FARKLI İNANÇLAR BİRARADA

FARKLI İNANÇLAR DİKİLİ"DE BİRARAYA GELDİ
Dikili Belediyesi tarafından gerçekleştirilen Dikili Barış Demokrasi ve Emek Şenlikleri kapsamında farklı inançların temsilcileri bir araya geldi. Sempati Cafe"de düzenlenen “Farklı İnançların Barış İçinde Birarada Yaşaması” konulu panelde önce Dikili Müftüsü Adem Gülmek, İlahiyatçı Doç. Dr. Niyazi Kahveci, Türk Protestan Kiliseler Birliği Dönem Başkanı Zekai Tanyar söz aldı. Bu panelin ardından Gazeteci Yazarlar Celal Başlangıç, Aydın Engin, Oral Çalışlar, Mehmet Metiner ve Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özel"in katılımıyla “Farklı İnanç, Kültür ve Düşüncelerin Barış İçinde Bir Arada Yaşaması” konulu panel gerçekleştirildi.

Düzenlenen ilk panelde konuşan Türk Protestan Kiliseler Birliği Dönem Başkanı Zekai Tanyar, Tanrının zenginlik verdiğini kaydederek, geçmiş yıllarda kendisinin Müslüman olduğunu daha sonra ise Hristiyanlığı seçtiğini vurgulayarak, “Beni hainlikle mi suçlayacaksınız bilmiyorum ama genelde beni hain olarak görüyorlar. Ancak ben hiçbir kefenin içinde nüfus cüzdanı ya da pasaport taşındığını görmedim. Eğer birlikte barış içinde yaşamak istiyorsak ön yargılarımızdan kurtulmaya ihtiyacımız var. Bir arada ve sevgi içinde yaşamayı öğrenmeliyiz. Din suiistimal edilmeye çok açık. Barış için bu önyargıların önüne geçmeliyiz” dedi.

Farklıların avantaj olduğunu belirten Dikili Müftüsü Adem Gülmek ise, insanlara zorlamalarla bir şeyler kabul ettirmenin aynılık yaratacağını söyledi. Herkesin farklı bir dini seçebileceğini, dileyenin Hristiyan, dileyenin Musevi, dileyenin de Müslüman olabileceğini, dinde zorlamanın olmaması gerektiğini vurgulayan Adem Gülmek, “İnsanları belirli dinlere yöneltmek, kuşların aynı sesle ötmesini istemek gibi bir şey. Farklılıklar olacaktır. Düşüncelerimiz farlı olabilir ama hepimizin özü aynı. Hepimiz insanız.”
İlahiyatçı Niyazi Kahveci de, dinler arası barışın sağlanması için kökene inilmesi gerektiğini anlatarak, “Asıl hedef farklı dinlere mensup insanların özgürce yaşamasıdır. Bir grup eşit şekilde temsil edilmiyorsa orada barıştan söz etmek doğru değildir” diye konuştu.

“YASALARDAN ÖNCE KENDİMİZİ DEĞİŞTİRMELİYİZ”
Günün ikinci panelinde konuşan Gazeteci Yazar Aydın Engin, farklı inançların bir arada barış içinde yaşayabilmeleri için yasaların değiştirilmesinden önce insanların bakış açılarını değiştirmeleri gerektiğini söyledi. Devşirme sistemini uygulayan, Türk olmayan Müslümanların hamamda giydikleri takunyanın Müslüman olan Türklerin giydiği takunyadan daha alçak olmasını şart koşan Osmanlı"nın bir barış toplumu olmadığını dile getiren Engin, “Osmanlının bir hoşgörü toplumu olduğu koca bir yalan. Önce bunu kabul etmeliyiz. Bu ayrımcılık bizim geçmişimizde var. Bu defteri dürmeliyiz. Değişmesi gerekenler yasalar değil. Öncelikle insanların kafası değişmeli. Biz değişmediğimiz sürece bu ülkede daha çok Hrant Dinkler yitireceğiz. Hesaplaşmaya kendimizden başlamalıyız” dedi.
Gazeteci Yazar Oral Çalışlar ise, Türk solunun bütün farklılıklarımızı ve değişik kültürleri karumayı ve geliştirmeyi amaçlaması gerektiğini, bu anlamda da ciddi bir şekilde geçmiş muhasebesi yapmaya ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özel de, Alevilerin inancına ne Başbakan"ın ne Cumhurbaşkanı"nın ne de her hangi bir kurumun karar veremeyeceğini. Bu konunun referanduma bile götürülemeyeceğini, buna yalnızca Alevilerin karar vereceğini söyledi. Özel, “Aleviler için hiç kimsenin yasa yapmasına gerek yok” dedi. Gazeteci Yazar Mehmet Metiner de, bir arada hoşgörü içinde yaşayabilmek için öncelikle birbirimize karşı kullandığımız kelimeleri özenle seçmemiz gerektiğini söyledi.