05 Aralık 2024
  • İzmir8°C

GERÇEK YÜZÜ ANLAŞILDI

Yaşar Eyice

03 Mart 2017 Cuma 21:37

GERÇEK YÜZÜ ANLAŞILDI

Yaşar EYİCE / Yeni Vizyon Gazetesi

Kafa karıştıran konularda birkaç gün beklemeyi yeğliyorum.
Bazen haber yani bilgiyi geç alınca da geri kalabiliyorum.
Geçenlerde bir gazeteci grubu ile Karataş’ta, eski adıyla Basın Merkezi’nde sohbet edip eski günlerden örnekler verirken Manisa Demirci kökenli Gazeteci Kadir Kestane ile Denizli kökenli Gazeteci Selamettin Bayındır’ı da rahmetle andık.
Erol Akıncılar,  Işık Ersan, Önder Özçorlu, Ünal Tümin, Tayfur Göçmenoğlu,  Mümin Sertbaşı, Bilgin Önder, Hulusi Şenel, Kaya Çelikkanat, Murat Eştürk, Levent  Bimen, Mehmet Ali Okumuş gibi usta gazeteciler anılarını anlatırken ben de şunu söyledim.
Daha özel radyo ve televizyonlar yaşama geçmedikleri devirde, Kadir Kestaneci THA’nın (Türk Haberler Ajansı) İzmir Gece Muhabiri idi.
Yani İzmir ve Ege’de akşam oluşan olayları haber ajansı olarak tüm ülke gazetelerine servis yapıyordu.
O yıllarda Türk gazeteleri ise yabancı menşeli haberleri de yine Anadolu Ajansı, Hürriyet Haber Ajansı ve Türk Haberler Ajansı sayesinde alıyorlardı.
UPİ, AP, AFP gibi uluslararası yabancı ajanslardan geçen haberler Türkçeye tercüme ediliyordu.
İşte o günlerde ben de hobi olarak radyoculuğa merak sarmıştım.
Hatta TRACK adlı şu zamanda bile yayınlandığını öğrendiğim Türkiye Radyo Amatörleri Derneği’nin dergisinin tiryakisi olmuştum.
Bu dergi sayesinde zaman buldukça radyomun başına geçiyor ve yurt dışı belli başlı radyoları buluyor, dinliyordum.
Bunu Gazeteci Kadir Kestaneci ile Doktor Ali Kertiş de biliyordu.
Haberler üzerine tartışıyorduk.
Türkiye ile ilgili haberleri Kadir Kestaneci kullanmaya, yani İzmir’den abone tüm gazetelere geçmeye başladı.
THA’nın Genel Müdürü Kadri Kayabal, bakmış, bir gün ‘Kadir Kestaneci Kahire’den bildiriyor’ haberi bültenlerde var, ertesi gün ise ‘Kadir Kestaneci Londra’dan bildiriyor’ haberi, bir başka gün ise ‘Kadir Kestaneci bir başka Avrupa şehrinden haber geçiyor...
‘Kim bu?’ diye sormuş, İstanbul Genel Merkezi’ndeki yöneticilere...
İşin garibi ve ilginci ise şu:
Kadir Kestaneci’nin, yani benim kendisine verdiğim, anlattığım haberleri uluslararası ünlü haber ajanslarından önce Türk gazetelerine ve okuyucularına servis yapmasıydı.
Sonra beni aradı ve ‘Üzgünüm!’ dedikten sonra, kendisinin yurt dışı haber servisi yapmasının yasaklandığını anlattı.
Aslında kendisi gibi biz de mutlu oluyorduk, birçok önemli haberi herkesten önce duyurduğumuz için...
Ve şu an düşünüyorum:
Yabancı ajanslar bile Türkiye ile ilgili önemli haber ve gelişmeleri süzgeçten geçirip, çok sonra, yani benim öğrenmemden çok sonra istedikleri şekilde bizim gazetelerimize servis yapıyorlardı.
Bu konuda İranlı Hüseyin Mesbah ile tartıştığımızı bile anımsıyorum.
‘Siz Avrupa ve Amerika’n ajanslarına mecbursunuz!’ demişti.
Sonraları bu kırıldı.
Hatta TRT bile ‘Dış Haberler Bünyesinde, dinleme servisi’ kurmuştu.
Şu anda var mı, bilmiyorum!

*- Atamalar gözden geçirilmeli

Haber ve haber kaynakları ile ilgili nostalji takılırken benim gibi herkes bir anısını dillendirdi.
Şimdi gelelim günümüze!
Sabah gazeteleri incelerken, yandaş gazetelerden birine takıldım.
Daha doğrusu açığa alınan Ege Üniversitesi’nin yeni, çiçeği burnunda Rektörü Prof. Dr. Mustafa Cüneyt Hoşcoşkun haberini aradım.
Özellikle tüm İzmir ve Ege Gazeteleri manşetten, yani yukarıdan dikkat çekecek şekilde veriyordu.
Ama yandaşta yoktu!
Yok, yok!
Bir saniye!
Gördüm!
Pertavsızla, yani büyüteçle ararken, sayfanın dibinde, nokta gibi bir başlıkla verilmiş, sonra da haberinin bilmem kaçıncı sayfada olduğu rakamla belirtiliyordu.
Üşenmedim o sayfayı buldum!
‘Hoşcoşkun açığa alındı!’ başlığı ile verilen küçük haberin sütununda, FETÖ ile igili iki ayrı haber vardı.
Bu ne demek?
Bunun anlamını yazımın başında isimlerini verdiğim usta gazetecilere sorabilirsiniz!
AslındaYÖK’ten yapılan açıklamada; ‘Prof. Dr. Hoşcoşkun’un hakkında yürütülen soruşturmanın selameti açısından açığa alındığı’ bildiriliyordu.
Birçok kişi ‘doğru mu?’ diye sordu...
Evet doğru!

*- Sadece biz yazmıştık!

Neden bana ‘Doğru mu’ diye sordular?
Gayet açık!
Çünkü; atandığı ilk günden itibaren bir yanlışlığa dikkat çekmeye çalıştım.
İlerleyen günlerde de, bazı rektörlerin mutlaka değiştirileceğini ve haklarında mutlaka soruşturma açılacağını yazmıştım.
Daha da ileriye gidip bunlar içinde İzmir’de de bir ya da iki Rektörün bulunabileceğini belirtmiştim,
Hatta açıkça ve isim belirterek Ege Üniversitesi Rektörünün adını belirlemiştik servis olarak.
Ekip arkadaşlarımız bir konuya daha dikkat çekiyorlardı:
‘Nedense tüm toplantılara sadece iki yeni Rektör bir arada gidiyor. Bunlar aralarında iyi diyalog kuruyor. Sanki kardeş gibiler. Ancak bu ikisinin gittiği, bulunduğu ve belirli gruplarca davetli oldukları etkinlik ya da toplantılarda nedense kentin diğer üniversitelerinin rektörleri bulunmuyor!’ diyorduk...
Kimlerin bu rektörlere nazı geçiyor ki, çok yoğun işleri olmasına rağmen kıramıyorlar, zamanlarını bunlara verebiliyorlardı?
Sonuç olarak Türkiye’de iki kişi, biri AKP Milletvekili Şamil Tayyar diğeri de ben, daha doğrusu biz Rektörler gidecek, yeni seçilmelerine rağmen!’ diye yazdık ve oldu...
Yani hiç kimse, kim olursa olsun yasalardan kaçamaz!
Hakkında soruşturma açılır ve karar verilir.

*- İzmir olarak yararlanmalıyız

Yine biraz geç haberim oldu...
Hatta ‘İzmir’e hizmetlerinden dolayı eli öpülesi adam!’ olarak nitelendirdiğim ESBAŞ (Ege Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi) Yürütme Kurulu Başkanı (CEO) Dr. Faruk Güler’den de çok nazik bir davet almıştım.
‘Sizi törende görmeyi o kadar çok isterim ki, tarif edemem!’ diye yazmıştı.
Ben de gece yarısı ‘Katılmayı ben de çok istiyordum, ama şehir dışındayım!’ diye yanıt vermiştim.
Davet şuydu:
Gaziemir Belediyesi’nin sağlık alanında marka olan hizmetleri; Ege Serbest Bölgesi Kurucu ve İşleticisi A. Ş. (ESBAŞ) ile MOPSAN İnşaat Sanayi ve Ticaret A. Ş. işbirliği sonucu kurulacak ‘sağlık köyü’ sayesinde tek çatı altında toplanıyor.
‘Sosyal belediyeciliğin kalesi kent’ olarak bilinen ilçede; belediye, ESBAŞ ve MOPSAN birlikteliğiyle kurulacak sağlık köyünde; Evde Hasta ve Yaşlı Bakım, Pozitif Yaşam ile Alzheimer-Demans Danışma ve Dayanışma adlarıyla üç merkez yer alacak.

 *- Kapsamıyla Türkiye’de bir ilk

Beyazevler Mahallesi’nde ilk aşamada 1200 metrekare kapalı alanda inşa edilecek üç merkezin yapımına ilişkin protokol, Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol ile ESBAŞ ve MOPSAN Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler arasında imzalanıyor.
Bu kapsamda Türkiye’de bir ilk olacak kompleksin protokol imza töreninde; yazılı, görsel ve işitsel medyanın siz değerli temsilcilerini aramızda görmekten büyük mutluluk duyacağız.’
Protokol imza töreni 1 Mart 2017 Çarşamba günü saat 15.00’de Gaziemir Belediyesi Meclis Salonu’nda yapıldı.

*- Eli öpülesi bir yönetici: Dr. Faruk Güler!

Beni bu konuda  yıllar önce ilk uyaran Patronumuz daha doğrusu ağabeyimiz Aydın Bilgin olmuştu.
Başta Alzheimer ile ilgili çalışma yaptım.
İl Sağlık Müdürü, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Vali ile görüşmeler yaptım.
Tamamı destek sözü verdi.
Yer tahsisi İzmir Büyükşehir Belediyesinden idi.
Doktor ve hemşireler ile İl Sağlık Müdürlüğünden...
Evden nakil işlerini ise valilik organize edecekti.
Tam son noktaya geldik, bu konuda çalışma yapan bir dernek olduğu belirlendi, tayinler çıktı ve yüzüp sonuna geldiğimiz olayı tamamlayamadık.
İşte bundan dolayı, yıllardır; Evde Hasta ve Yaşlı Bakım, Pozitif Yaşam ile Alzheimer-Demans, hatta koah için çok mücadele verdiğim için bu protokol benim için çok önemli...
Bir gün bu konunun ne kadar önemli olduğunu herhalde benim gibi milyonlarca insanımız da biliyordur.
Her zaman her yerde söylüyorum...
ESBAŞ ve MOPSAN Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler İzmir ve Türkiye için büyük bir şanstır.
Keşke her yönetici onun yani ESBAŞ ve MOPSAN Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler gibi olabilse...
Mustafa Kemal Atatürk’ün belirttiği gibi kısa sürede çok büyük adımlar atar ve insanların mutluluğunu arttırırız.
Bu arada yıllardır oturdukları koltuklarına gömülenleri,  gazete sayfalarında kendilerinden bahsettirmekten başka hiçbir iş yapmayan, her toplantıdan nemalanan, kentimize bir kuruşluk yarar ve faydaları olmayan asalaklardan da kurtulmalıyız.


***-
GÜNCEL

Sahne için, cübbelerini çıkardılar

İzmir Barosu Tiyatro Topluluğu, George Orwell’in Peter Hall tarafından sahneye aktarılan ve bir çiftlik dolusu hayvanın esaretten kurtulmak için çıktıkları yolda kendi türlerinin ihanetine uğramalarını anlatan ünlü eseri Hayvan Çiftliği’ni sergiledi.
Fuar İzmir Sanat Sahnesi’ndeki oyun izleyicilerden büyük beğeni aldı.

*- Genç işadamları Feyzioğlu’nu dinledi

TÜGİAD Ankara Şubesi’nin ‘Anayasa Değişikliği ve Referandum’ toplantısına konuk olan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, ‘hayır”’denmesini savunarak, getirilecek sistemin önce ‘eyalet sistemi’ne ardından da bölünmeye yol açacağını öne sürdü.  Feyzioğlu: ‘Bugün Atatürk gelse ve ‘evet’i savunsa ben yine karşısında olurdum’ dedi.
Toplantıya TÜGİAD Ankara Şubesi Başkanı Ercan Kahraman, Başkan Yardımcısı Koray Kartal, Parlamento ilişkiler Komisyon Başkanı Begüm Akış, Üye ilişkiler Komisyon Başkanı Arzu Beyazıt, Yönetim Kurulu Üyeleri, eski başkanlar Sefa Çöl ve Türker Naslı ile Dernek üyeleri katıldı.

*- Kemalpaşa’ya hediye!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu,  02 Mart 2017, Perşembe günü saat 11:00’de; ‘İlçe belediyelerimizin hizmet kalitesini artıracağına inandığımız yeni çevreci araçlarımızın dağıtımına Güney bölgesindeki 8 ilçemizden başlıyoruz. Kemalpaşa'da gerçekleştireceğimiz teslim törenimizde sizleri de aramızda onur duyacağım.’ davetini yaptı. Törene;  8 Eylül Mahallesi, Stadyum Caddesi,                           Kemalpaşa / İzmir adresinde yapılacak.


***-
GICIK

*- Uzak durulması gereken insanlar: Hep haklılar, her şeye itiraz edenler, sadece ben diyenler, sizi değersiz görenler, menfaatçiler.
*- Selma Yaren Anlı yazmış; ‘İnsanın ahlakını ‘evetleri’ değil, ‘hayırları’ belirler.
*- Alev Erçetin söylüyor, ‘Eyy kadın çenesine kuvvet veren Rabbim, ne olurdu sanki erkeğe de o dilden anlayacak zeka verseydin.’
*- Bence herkes yerini haddini bilsin, sonra biz bildirince küsüyorlar.
*- Hani biri vardır; canın sıkılınca derdini ona söylersin, moralin bozuk olunca onunla gülersin, ne kadar kötü olursan ol, onun yanında kendini iyi hissedersin, işte senin öyle bir dostun olsun!
*- Mustafa Üstün paylaşmış; ‘İzmirli severse kinse durduramaz, İzmirli kızarsa kimse susturamaz, İzmirli kaybolursa kimse bulamaz! Unutma; Herkes İzmirli olamaz!
*- Zehra Deniz yazmış; ‘Mesele sevmek değil! Kime sorsan seviyor zaten! Mühim olan güzel sevebilmek; kırmadan, dökmeden, yormadan, acıtmadan!’
*- Gün gelecek herkes ektiğini biçecek... Hiç kimse yaşattığını yaşatmadan ölmeyecek!
*- İnsanlar size kendilerini anlattıkları gibi değil, size yaşattıkları gibidir. Kimini erken, kimini geç öğrenirsiniz. Ama öğrenirsiniz.
*- İyi insan mutluluk, kötü insan tecrübe, yanlış insan ders, mükemmel insan iz bırakır.
*-  Kişiler gerçek yüzlerini sizden istediklerini alamadıkları  zaman gösterir.
*- Bazen yalan söyleyenlere de inanmış gibi yapıyorum, onlara da yazık! Emekleri boşa gitmesin, diyor bazı dostlar.
*- Dostluk; günah olmayacak kadar masum, köle olmayacak kadar özgür, ulaşılamayacak kadar derin, unutulmayacak kadar güzel ve sadece ender insanlarla yaşanacak kadar güzeldir.
*- Mutlu olmak için sebep mi arıyorsun; bir güne daha sağlıkla uyandığını hatırla.
**-
GÜNÜN SÖZÜ: Soydur çeker, huydur geçer!
**-
PÜF NOKTASI:  Yurtdışında Ünlenen Kombucha Çayı Nedir? Zayıflatır mı? Çinliler tarafından ‘Sonsuz Yaşam İksiri’ olarak bilinen Kombucha çayı, yaklaşık 2000 yıl önce Uzak Doğu’da bulunmuştur ve muazzam sağlık faydaları olan bir içecek.
Genellikle siyah çay ile yapılmış olsa da, yeşil çay veya beyaz çay gibi farklı diğer çaylar ile de yapılabilir.
5 litre içme suyu kaynatıldıktan sonra içine 2 su bardağı şeker konup eklenir ve 10 poşet siyah çay atılır ve oda sıcaklığına gelene kadar beklenir. Su oda sıcaklığına geldiğinde çay süzülür ve içine Kombucha kültürü ilave edilir. 1-2 haftanın sonunda çayınız hazır olacaktır.
Mayalanma süresi arttıkça asit oranı artar, tadı keskinleşir ve şeker oranı azalır.

**-
GÜNLÜK BURCUNUZ:
Bilgi toplamalı, bilgilerin gerçekliğinden emin olmalı ve başladığınız işleri bitirmelisiniz. Fark yaratmak istiyorsanız, gereken zamanı ve gayreti harcamalısınız. Sosyal ve aktif bir gündeyiz. Farklı şeyler denemek, rutini kırmak isteyebiliriz. Yeni girişimler için de uygun. Özellikle akşamüzeri saatlerinde tecrübeli kişilerle sohbetler, kalıcı ilişkiler veya girişimler ön plana çıkabilir. Belirsizlikler, halsizlik, isteksizlik, kararsızlık veya istendiği gibi hareket edememe görülebilir. Merak etmeyin. Renginiz pembe, şans sayınız 41...

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.