GEDİZ KEŞFEDİLMEYİ BEKLİYOR

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve Karşıyaka Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen “Karşıyaka Kültür ve Çevre Sempozuyumu”nda “Gediz Deltası’nın Güneydoğu Yakası” konulu çalışmada, Gediz Deltası’nın keşfedilmeyi bekleyen bir hazine değerinde olduğu vurgulandı.
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sıkı, Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi Ortaç Onmuş ve aynı Enstitüde Yüksek Lisans Öğrencisi Ömer Döndüren tarafından hazırlanan çalışma Gediz Deltası’nın sahip olduğu sosyo-ekonomik potansiyel hakkında çarpıcı bilgiler verdi.
Gediz Deltası gibi dünya çapında önemli bir doğal alanın bir büyük şehir ile iç içe olmasının delta için önemli bir tehdit kabul edilse de, delta’ya doğa turizmi açısından uygun altyapı kazandırıldığı taktirde İzmir şehrinin varlığının çok olumlu bir konuma geçeceğini açıklayan Prof. Dr. Mehmet Sıkı, şöyle konuştu: “Dünyanın başka birçok yerinde bu tür önemli doğal alanlar yerleşim yerlerinden oldukça uzakta yer almaktadır. Gediz Deltası, İzmir’in hemen yanı başında hatta içinde, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine değerindedir. Öyle ki kuş gözlemciliği, doğa turizmi ve eğitim açısından çok büyük bir potansiyele sahip Güneydoğu Gediz Deltası son zamanlarda artan bir şekilde, yerli ve yabancı ziyaretçilerin dikkatini çekmeye başlamıştır. Pekçok seyahat acentesi de deltaya turlar düzenlemek için hazırlıklar yapmaktadır. Ayrıca bölge yöre halkı için tarım, hayvancılık, balıkçılık ve balık yemciliği gibi pekçok yönden önemli bir geçim kaynağı oluşturmaktadır. Sahip olduğu uluslararası önem ve ekonomik değer nedeniyle deltanın güneydoğu yakası hassasiyetle korunmalıdır. Koruma çalışmalarında da en büyük görev başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, Karşıyaka Belediyesi ve Çiğli Belediyesi’ne düşmektedir.”
Gediz Deltası’nın güneydoğu kesimlerinde en büyük tehditin, şehre yakın olması sebebiyle, sulak alanlar üzerine yapılan uygun olmayan yapılaşma olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Sıkı, “Bölgede artan yapılaşma baskısıyla alan sürekli daralmakta ve uluslararası öneme sahip bazı alanlar ya yok olmakta ya ya da zarar görmektedir. Muhtelif defalar Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından rededilmesine rağmen zaman zaman gündeme gelen liman projesi de, yine deltanın tümü ve özellikle orta ve güneydoğu kısımları açısından büyük tehdit oluşturmaktadır. Ayrıca moloz ve çöp dökümü, alanda günde yaklaşık 600 ton olarak biriktirilen Büyükşehir Belediyesi’ne ait atık su arıtma tesisinin atık çamurları, bölgeye gelen küçük akarsu ve tahliye kanallarının kirliliği, kaçak avcılık, okaliptüs ağaçlandırması alan üzerindeki diğer önemli tehditlerdir” dedi