23 Kasım 2024
  • İzmir14°C

EYİCE, "TANSU KAYA SUÇSUZ"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, birkaç yıl önce, büyük bir cesaret örneği göstererek, Meclis üyeleri belediye binası koridorlarında gezemez demiş, bürokratlara sahip çıkmıştı.

Eyice, "Tansu Kaya Suçsuz"

25 Eylül 2008 Perşembe 13:15

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, birkaç yıl önce, büyük bir cesaret örneği göstererek, Meclis üyeleri belediye binası koridorlarında gezemez demiş, bürokratlara sahip çıkmıştı.

Büyük tepkiler aldı…
“Seçilmişler, halk adına hizmet verenler engellenebilir miydi?”
Parti içinden de, bazı olumsuz sesler çıkmıştı…
Zaten o adamlar şimdi hala Aziz Kocaoğlu ile uğraşıyorlar. Her fırsatta, alaşağı edebilmek için, belden aşağı taktiklerle mücadele ediyorlar.

İşin aslı ne idi?
Bilmeyenlere hatırlatayım:
“İş takipçileri idi bu meclis üyeleri…”
Bunu neden mi hatırlatıyorum, şu anda benzer olay Aliağa"da yaşanıyor da ondan…
Bir AKP"li Meclis üyesi çıkmış, Belediye Başkanı Tansu Kaya"yı suçluyor…
Öğrendiğime göre, “Ben sana sorarım!” diyor ve siyasi linç yapmaya çalışıyor…

Halbuki bizim hepimizin savunduğu ne?
Koltukları gençlere bırakalım…
Tansu Kaya da, şu anda Türkiye"nin en genç ve bir o kadar da başarılı belediye başkanı…

Yine bir hatırlatma yapayım;
Seçildiği zaman bir mağazada asılı “mayo reklamı”, AKP"li bazı kişiler tarafından tehdit ve gözdağı ile indirilmek istenmişti…
Sonuçta; Başkan Kaya, “Burası Aliağa… Burası İzmir…. Burası Ege!” diyerek bu düşünceye karşı çıkmış, ağırlığını ortaya koymuştu… 

Aliağa"da son haftalardaki “çıkar” tartışmaları ve “ suçlamaları” duyunca, önce CHP- AKP mücadelesi sanmıştım.
Hatta bir arkadaşım, “Bunda Hakkı Ülkü"nün parmağı vardır…” demişti. Ben de, “Ben Hakkı Ülkü"ye kefilim… O burada yıllarca başkanlık yaptı, sonra CHP Milletvekili olarak Meclis"e gitti. Sonra Baykal"a "Parti içi demokrasi" nedeniyle ters düştü. Ve de bu devre aday gösterilmedi…” dedim, ilave ettim:

“Geçenlerde Hakkı Ülkü"yü Aliağa"da gördüm. Kendisine, "Başkan Tansu Kaya"yı ziyarete gidiyorum, gel birlikte gidelim, çayını içeriz, aranızdaki kırgınlıklar da kalkar” dedim.
Hakkı Ülkü, kendisine has gülüşüyle, “Ben kimseyle küs değilim. Hele halka hizmet vermeye çalışan birisiyle asla… Benim siyasi görüşüm belli… Onun da belli. Sadece görüş ayrılığımız var” dedi.
Ve sonradan öğrendim ki, eski Başkan ve milletvekili Hakkı Ülkü, Başkan Tansu Kaya"yı ziyaret edip, çalışmalar hakkında bilgi almış…
İşte demokrasi bu…
Bizim anlayışımız da…
Hoşgörü olacak, karşılıklı saygı olacak, fikirler görüşler paylaşılacak.

Hepimizin ama hepimizin karşı olduğu ne?
Alttan vurmak, arkadan hançerlemek…
Avanta için her şeyi yapmak… 

Şimdi bir AKP"li kalkıyor, CHP"li, hem de en büyük ve güçlülerden biri Hakkı Ülkü"nün bile yaptığını yapmıyor, ayak oyunlarıyla, Tansu Kaya"yı arkadan vurmaya çalışıyor…
Bir AKP"li Meclis üyesi çıkıyor, aklı sıra aileden varlıklı Tansu Kaya"ya çamur atıyor…
Belgelere bakıyorum, suçlamaları okuyorum, “vatandaş” olarak kararımı veriyorum:
Tansu Kaya suçsuz…
Zaten, o kadar çok müfettiş gelmiş ki, sayısını herhalde o da bilmiyordur, ama hiç kimse bir şey bulamamış…

Bir şey daha söyleyeyim:
Türkiye"de güvenilir müesseselerden ikisini söyleyeyim:
Bir; maliye… Vergi müfettişleri ve uzmanları.

İki; belediyeleri denetleyen uzmanlar… Bunlara da mülkiyeli mi, akademili mi, denetçi mi ne derseniz deyin, öyleler… Hepsi de işin uzmanı… Kül yutmazlar.

Dün ne demiştim; Bornova"da bir yetkili yok…
Başkan Yardımcısı Ali Bey isminde birisi vatandaştan kaçıyor.
CHP dolup taşıyor… Herkes h iç olmazsa bir Meclis üyeliği kapmak istiyor. Ardından, imar veya diğer komisyonlara gireceksin, yedi ceddinin dünyalığını sağlayacaksın…
CHP"de durum böyle, peki AKP"de nasıl?
Aynen öyle…
İşte önümüzde Aliağa duruyor…

Ramazan geçsin, Bayram"dan sonra Tansu Kaya"yı ziyaret edeceğim… “Sen merak etme, ben seninle beraberim, ben mağdurdan ve doğrudan yanayım…” diyeceğim. Belki de, Hakkı Ülkü"ye rastlarsam, “Hadi birlikte gidelim…” çağrısını yapacağım.
Çünkü; o da çok kişiyle aynı şekilde mücadele etmişti…
Ben gayet iyi hatırlıyorum…

Unutmadan söyleyeyim:
Hatasız kul olmaz…
Hatayı da çalışan yapar.
Eğer b ir başkan, ya da yönetici herkese, ya da “Bu benden gönlünü yapayım, olmayacak isteklerini yerine getireyim” derse, sonu demir parmaklıkların arkasıdır.
Dik… Dimdik durursa halk onunla birliktedir.

Ya Başbakan Recep Tayip Erdoğan"a ne demeli?
Kaç kez açıkladı, “Bizim aramızda kendine menfaat arayanlar durmasın” diye… O zaman, nasıl İzmir"le ilgileniyorsa, Aliağa"ya da el koysun… Başkanı, ona buna kurban ettirmesin…
Benim dileğim bu…

Yaşar EYİCE / Gözlem Gazetesi  25 09 2008

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.