25 Kasım 2024
  • İzmir11°C

EĞİTİMDE DAYATMACI ZİHNİYET SONA ERMELİ

Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi Abdurrahim Şenocak, 19. Milli Eğitim Şurası'yla gündeme gelen 'karma eğitim' ve 'Osmanlı Türkçesi dersi' tartışmalarına açıklık getirdi.

Eğitimde dayatmacı zihniyet sona ermeli

11 Aralık 2014 Perşembe 13:10

Eğitimde 28 Şubat Artığı Dayatmacı Zihniyet Sona Ermeli
 
Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi Abdurrahim Şenocak, 19. Milli Eğitim Şurası'yla gündeme gelen 'karma eğitim' ve 'Osmanlı Türkçesi dersi' tartışmalarına açıklık getirdi. Eğitimde seçeneklerin bulunmasının sosyal devletin gerekliliklerinden olduğunu vurgulayan Şenocak, "Niyet okuyucular topluma saldıkları korkularla bugün yine ortamı germe peşindeler. Eğitim-Bir-Sen olarak ifade ettiğimiz çok basit; eğitimde 28 Şubat artığı dayatmalar sona ermeli diyoruz. Karma eğitim dayatması da ailelerin tercihiyle çözülmelidir. Tarihimizle yaşadığımız kopukluksa, bizi medeniyet değerlerimize yabancılaştırmakta ve Büyük Türkiye idealinden uzaklaştırmaktadır. Osmanlı Türkçesi dersini de bu bakımdan önemsiyoruz" dedi.  
 
"KARMA EĞİTİM AİLELERİN TERCİHİNE BIRAKILMALI"
19. Milli Eğitim Şurası'nın ardından tartışmalara neden olan karma eğitim ve Osmanlıca dersi konularında Eğitim-Bir-Sen'in teklif ve görüşlerinin belli çevrelerce kasıtlı olarak çarpıtıldığını söyleyen Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi Abdurrahim Şenocak, önemli açıklamalarda bulundu. Eğitim sisteminin statik değil, gelişen ve yenilenen bir yapıda olması gerektiğini söyleyen Şenocak, ilk olarak karma eğitim konusundaki tartışmalara açıklık getirdi. 
 
Konunun ailelerin tercihine bırakılması gerektiğinin altını çizen Şenocak, "Bu konuda belli kesimlerin ön yargılı eleştirilerine maruz kalıyoruz. Eğitimde seçeneklerin yer alması sosyal devletin gerekliliklerindendir. Müzakereden çekinen bir toplum olmamalıyız. Biz aklın ve bilimin öngördüğü kıstaslarda bir eğitim sistemi istiyoruz. Karma eğitimin tamamen ortadan kaldırılmasını değil, konunun ailelerin tercihiyle belirlenmesinin daha demokratik bir tutum olacağını düşünüyoruz" dedi. 
 
"TARİHİ OKULLAR ASLINA DÖNMELİ"
Böylelikle 28 Şubat sürecinden kalan bir dayatmanın daha ortadan kalkacağını söyleyen Şenocak, "Şehrimizde neredeyse bir asırdır hizmet veren ve eğitim tarihimiz açısından da önemi haiz olan İzmir Kız Lisesi, 28 Şubat mantığıyla 2000 yılında karma eğitime geçirilmiştir. Yine Atatürk Erkek Lisesi gibi bu tip tarihi özelliği ve değeri olan okullarımızın aslına döndürülmesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.  
 
KAYGI DUYAN OSMANLICAYI SEÇMEYEBİLİR
Osmanlı Türkçesi dersi tartışmalarına da değinen Başkan Şenocak, "Türkiye kendi medeniyet değerleriyle yüzleşip, yarınlarının inşasında bu değerler üzerinde yükselmelidir. Yazılı kültürün gelecek kuşağa aktarılmasının önündeki kopukluk bu millete zarar verir. Kütüphanemiz Osmanlı eserleriyle dolu olacak, ancak bu dersi almaktan çekineceğiz! Olacak iş değil. Böyle davranarak edebiyatımızı da geliştiremeyiz. Atatürk’ün Nutku da Osmanlı Türkçesiyle yazılmıştı. Bugün Atatürkçüyüm diyen ve Nutku okumak isteyenler bu eseri Osmanlı Türkçesiyle yazıldığı gibi okusa daha iyi olmaz mı? Köklü devlet olabilmenin kuralı geçmiş medeniyet değerlerimize sahip çıkabilmektedir. Ayrıca bu ders Sosyal Bilimler Liselerinde var. İmam Hatip liselerine zorunlu oldu, diğer liselerdeyse seçmeli. Zaten seçilmezse kaygılar ortadan kalkmış olacak" ifadelerinde bulundu. 
 
"ÖNERİLERİMİZ ÇARPITILIYOR"
Şûradan önce kapsamlı bir çalışma yürüttüklerini; iki çalıştay, bir de ön şûra yaptıklarını ve dört yayın çıkardıklarını vurgulayan Şenocak, “Eğitimin yasaklardan kurtarılması, ülkemizin pedagojik, bilimsel, özgürlükçü, halkın tercihlerine saygı gösteren bir eğitim sistemine kavuşması için mücadele veriyoruz. Ancak bazı çevreler tamamen ideolojik yaklaşımlar sergileyip ön kesmeye çalışıyor. Öğretmenler bu yıl taban aylığa net 123 TL, her ay 150 TL ek ödeme, 5 bin 250 TL emekli ikramiyesi gibi son 40 yılın en önemli zammını almıştır. Yine öğretmenlerle ilgili 3600 ek gösterge var, Öğretmen Meslek Kanunu var, yıpranma payı var, kıdemi var, yüzlerce konu ve bunların hepsi Eğitim-Bir-Sen’in şurada karara bağlanmasını sağladığı önerilerdir. Yoksa 'çamur at, izi kalsın' şeklinde haksız eleştiriler kimseye bir şey kazandırmaz" şeklinde konuştu. 
 
"SORUNLAR BU ŞÛRALARDA AŞILIYOR"
Eğitim şûralarının, siyasi iktidarın temsilcilerinin, sendikaların ve akademisyenlerin ortak bir zeminde buluşup eğitime dair meselelerin çözümünde etkin bir rolü olduğunu vurgulayan Şenocak, "Şûralarda alınan kararlar her ne kadar tavsiye niteliğinde olsa da, eğitimin geleceğine dair politikalar ve uygulamalar burada belirlenmektedir. Burada yapılan tartışma, eleştiri, öneri ve değerlendirmelerin eğitim sistemimiz, öğretmenlerimiz, eğitim yöneticilerimiz ve hatta bütün milletimizde yeni ufukların açılmasına öncülük edeceğini umuyoruz. Nitekim 28 Şubat döneminin antidemokratik eğitim politikalarına zemin hazırlayan başörtüsü yasağı ve İmam Hatip Liselerindeki katsayı uygulamasının temeli de bu şuralarda atılmıştı. Biz, insanı merkeze alan bir sosyal devlet anlayışını savunuyoruz. Sendikal mücadelemizi de bu anlayış çizgisinde sürdürmeye devam edeceğiz" açıklamalarında bulundu. 
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.