23 Kasım 2024
  • İzmir14°C

İBRAHİM DOĞANGÜL YAZDI

Aliağa Ticaret Odası, gazetelere kocaman ilan verdi, “Biz Aliağa Yaşam Platformu’nda Yokuz” diye.Gerekçelerini ise “oluşumun başlangıcında değil de, oluştuktan sonra çağrıldıkları”, şeklinde açıladılar. Bunun böyle olmadığını

İbrahim Doğangül Yazdı

2006-12-31 14:11:42

“Platform’da Yürür İken Kunduram Kaydı”
Aliağa Ticaret Odası, gazetelere kocaman ilan verdi, “Biz Aliağa Yaşam Platformu’nda Yokuz” diye.Gerekçelerini ise “oluşumun başlangıcında değil de, oluştuktan sonra çağrıldıkları”, şeklinde açıladılar. Bunun böyle olmadığını “resmi” açıklamamızda yaptık. Bununla birlikte gazetede “Gemi Söküm S. Derneği”,  “Aliağa Kent Konseyi Genel Sekreteri” ve “Ortopedik Engelliler Derneği”, Platform ile hiçbir alakalarının olmadığını belirtmişler.
Konuyla ilgili kişisel düşüncelerimi (gazetelerde çıkan haberi doğru kabul ederek) Aliağa kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. 
Bir kentin insanları, yaşadıkların kentin ve ülkenin sorunlarına çözüm ararlar. Bunu iki şekilde yapabilirler: Ya, biri gelsin çözsün diye beklerler , yani başkalarına havale ederler; ya da kendileri bizzat çaba gösterirler. İkinci yol, toplumun demokratikleşmesine, siyasetin toplumsallaşmasına  da yol açacağından çağdaş olan yöntemdir.  Ancak bunun için önemli bir şart vardır: Yeterince örgütlü olmak. Aliağa bu bakımından şanslıdır, Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir örgütlülüğe sahiptir. Yani Aliağa’da oturan yurttaşların her biri ortalama en az iki civarında örgüt kimliğine sahiptir. Bütün bu nedenlerle olsa gerek Aliağa, yine ülke ortalamasının üzerinde bir toplumsal mücadele birikimine sahiptir; bugüne dek pek çok kitlesel etkinlik gerçekleştirilmiş, pek çok örgüt bu etkinlikleri gerçekleştirirken çeşitli adlarla bir araya gelmiştir. İşte “Aliağa Yaşam Platformu” da bunlardan biri ve şu anda en sonuncusudur.
Şimdi gelişmelere bu çerçevede bir daha bakalım. Ne demiş “Aliağa Yaşam Platformu” kuruluş bildirisinde?  Ne için bir araya gelmiş pek çok örgüt?
“Bizler, bileşenlerinin adları aşağıda yazılı bulunan ve kısa adı “Aliağa’da Yaşam Platformu” olan sivil yurttaş girişimi temsilcileriyiz.
Bir  araya geliş amacımız, “Aliağa’da yaşanan, başta çevre ve insan sağlığı olmak üzere toplumsal sorunlarda halkımızın duyarlılığını artırmak, çözüm üretilmesine  katkı  koymak, bu amaçla çeşitli organizasyonlar düzenlemek.”
Evet, böyle özetlemişiz amacımızı, bir araya gelme ihtiyacımızı. İlk aşamada da Aliağa’nın havası, suyu, toprağı neden kirli, kim kirletiyor, kimler neden denetlemiyor? Bunun peşine düşmüşüz.
Aliağa’daki sanayi tesislerinin yanıcı patlayıcı maddelerle çalıştığını, bu nedenle, halkın olası afetlere karşı eğitilmesi, arama - kurtarma ekiplerinin oluşturulması gerektiğini söylemişiz. 
Yine, Aliağa’ya en kısa zamanda depreme dayanıklı bir lise binası yapılması gerekir; 06.30 – 24.00 saatleri arasında Aliağa – İzmir seferleri yapacak otobüs istemişiz İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden.
Ne olmuş sonra? Aliağa kamuoyu ve ilgililer nasıl tepki vermiş bu gelişmeye? Aliağa Kaymakamı Emir O. Bulgurlu, yaptığımız görüşmede, “Aliağa’nın, başta çevre sorunları olmak üzere bütün meseleleri ile kendilerinin de (hem görevi,  hem de Aliağa’da yaşayan bir insan olarak) ilgilendiğini; bizim bu girişimimizin de sorunların çözümüne katkı koyacağını, yazılı başvurumuzda belirttiğimiz hususlara da en kısa zamanda yanıt vereceğini” söylemiştir.
Keza Belediye Başkanı Tansu Kaya da “kendilerine haber verilmemesi ve bu tür oluşumlar yerine, aynı amaca hizmet edebileceğini düşündüğü Kent Konseyi gibi bir kurum olması nedeniyle” biraz sitemlerini bildirmiş ise de, “Aliağa için hep beraber, her şeyi yapmamız gerektiğini, yazılı başvurumuza en kısa zamanda yanıt vereceğini” söylemiştir.
İzmir Valiliği, İzmir B.Belediye Başkanlığı ve İl Çevre ve Orman Müdürü ile de bu hafta içinde görüşmek üzere randevulaşıldı.
Bütün bu görüşmeler, Aliağa’nın sorunlarının bir an önce çözülmesi için, Platform üyelerinden oluşan bir “yürütme kurulu” eliyle yapıldı, yapılacak.
Evet birinci tepkiler böyleydi.
İkinci tepkiler ise bizim adımız Platformun içinde olmak ya da olmamak konusunda.
“Bizi niye yazmadınız, biz de vardık” diyenler. Aliağa’da  kurulu bulunan kooperatifler ve onların üst birlikleri, hep bizimle oldular, ama adlarını yazmayı unutmuşuz, onlardan sizlerin huzurunda özür dileriz. Ayrıca, Aliağa Baro Temsilciliği, Menemen Sivil İnisiyatifi de bu oluşumun içinde yer almak istediklerini bildirmiş; yine  Yenişakran B. Başkanı Zeki Şen’de desteklerini iletmiştir.
Bir de  “bizi oraya niye yazdınız” diyenler oldu.
Yaptığımız ilk kuruluş toplantısına, Aliağa Ticaret  Odası’ndan (şahıs olarak katılan yetkililer olsa da) resmi olarak katılan kimse yoktu, doğru. Ama “yazmazsak ayıp olur” diye düşündüğümüzden olsa gerek, biz onları yine de yazmıştık. “biz yokuz, bizi silin” diye açıklama yapılınca, biz de adlarının  “yanlışlıkla” yazıldığını belirtmiş ve katılımcılar listesinden sildik.
Ama “bizi niye yazdınız” diyenlerin içinde bazıları var ki, gerçekten de “ayağım kaydı” deyimine uygun düşenler.
Bunlardan biri “Gemi Söküm Sanayicileri Derneği”. 07.11.2006 tarihinde yapılan toplantıya (Nevzat Sarıaslan)  katılmışlardır, kayıtlarımızda var. Herhangi bir karşı çıkışları da olmadığı için, doğal olarak adları listede geçmiştir. Ama onları da talepleri doğrultusunda davranarak sildik.  
Yine Kent Konseyi Genel Sekreteri H. Ünal Erdem de bütün toplantılara katılmış, hatta Platform yürütme kurulunda yer almıştır. Gazeteye yaptığı açıklamayı bir daha okumasını ve değerlendirmesini rica ediyorum.
Sonuç olarak, biz Aliağa’da yaşayan insanların örgütleri olarak, sorunlarımıza çözüm aramaya devam edeceğiz. Bu amaçla samimi çaba içinde olan herkesle bir araya gelmeye de devam edeceğiz.
Değerli basınımız da rahat olsun; Aliağa Yaşam Platformu’nun karıştığı filan yok! / İbrahim Doğangül

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.