EMEKLİ-SEN VARDIR. UMUDUMUZ DA

EMEKLİ-SEN VARDIR…UMUDUMUZ DA

ALİAĞA HABER/ ALFA TİVİ/ GÜNAYDIN EGE GAZETESİ  Dünyada küresel sermaye emeğin üzerine saldırılarını yoğunlaştırırken. Ülkemizde küresel sermayenin işbirlikçileri, emekçilerin ve yoksul halkın  daha da  yoksullaşmaları adına önlemler alıyor. Sermayenin taleplerini harfiyen yerine getiren  yasal düzenlemeler yapıyor. Kent yoksullarının ve emekçilerin kazanılmış haklarını geri götürme planları yapıyor. Bunları yaparken örgütsüzleşmeyi,esnek çalışmayı,taşeron eliyle hizmet alımını, Özelleştirilen işyerlerindeki kamu çalışanlarını 4C gibi kölelik sistemiyle çalıştırmanın hesaplarını yapıyorlar. Çıkarılan torba  yasayla topyekün emeği ile geçinenlerin hakları gasp ediliyor. Şu seçimler geçsin başka saldırı planlarını yürürlüğe  sokmak isteyeceklerdir.

Neden? İyi örgütlülüğe sahip değiliz. Var olan örgütler yeteri kadar güçlü değil. Ya da tamamen örgütsüzüz.

İşsizlerden sonra toplumun en sahipsiz,kimsesiz ve örgütsüz kesimi emeklilerdir. Ülkemizde 9.5 milyon emekli vardır. Bunların tamamı yoksulluk sınırının altında maaş almakta % 75 i açlık sınırının altında ücretlerle yaşam mücadelesi vermektedirler.

Bizler örgütlü bir halkı hiçbir kuvvetin yenemeyeceğinin bilinciyle Demokrasi ve hak arama mücadelesinden emekli olunmaz diyerek. Aliağa da Emekli-sen"i kurduk. Üye sayımız hızla artıyor. Yeterli mi? Elbette yeterli değil. Hayatın her alanında ortak çıkarı olan insanlar yan yana gelmeli, güçlerini birleştirmeli yani örgütlenmeli. Ancak o zaman hayatı bize çekilmez kılanlarla mücadele etme şansımız vardır. İşsizler,taşeron işçileri,gençler, çiftçiler kendi öz örgütlülüklerini yaratarak. Üretilen toplumsal değerlerden kendilerine düşen payı büyütmek için mücadele etmelidirler. Ve toplumun diğer ezilen kesimleriyle dayanışma içinde olmalıdırlar.
Unutma!
Tarihte direnenler her zaman kazanamasa da,kazananlar hep direnenler olmuştur.

Biz emekliler İnsan onuruna yaraşır bir yaşam için bir araya geldik. Emekliler arasındaki ücret dengesizliğini giderecek intibak yasası başta olmak üzere emekliler lehine yasal düzenlemeler yapılmasını istiyoruz.

Bizler gençliğimizi,sağlığımızı fabrikalarda,okullarda,maden ocaklarında kısacası çalıştığımız işyerlerinde bıraktık. Sağlık hizmetlerine en çok ihtiyaç duyduğumuz bu yaşlarda sağlık hizmetlerinin özelleşmesi nedeniyle hizmet alamaz noktaya getiriliyoruz. Sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanmak istiyoruz.

2002 -2007 yılları arasında işçi ve bağ kur emeklilerine ödenmeyen farklarını talep ediyoruz. Halen yargıtayda olan kazanılmış maaş farklarımız. Bir an önce hak sahiplerine ödenmelidir.

Kimseden sadaka istemiyoruz. Hakkımız olanı almak istiyoruz.

Biz emekliler  ülkemizde demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla hayata geçirilmesi,Özgürlüklerin,barışın ve kardeşliğin boy verdiği bir ülkede yaşamak istiyoruz. Ve çocuklarımıza, torunlarımıza yaşanılır bir ülke bırakmak istiyoruz.

Biliyorum ki bu yazıyı sende okurken bende istiyorum diyorsun. Ve minik bir serçe gibi pır pır ediyor yüreğin.öyleyse şu öyküye kulak ver : Ormanda yangın çıkar. Ormanda yaşayan canlılar can hıraş kaçacak canlarını kurtaracak bir yer ararken, bir serçe en yakın su kaynağından gagasına aldığı suyla yangın yerine doğru yol alır. Bunu gören orman sakinlerinden bazı hayvanlar nereye diye sorarlar. Serçe ağzındaki suyu  alevlerin üzerine boşaltıp geri dönerken.
-Yangın var söndürmek üzere su atıyorum diye yanıt verir.
-senin götürdüğün suyla o yangın söner mi? Der diğerleri.
Serçe cevap verir:
-Bende biliyorum ama tarafım belli olsun. der.

Sömüren/sömürülen, ezen/ezilen, karanlık/aydınlık arasında tercihimizi yapmak zorundayız.

Yani minik serçe gibi tarafımızı seçmek zorundayız. Çünkü susmak onaylamaktır.

Sen de tarafını seç. Sen yoksan bir eksiğiz.

Hasan Karaşahin
Aliağa EMEKLİ-SEN Şube Başkanı