GÜMÜLCİNE'DE KUTLU DOĞUM
Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri dolayısıyla, her yıl Batı Trakya'nın Gümülcine kentine bağlı Domruköy'de düzenlenen mevlid törenlerine katılım, bu sene oldukça fazla oldu. Mevlide Türkiye'den, Türkiye-Bosna Hersek Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkan
2006-04-10 00:35:47
Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri dolayısıyla, her yıl Batı Trakya'nın Gümülcine kentine bağlı Domruköy'de düzenlenen mevlid törenlerine katılım, bu sene oldukça fazla oldu. Mevlide Türkiye'den, Türkiye-Bosna Hersek Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve Dışişleri Komisyonu Üyesi AK Parti İstanbul Milletvekili Hüseyin Kansu da katıldı. Mevlide katılanlar arasında Kansu'nun yanı sıra, yurt dışından Öztaş ve Taş Dünyası şirketlerinin Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çelik de yer aldı.
Batı Trakya Türkleri Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine'nin seçilmiş müftüsü İbrahim Şerif, Domruköy mevlidi sonrası yaptığı konuşmada, "Çok değerli mevlitlerini dinlediğiniz mevlithan kardeşlerimizi gönderdikleri için, mevlithan kardeşlerimizin şahsında Diyanet İşleri Başkanlığı'na, anavatanımız Türkiye'ye teşekkür ediyoruz. Kendilerinden Allah razı olsun diyoruz. Değerli kardeşlerim; yıllar önce böyle gün ve geceleri düşünmek bile bizim için hayaldi. Batı Trakya Müslüman Türkleri olarak ve 2 ülke arasındaki yakınlaşma nedeniyle, sadece değerli hocalarımız değil, onun dışında Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisi üyesi milletvekili çok değerli dostumuz Hüseyin Kansu Beyefendi de aramızda bulunuyor. Bu gidip-gelmeler yıllardır özlemini çektiğimiz bu manzaranın meydana gelmesinde, hocamızın dualarında belirttiği gibi, çok sevdiğimiz ve 1923 yılında ayrıldığımız anavatandan, bu değerli insanların bizim aramıza seve seve gelmeleri bizi ziyadesiyle memnun etmekte. Bu, 2 ülke arasındaki dostluğun bir semeresidir. Bizler Batı Trakya Müslüman Türkleri olarak bu dostluğun ilerlemesini, azınlık olarak bize ne görev düşüyorsa, her zaman söylendiği gibi bu dostluk köprüsünün ayakları olmaya ve bu dostluk köprüsünün bizim üzerimize basmasını gönülden istiyoruz. 2 ülke arasındaki dostluğun daha ileriye gitmesini ve Türk milletinin de, Avrupa Birliği içinde dini, dili ile beraber yaşamasını veya bu birliğe dahil olmasını Batı Trakya Türkleri olarak, canı gönülden temenni ediyoruz. Bu hususta da Allah'a dua ediyoruz. Değerli kardeşlerimiz, kavgadan değil barıştan fayda var. Her kavga sonunda, mutlaka bir barış vardır, ama güzel olan kavga etmeden barış yapmaktır" dedi.
"BİZ MÜSLÜMANLIĞI YETERİ KADAR YAŞAMIYORUZ"
İbrahim Şerif, konuşmasının devamında, günün öneminden, Hz. Muhammed'in dünyaya geldiği dönemdeki insanların durumundan, Peygamber Efendimiz'in dünyaya gelmesiyle nelerin nasıl değiştiğinden bahsetti. Şerif, "Değerli kardeşlerim, bu milletin evlatları, İslamiyet'ten ayrıldığı zaman, İslamiyet ortadan kalkmayacak. Kuran'ın hükmü ortadan kalkmayacak. Cenabı Allah'ın dinini Cenabı Allah koruyacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Zarar gören kim olacak. İslamiyet'i duyup, İslamiyet'e kulaklarını tıkayan ve onunla şereflenmek istemeyen insanlar olacaktır. Bakın değerli kardeşlerim, enteresan bir olay var memleketimiz Yunanistan'da geçen. Birkaç günden beri, Atina'da bir cami yapılma konusu gündeme geliyor. Bunu Türkiye'de Başbakanımız da istediler. Konuştular, televizyonlarda duyanlarınız vardır. Yunanistan'ın siyasileri de Dışişleri Bakanı da konuştu. Şöyle olması lazım, böyle olması lazım dedi. Olay Yunan televizyonlarında ve Atina'da çıkan gazetelerde tartışıldı. Burada bu olayı bilenler, görenler var. Yunanca televizyonları seyreden hemşehrilerimiz, soydaşlarımız bilir. Bundan 5 gün önce şöyle bir tartışma oldu. Eski bakanlardan biri, başı örtülü bir kadın, bir de papazı televizyona çıkardılar. Tartışma konusu şu; Atina'ya cami yapılsın mı, yapılmasın mı? Atina'ya bir Müslüman mezarlığı yapılsın mı, yapılmasın mı? Başı örtülü kadın Müslüman olmuş Yunanlı bir kadın. Bir Pakistanlı ile evlenmiş. Zengin, okumuş bir kadın. Televizyonda aynen şöyle diyor; 'Ben zenginim, birçok Avrupa ülkesini gezdim. Her başkentte birer tane cami var. Ama ne yazık ki Avrupa Birliği üyesi, bizim memleketimizde cami yok. Bir Müslüman, Atina'da öldüğü zaman cenazesi Gümülcine'ye, İskeçe'ye götürülüyor. Bu insanların bir kısmı bizim vatandaşımız, bir kısmı bizim vatandaşımız olmamasına rağmen, Yunan ekonomisine katkısı olan insanlar. Bunlara eziyet değil mi? Veyahut da binlerce Euro para ödeyerek kendi memleketlerine götürüyorlar cenazelerini. Bütün Avrupa ülkelerinin başkentlerinde mezarlık da, cami de var.' Kadın bunları konuşurken papaz da elini şöyle boynuna götürerek, 'İslam ülkelerinde adam kesiyorlar' diyor. Kadın da diyor ki 'papaz efendi ben onların memleketlerini gezdim. Ben Pakistan'ın başkentine gittim. Olay senin dediğin gibi değil. Bu insanları yanıltmayın. Ben Pakistan'ın başkentinde 2 tane kilise gördüm kocaman. Hıristiyanlar orada ibadet yapıyordu.' Değerli Kardeşlerim, bunları neden anlatıyorum, Yunanlı bir kadın 15 yıl önce Müslüman oluyor. İslamiyet'i, Yunanistan televizyonlarında savunuyor. Allah'ın büyüklüğüne bakın değerli kardeşlerim. Peygamberimizden bin 500 sene sonra bir kadın Atina'da İslamiyet'i savunuyor. Yarın bunun, Almanya'da, Sofya'da öbür gün bilmem nerede olmayacağını kim garanti edebilir. Başka bir milletin 100 sene sonra Müslüman olmayacağını kim söyleyebilir? Türk milletinin İslamiyet'e geçişi 200 yıl sürmüştür. Yarın Almanya da Müslüman olabilir. Belki bugün işçi olarak giden kardeşlerimiz Almanya'da İslamiyet'in elçisidirler. Belki 100-200 sene sonra onlar da Müslüman olacak. Kimse bilemez bunu. Kimse bundan alınmasın. Ama bize düşen bir vazife var. Bugün 21. asırda İslamiyet'ten korkanlar, Müslümanlığı teröristlikle beraber anıyorlar. Müslüman eşittir terörist. Bunda bizim suçumuz da var. Neden değerli kardeşlerimiz? Biz Müslümanlığı yeteri kadar yaşamıyoruz. Örnek olamıyoruz. Peygamberimiz'in hayatını yaşayamıyoruz değerli kardeşlerim. Kendimize örnek almıyoruz" ifadelerini kullandı.
"HZ. PEYGAMBERİMİZ'İN YÜKSEK AHLAKINA HEPİMİZİN İHTİYACI VAR"
Müslümanların gelenek ve göreneklerine bağlı ve hoşgörülü olması gerektiğini ifade eden Şerif, "Bugün İslamiyet, eğer bu halde ise, buesenin şüphesi olmasın. Zarar gören kim olacak. İslamiyet'inun suçlusu İslamiyet değil, günün Müslümanlarıdır. Hele hele bizim gibi Azınlık yaşayan, Hıristiyan alemi içinde yaşayan Müslümanlar'a daha fazla görev düşüyor. Biz, dört dörtlük Müslüman olmak mecburiyetindeyiz. Geleneklerimize, göreneklerimize çok sıkı sarılmalıyız. Hoşgörü sahibi olmalıyız. Okumalıyız, bilgili olmalıyız. Cehalet bize yakışmıyor. Çünkü İslam'ın ilk emri, ibadetten önce 'oku'dur değerli kardeşlerim. Sadece kendi okumamız yetmiyor. Çocuklarımıza da okutmamız gerekiyor. Değerli kardeşlerim, biz büyük Türk milletinin parçasıyız. İlelebet bu topraklarda yaşamamız için, evvela dilimizi ve dinimizi öğrenmeliyiz. Dinimizi öğrenebilmemiz için, dilimizi öğrenmeliyiz. Çünkü biz, dinimizi dilimizle, Türkçe'mizle öğreniyoruz. Bu birinci şart bizim için. Biz Yunanistan'da yaşıyoruz. Ardından, çocuklarımıza bu ülkenin dilini öğretmemiz lazım. Çünkü hak ve hukukumuzu arayabilmemiz için Rumca bilmemiz lazım. Biz artık, Avrupa Birliği vatandaşlarıyız. Avrupa'da rahatça dolaşabiliyoruz. Şu an belki ihtiyaç duymuyoruz ama gelecek nesiller için mutlaka İngilizce, Almanca öğrenmek şart. Değerli kardeşlerim bizim yaptığımız bir yanlış var. İşi tersinden tuttuk Çocuklarımıza Türkçe'yi, İslamiyet'i öğretmeden önce tersinden başladık. Evvela İngilizce, Yunanca, Türkçe sonra İslamiyet. Büyüdüğü zaman ibadetini öğrenir dedik. Öğrenemez kardeşim, öğrenemez. Bunun sırası evvela dil, din, Yunanca, İngilizce. Tersini yapan yanılıyor kardeşim. Cenabı Allah dualarımızı kabul etsin. Kandilimiz mübarek olsun" dedi.
İbrahim Şerif'in ardından söz alan AK Parti İstanbul Milletvekili Hüseyin Kansu ise, Türkiye'den selam ve sevgi getirdiğini belirterek, "Saygıdeğer Batı Trakyalı soydaşlarımız, kardeşlerimiz, hepinizin öncelikle Mevlid Kandilinizi tebrik ediyorum. Ben Türk milletinin selam ve sevgilerini size iletiyorum. Sizler bizim milletimizin, aziz milletimizin önemli bir parçası ve milletimizin bu topraklardaki aziz hatıralarısınız. Özellikle sizlerin bu topraklarda, bu ülkede dininizi, dilinizi ve kültürünüzü korumuş olmanız bizi çok memnun ediyor. İşte bu tür toplantılarla, bu mevlid programlarıyla genç kuşaklara, bu kültürümüzü elden ele, nesilden nesile taşımış olacağız. Domruköy halkına ve köyünüzün mütevelli heyetine teşekkür ediyorum, onları tebrik ediyorum. Kıyamete kadar bu güzel gelenek sürsün. Diğer köylerimizde de sürsün. Haftaya Sirkeli'de olacak inşallah. Bütün bunlar bizi millet yapan değerleri koruyabilmemizin en güzel yoludur. Evet, her zamankinden daha çok, bugünlerde Hz. Peygamberimiz'in o soluğuna, onun o yüksek ahlakına hepimizin ihtiyacı var. Cenabı Hak bizlere büyük şeref vermiş, iman nasip etmiş ve ümmeti Muhammed'e, bize mesuliyet nasip edilmiş. Çok şerefli bir millete, çok şerefli bir dine mensubuz. Tekrar, sizin kandilinizi yüksek duygularla tebrik ediyorum. Cenabı Hak her türlü korku ve endişelerden sizi, milletimizi korusun diyorum. Her türlü meşru muratlarınıza Rabb'im sağlık içinde, afiyet içinde sizleri, milletimizi ve İslam alemini kavuştursun diyorum. Bu duygularla, tekrar buraya gelip katılan tüm kardeşlerimizi tebrik ediyor, Türkiye'den gelen hafızlarımızı, mevlithanlarımızı da tebrik ediyorum" diye konuştu.
Son konuşmacı Gümülcine Azesenin şüphesi olmasın. Zarar gören kim olacak. İslamiyet'iınlık Milletvekili İlhan Ahmet de, Müslümanların Mevlid Kandili'ni kutladığı konuşmasında, "Kandiliniz mübarek olsun. Allah kabul etsin. Aynı zamanda sayın milletvekilim size, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne, Diyanet İşleri Başkanlığınız'a buradan teşekkür etmek istiyorum. Özellikle mevlithanlarımızın buraya gelmesini, sayın İbrahim Şerif ile birlikte geçen hafta Türkiye Cumhuriyeti'nin, anavatanın başbakanını ziyaret ettik. Orada kendisinden, Diyanet İşleri Başkanlığımız'dan bu etkinliğe sahip çıkmasını dilemiştik. Bizi kırmadılar, sağ olsunlar, teşekkürlerimizi iletirsiniz. Sevgili soydaşlarım, tekrar Kandiliniz mübarek olsun. Bugünlerde tarlalarınıza işe çıkıyorsunuz hepinize Allah kolaylık versin. Emeklerinizin, gayretlerinizin sonuçlarını, inşallah Cenabı Allah getirsin. Hepinize kolay gelsin kandiliniz mübarek olsun" ifadelerini kullandı.
Mevlidi, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gönderilen mevlithanlar İstanbul Eyüp Camii Müezzini Davut Şensoy, Fatih Camii Müezzini Bekir Büyükbaş ve Nuru Osmaniye Camii Müezzini Necat Yaman okudu.
Domruköy mevlidine Batı Trakya'nın çeşitli bölgelerinden, kadın erkek olmak üzere yaklaşık 5 bine yakın soydaş katıldı. Ayrıca önümüzdeki Pazar günü bir mevlid de Sirkeli Köyü'nde okunacak. Bu yıl, yerel Ortodoks Hıristiyan Yunanlılar'ın Paskalya Yortusu nedeniyle mevlidler 1 hafta öne alındı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.