İHRACATÇI BİRLİĞİNE YENİ İSİM

TÜRKİYE"NİN İLK İHRACATÇI BİRLİĞİNDE İSİM DEĞİŞİKLİĞİ
Küresel ekonomik krize karşı ihracatını yüzde 44 arttırma başarısı gösteren Ege, İstanbul ve Akdeniz Canlı Hayvan Su Ürünleri ve Mamulleri İhracatçı Birlikleri, canlı hayvan ihracatı durma noktasına gelince isimlerini Ege, İstanbul ve Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri olarak değiştirdiler. Değişiklik ile ilgili Tebliğ, 25 Kasım 2008 tarihli Resmi Gazete"de yayınlandı.
Türkiye"de ihracatın değişen seyri ihracatçı birliklerinde birleşmeleri, kapanmaları ya da isim değişikliğini zaman zaman zorunlu hale getiriyor. Türkiye"de 1937 yılında kurulan ilk ihracatçı birliği olan Canlı Hayvan İhracatçıları Birliği, 1986 yılında Canlı Hayvan Su Ürünleri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ismini almıştı. 25 Kasım 2008 tarihinde Resmi Gazete"de yayınlanan Tebliğ ile gelişen ve değişen ihracatımız ile bu sektörde faaliyet gösteren ihracatçı birliklerinin adı Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği olarak değiştirildi.
Türkiye"de İzmir (Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği), İstanbul (İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği), Mersin"de (Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği) ve Gaziantep"te (Güneydoğu Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği) bu alanda faaliyet gösteren 4 tane ihracatçı birliği bulunuyor.
İhracattaki değişim ve gelişimin ihracatçı birliklerinin fonksiyonlarında değişime yol açtığını belirten Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, “Günümüzde canlı hayvan ihracatı yavru balık, civciv, arı ve biraz da koyun ve evcil hayvanlar ihracatı dışında kalmamıştı. Birliğimizde ana ihraç kalemleri kültür balığı, kanatlı, yumurta, peynir, süt ve mamulleri ve baldan oluşuyor. Bu nedenle ismimizin değiştirilmesi talebimiz vardı. Yeni ismimizin sektörün mevcut durumunu daha doğru ifade ettiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Son yıllarda özellikle kültür balığı ve kanatlı ihracatındaki artış ile sektörlerinin ihracatın yıldız sektörlerinden biri haline geldiğine işaret eden Kızıltan şöyle konuştu; “Küresel ekonomik krizin etkilerinin artarak devam ettiği bir ortamda 01 Kasım – 24 Kasım aralığında Türkiye"de 23 sektörden 20"sinin ihracatı gerilerken, Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları olarak yüzde 36"lık ihracat artış hızını yakaladık ve 59 milyon 596 bin dolarlık ihracata imza attık. 01 Ocak – 24 Kasım 2008 zaman aralığında ise yüzde 44"lük ihracat yükselişi ile 737 milyon 587 bin dolara ulaştık. Şu anda Türkiye"nin ihracat artış hızında lider sektörüyüz. Kriz ortamında Türkiye"nin moral değerlerini canlı tutuyoruz. Sektör olarak ihracatımızı arttırmak için tanıtım faaliyetlerine büyük önem veriyoruz. Dış Ticaret Müsteşarlığı onayı, Ege, İstanbul ve Akdeniz Canlı Hayvan Su Ürünleri ve Mamulleri İhracatçı Birlikleri temsilcilerinin katılımıyla “Su Ürünleri Tanıtım Grubu” oluşturuldu. Yurtdışındaki fuarlara yoğun bir şekilde katılıyoruz ve sektörümüzün ihracatını arttırmak için 365 gün 24 saat kesintisiz çalışıyoruz.”
TÜRKİYE"DE VE DÜNYA"DA İHRACATIN ŞEKLİ DEĞİŞTİ
Türkiye"de ilk ihracatçı birliklerinin 4 Mart 1937 yılında Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk"ün imzasının bulunduğu Bakanlar Kurulu Kararı ile Doğu ve Cenup Vilayetleri Mıntıkası Canlı Hayvan İhracatçıları Birliği T.A.Ş. adıyla kurulduğunu hatırlatan Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit, dünyada ihracatın şeklinin değiştiğini, Türkiye"nin de buna adapte olduğunu söyledi.
“Eski yıllarda kuş gribi ,karantina,şap gibi kontroller şimdiki gibi sağlıklı yapılmıyordu. Dünyamız daha lokalizeydi. Oysa şimdi herhangi bir köydeki hastalığı ertesi gün bütün dünya duyabiliyor. Buna rağmen sektörümüz balık, kanatlı eti, yumurta, süt ve bal gibi hayati önem taşıyan ürünleri sağlıklı ve hijyenik ortamlarda halkımızın ve dünya devletlerinin hizmetine sunuyor.” diyen Girit, “Cumhuriyetin ilk yıllarında özellikle Doğu ve Güneydoğu"da büyükbaş ve küçükbaş hayvan ihracatı bölge ekonomilerine hayat veriyordu. Günümüzde canlı hayvan ticareti dahili piyasalarda dahi zaten belli kurallara bağlı hale geldi. Dünyadaki gelişim ve değişim bu isim değişikliğini zorunlu hale getirdi” şeklinde konuşarak sözlerine son verdi.