26 Kasım 2024
  • İzmir5°C

GÖLCÜK YAYLASI ALTINDAN DAHA DEĞERLİ

Foça / Aliağa Haber / Ege Hakimiyet Gazetesi / Demokrat Foça Gazetesi / Günaydın Ege / Alfa Tivi / CHP’li Güler,“Altına hücum mantığıyla, gözü dönmüş bir anlayışla kendimize, doğamıza, tarihimize zarar vermeye son verelim artık!”

Gölcük Yaylası altından daha değerli

14 Temmuz 2014 Pazartesi 02:27

CHP’Lİ GÜLER, “GÖLCÜK YAYLASI ALTINDAN DAHA DEĞERLİ”
Foça / Aliağa Haber / Ege Hakimiyet Gazetesi / Demokrat Foça Gazetesi / Günaydın Ege / Alfa Tivi / 
CHP’li Güler,“Altına hücum mantığıyla, gözü dönmüş bir anlayışla kendimize, doğamıza, tarihimize zarar vermeye son verelim artık!”
 
İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından Ödemiş – Gölcük’te özel bir firmanın altın aramak için ÇED başvurusunun onaylanması CHP’li Güler’i harekete geçirdi.
İzmir Milletvekili ve CHP Parti Meclisi Üyesi Birgül Ayman Güler, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce tarafında yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi verdi.
Ödemiş’e bağlı Gölcük Yaylası’nın Bozdağları üstünde, bin yüz metre yüksekliğinde doğal güzellikleri ile ünlü bir cennet köşesi olduğunu belirten Güler, “Gölcük kış aylarında kayak ve dağ turizmi ile yaz aylarında da serin havası ve doğal güzellikleri ile bölgenin çekim merkezi. Ayrıca tarihi yerlere - eserlere olan yakınlığı ile yurt içi ve dışından gelenlerin uğrak yeri. Burası doğal bir cennet” dedi.
Ödemişlilerin, bir firmanın Gölcük Gölü'nün bir kilometre güneyinde yer alan bölgede,altın aramak için yaptığı ÇED başvurusuna verilen onayın tedirginliğini yaşadığını dile getiren Güler, altın madenininÖdemiş ve bölge için felaket anlamına geleceğini söyledi.
 
“Gölcük Yaylası altından daha değerli”
Doğal güzelliklerin ve tarihi eserlerin iç içe olduğu, üstelik Doğal SİT alanı olan bir yerin altın için gözden çıkarılamayacağını ifade eden CHP’li Güler, “Gölcük Gölü güneyinde bir kilometre mesafedeki söz konusu altın madeni sahası içerisinde kestane, zeytin, ceviz ve çam gibi yetişmiş ağaçların da yer aldığı binlerce ağaç var. Yani bu proje hayata geçerse, değişik türede ve yaşta on binlerce ağaç yok edilecek. Suyun her şeyden önemli bir yaşam kaynağı olduğunu biliyoruz. ÇED başvurusu kabul edilen projenin sahası Ödemiş’e içme suyu sağlayan kaynaklar için büyük bir tehdit konusu. Bu altını neyle ayrıştıracaklar? Siyanürle. Bunun için çökertme havuzları yapacaklar.  Sonra arkasından haberler gelecek havuzdan sızıntı var, içme suyuna karıştı gibi birçok felaketi.  Burası zaten altından daha değerli bir bölge. Bırakın kendi paha biçilmez değerini bugünlere geldiği gibi gelecek kuşaklara da taşıyabilsin” dedi.
 
“Altına hücum”
Bölgenin, aralarında antik çağlarda kurulmuş bugüne kadar kesintisiz yaşamın sürdüğü Birgi Mahallesi ve Hypaipa kayıp kentindeki tarihi yerleri de kapsadığının altını çizen Güler açıklamasını şöyle sonlandırdı: “Geçtiğimiz yıllarda Birgi’deki tarihi eserlerin restorasyonu 10 Trilyona mal oldu. Her yıl yurt içinden ve dışından gelen binlerce insan burayı ve çevresini ziyaret ediyor. Yarın açık ocak işletmesi ile binlerce hektarlık yeşil örtünün yok edileceği bir yere kim niye gelir. Çıkaracağınız altın mahvedeceğiniz bu cenneti geri getirebilir mi? Altına hücum mantığıyla, gözü dönmüş bir anlayışla kendimize, doğamıza, tarihimize zarar vermeye son verelim artık! Konu felaket boyutuna gelmeden yurttaşların ve kitle örgütlerinin görüşleri doğrultusunda çözüme kavuşturulmalı. Bu dagörev sahası “Çevre” olan Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın başat sorumluluğudur.”
 
İzmir Milletvekili ve CHP Parti Meclisi Üyesi Birgül Ayman Güler’in Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’ye yönelttiği sorular:
 
1. Ödemiş’te, Gölcük Gölü güneyinde altın arama başvurusu yapılan, İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından ÇED başvurusu uygun bulunan yerin mülkiyeti kime aittir?
 
2. Açık ocak işletmesi ile çıkarılması projelendirilen maden sahasının alanı ne kadardır? 
 
3. Maden işletilmesi için açılacak yüzey alanının bitki dokusu; ağaç türü, yaşı ve sayısı konusunda her hangi bir çalışma var mıdır? Bunlar nelerdir?
 
4. Madenin çıkarılması ve ayrıştırılması işlemlerinde siyanür kullanılacak mı? Kullanılacak yöntemler nelerdir?
 
5. Basın yayın organlarına da konu olan madenin Torbalı ya da Bergama’ya taşınıp oralarda işleneceği doğru mudur? Bu ağır yükü kaldırabilecek yol alt yapısı ya da bölgenin mevcut ulaşımını artıracak bir çalışma öngörülmekte midir? 
 
6. Açılacak maden ocağının Doğal SIT alanı içinde olduğu doğru mudur? Bölgenin bu özelliği nasıl değerlendirilmektedir?
 
7. Altın madeni ocağının neden olacağı; doğaya, çevreye, turizme, tarihe vereceği zararları hangi önlemlerle karşılanacaktır?
 
8. Altın madenin işletilme süresi ve ömrü ne kadardır? Elde edilecek gelir ne kadar hesap edilmiştir? Bu gelir neden olacağı zararları karşılayacak mıdır?
 
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.