye kalan borçlarının toplamı 278 milyon dolar.
33.3 MİLYAR DOLAR BORÇ KULLANILDI
Merkez Bankası ve Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, Türkiye 1999 yılından bu yana IMF’den toplam 33.3 milyar dolarlık borç kullandı. Bu kullanımın 807 milyon doları 2000 yılı başında başlayan ve 21 Şubat kriziyle sona eren ilk stand by anlaşmasının birinci dilimi ile Marmara Depremi nedeniyle alınan acil yardımdan oluştu.
2000 yılında IMF’den 3 milyar 439 milyon dolar kredi kullanan Türkiye, 2001 yılında ise kriz sonrası uygulamaya konulan Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı kapsamında 11 milyar 317 milyon dolar kullandı.
Türkiye, 2002 yılında 12 milyar 503 milyon dolarlık kullanım gerçekleştirdi. Bu kullanımın büyük bölümü aynı yıl yapılan geri ödemelere harcandı. Türkiye, 2003 yılında 1 milyar 681 milyon, 2004 yılında 1 milyar 163 milyon, 2005 yılında 2 milyar 425 milyon dolarlık kredi kullanımı gerçekleştirdi.
IMF’YE EN BORÇLU ÜLKE TÜRKİYE
SBA kullanan ve halen IMF'ye borcu bulunan 11 ülke; Bolivya, Bulgaristan, Kolombiya, Hırvatistan, Dominik Cumhuriyeti, Irak, Makedonya, Peru, Romanya, Türkiye ve Uruguay. Borçlarını erken ödemeye tabi tutan Brezilya ve Arjantin IMF borçluları listesinden çıktı. Sözkonusu 11 ülkenin SBA kullanımından kalan borçlarının toplamı Nisan ayı itibariyle 17 milyar dolar.
Aynı tarih itibariyle Türkiye 13.1 milyar dolarla yani borçların yüzde 77’si ile IMF’ye en borçlu ülke konumunda. Türkiye'yi 2.3 milyar dolarla Uruguay takip ediyor. Geri kalan dokuz ülkenin toplam borcu ise 1.6 milyar dolar. SBA düzenlemeleri arasında henüz kullanılmamış 11 milyar dolar mevcut… Son SBA düzenlemesi nedeniyle Türkiye'nin henüz kullanılmamış olarak bekleyen 7.2 milyar dolarlık kaynağı bulunuyor.
IMF’YE 29.7 MİLYAR DOLAR BORÇ ÖDENDİ-
Türkiye, IMF’ye 1999 yılında önceki yıllardan kaynaklanan borçlar nedeniyle 287 milyon dolarlık, 2000 yılında ise 88 milyon dolarlık geri ödeme yaptı. 2001 yılında 1 milyar 87 milyon dolar olan anapara geri ödemesi 2002 yılında ise 6 milyar 138 milyon dolara ulaştı. 2003 yılında 1 milyar 731 milyon dolar, 2004 yılında 4 milyar 681 milyon dolar olan anapara ödemeleri geçen yıl ise 7 milyar 778 milyon dolara kadar yükseldi.
Türkiye, 33.3 milyar dolar borç aldığı IMF’ye 5 Mayıs 2006 tarihi itibariyle, 25.4 milyar dolarlık ana para geri ödemesi yaptı. Sözkonusu borçlanmalar için de 4.3 milyar dolar faiz ödedi. Toplam ödeme 29.7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin IMF’ye Haziran ayı itibariyle 11.3 milyar dolar daha borcu bulunuyor.
IMF BORÇLARI
Alınan Krediler 33,3 milyar dolar
Alınabilecek Krediler 7.2 milyar dolar
Geri Ödenen Krediler 29.7 milyar dolar
Geri Ödenecek Kredi 11.8 milyar dolar
7.2 MİLYAR DOLAR DAHA KULLANILACAK
2005 yılında imzalanan üç yıllık stand by anlaşması kapsamında IMF üç yılda Türkiye’ye yaklaşık 9.6 milyar dolarlık yeni kredi kullandırmayı taahhüt etti. Sözkonusu kredinin 2.4 milyar doları geçen yıl kullanıldı. Geri kalan 7.2 milyar dolarlık kredinin de (5 milyar SDR) 1 Mart 2008’e kadar kullanılması öngörülüyüor.
59 YILLIK MAZİ
Türkiye 1947 yılında Recep Peker hükümeti döneminde 43 milyon dolar katılım payı ödeyerek IMF’ye üye oldu. Türkiye’nin bu kotası 1967 yılında 70, 1970 yılında 150 milyon dolara çıktı. 1979 yılında ise 200 milyon SDR’ye, son olarak da 946 milyon SDR’ye yükseltildi.
İlk niyet mektubu 1958’de verildi. Türk Lirası yüzde 328 devalüe edildi. Bunu 1961 stand-by anlaşması izledi. Bu anlaşma 12 ay sürdü. Bu tarihten 1970 yılına kadar aralıksız olarak her yıl bir anlaşma imzalandı. 1961-71 yılları arasında, 194 dolar olan milli gelir 476 dolara çıkarken, aynı dönemde toplam 2.7 milyar dolar dış ticaret açığı verildi. Türkiye 1978 yılına kadar IMF ile ilişkilerine ara verdi.
1978’de yeniden IMF ile stand-by imzalayan Türkiye, 79 ve 80 yıllarında tekrar anlaşma imzaladı. 1980 yılındaki anlaşma tarihe IMF ile yapılan ilk uzun anlaşma olarak geçti. Bu anlaşma 1983 yılına kadar sürdü. Türkiye, 83 ve 84 yıllarında da birer yıllık anlaşma imzaladı. Türkiye bu dönemde 9.7 milyar dolar gibi çok yüksek oranda bütçe açığı ve 28 milyar dolar gibi rekor düzeyde dış ticaret açığı verdi. IMF programının uygulanmaya başlandığı 1978 yılında 1.567 dolar olan kişi başı milli gelir, 1985 yılında 1.329 dolara düştü. 1995 yılında yeni bir anlaşmaya imza atan Türkiye, 1998 yılında da IMF ile bir Yakın İzleme Anlaşması imzaladı. 1999 yılında IMF ile tekrar masaya oturan Türkiye, bu anlaşmayı 2002’de ve 2005’de yenileyerek aynı programa devam etti.
IMF’NİN KARNESİ KIRIKLARLA DOLU
Bryan Johnson ve Brett Schafer tarafından yapılan bir araştırmaya göre 1965 yılından bu yana 89 az gelişmiş ülkede uygulanan IMF programları sonucunda bu ülkelerin 32’si daha da fakirleşmiş, 48’i milli gelirini büyütemeyerek yerinde saymış, 14’ünün ekonomisi en az yüzde 15 küçülmüş...
IMF programının uygulandığı bazı ülkelerde ortaya çıkan sonuçlar son derece çarpıcı:
Tayland: Pirinç satan ülke, pirinç satın alır hale geldi
Mozambik: 30 bin kişi işini kaybetti
Hindistan: Tarım çöktü.
Rusya: Milli gelir yüzde 30 azaldı
Somali: Tarımsal altyapı çöktü
Ruanda: Açlıktan toplu ölümler oldu
Vietnam: 200 bin kamu çalışanı işten atıldı
Meksika: 30 bin işyeri kapandı
Gürcistan: Halk ayaklanması çıktı
Endonezya: Halk ayaklanması çıktı. Java adasında 2 yaşın altındaki çocukların yarısından fazlası beslenme sorunuyla karşı karşıya kaldı. Yoksulluk % 60’a çıktı.
Kolombiya: İşsizlik patladı
Uruguay: Yağmalama oldu
Arjantin: Ekonomi çöktü, yağmalamalar oldu.
Ekvator: İşçi solağa döküldü
Paraguay: Olağanüstü hal ilan edildi
Fas: 1981 ve 1984’te halk ayaklanması oldu
Cezayir: Ekim 1988’de halk ayaklanması oldu
IMF’nin hiçbir ülkede başarılı olamadığını ortaya koyan bu sonuçlar, Türkiye için de geçerliliğini koruyor. 1999’de başlayan programa harfiyen riayet eden ve bugüne kadar 16 adet niyet mektubu veren Türkiye, çıpalı kur modeli nedeniyle 2001 yılında tarihin en büyük krizine sürüklemişti.
ATO BAŞKANI AYGÜN
ATO Başkanı Sinan Aygün, IMF politikalarının Türkiye ekonomisini daha da kötü duruma soktuğunu belirterek, “IMF program uyguladığı 89 ülkenin hiçbirinde başarılı olamadı. IMF’nin bastığı yer yeşermiyor” diye konuştu.
Son ekonomik gelişmelere de dikkat çeken Aygün, IMF’nin “Kemer sıkın” talimatı üzerine hükümetin 4.5 milyar dolarlık tasarruf tebdiri aldığını belirterek, “Kemer sıktıkça borca batıyoruz” dedi.
Türkiye’nin IMF sayesinde borçlanabilmekle övünen bir ülke haline geldiğini kaydeden Aygün, “IMF programı sanayiyi çökertti, üretimi durdurdu. Artık IMF programıyla yol alma imkanı kalmamıştır. Çözüm, Türkiye gerçeklerine uygun, ihracata dayalı olarak üretimi ve istihdamı artırmaya yönelik ulusal bir program yapmaktır” görüşünü dile getirdi.
IMF’NİN KARNESİ GÖSTERGELER 1999 2005
Dolar Kuru (TL) 417.000 1.340.000
İç Borç (Milyar $) 42 182.4
Dış Borç (Milyar $) 102 170.0
Toplam Borç (Milyar $) 144 352.4
Kişi Başına Borç ($) 2,238 4,888
İşsizlik Oranı (%) 7.3 11.2
Yıl Sonu TÜFE (%) 68,8 7.7
İhracat (Milyar $) 28.8 73.1
İthalat (Milyar $) 39.3 116.0
Dış Ticaret Açığı (Milyar $) -10.5 -42.9
Cari İşlemler Açığı (Milyar $) -1.3 -22.9
Cari Açık/GSMH 0.7 6.3
Vergi Gelirleri (Milyar $) 35.4 79.7
Faiz Giderleri (Milyar $) 25.6 34.1
Faiz Dışı Fazla (Milyar $) 3.5 26.7
Bütçe Gelirleri (Milyar $) 45.3 100.5
Bütçe Giderleri (Milyar $) 67.1 107.9
Bütçe Açığı (Milyar $) -21.8 -7.3
Faiz Dışı Fazla/GSMH 1.8 7.3
Sıcak Para (Milyon $) 893 58.100
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.