DÜZENSİZ SANAYİLEŞME İSTEMİYORUZ
Petrol, petro-kimya ve demir-çelik sektörlerinde Türkiye'nin üretim merkezi olan, limanları ile Batı Anadolu'nun dışa açılan kapısı unvanını taşıyan, enerji depolama ve üretim merkezleriyle ve kuruluş çalışmaları devam eden Organize Sanayi Bölgesi ile yab
2006-03-31 11:22:02
Düzensiz Kentleşmek İstemiyoruz
Petrol, petro-kimya ve demir-çelik sektörlerinde Türkiye'nin üretim merkezi olan, limanları ile Batı Anadolu'nun dışa açılan kapısı unvanını taşıyan, enerji depolama ve üretim merkezleriyle ve kuruluş çalışmaları devam eden Organize Sanayi Bölgesi ile yabancı yatırımcıların ilgisini çeken İzmir'in Aliağa ilçesi hızla büyürken, bu büyümenin sağlıklı olarak gerçekleşmesi için çeşitli kişi kurum ve kuruluşlar görüşlerini açıklıyor. Aliağa'daki sanayici ve işadamları da, ilçenin hızlı gelişmeye ayak uydurabilmesi için radikal ve kapsamlı bir planlama-uygulama stratejisine ihtiyacı olduğunu belirtiyor.
Aliağa Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ender Özer, Aliağa'nın demir-çelik, rafineri ve petro-kimya sektörlerinde Türkiye üretiminin önemli bir kısmını karşıladığına dikkat çekti. Özer, geçen yıl 201 milyon 569 bin YTL vergi tahakkuk eden ilçenin ülke gayri safî milli hasılasına büyük katkı sağladığını söyledi. Aliağa Organize Sanayi Bölgesi'nin ilçede yeni bir sanayi dalgası yaratacağını vurgulayan Özer, şunları kaydetti:
ENDER ÖZER: “ALTINA HÜCUM” KASABASI OLMAK İSTEMİYORUZ
“Bölge, 10 yıl içinde yaklaşık 132 bin kişilik ek nüfus yaratacak. Öyleyse bütün imar planları buna göre yapılmalı. Artık paranın Aliağa'da kazanıldığı ve İzmir'de yendiği dönemi geride bırakmalıyız. Bunun için ilçenin sanayi- ticaret-konut ve tarım alanları iyi belirlenmeli, kent bu stratejiye göre gelişmeli. Bölgeye büyük bir sanayi akını var. Bugün organize sanayi bölgesinde yatırımcılara bin dönüme kadar yer verebiliriz. Ama biz 'altına hücum kasabası' olmak istemiyoruz. Bölgemize gelecek sanayiyi seçme hakkımız olduğuna inanıyoruz. Yatırımların kirlilik yaratmamasını, istihdam kalitesini yükseltmesini istiyoruz. Firmalar eleman seçerken Aliağa'da oturmasını şart koşmalı. Sağlık ve eğitim yatırımları da gerekiyor. Ancak her şeyden önce Aliağa'nın lobi gücüne ihtiyacı var”
MANİSA İLE BAĞLANTI KURULMALI, PETROL KARAYOILU YERİNE BORU HATTI İLE TAŞINMALI
İlçede bulunan dolum tesislerindeki petrol ürünlerinin tankerler ile taşınması nedeniyle Aliağa-İzmir yolunun artan yükü taşıyamadığını belirten Aliağa Ticaret Odası Meclis Üyesi ve Teknopet Petrol Ürünleri Gıda Limited Şirketi sahibi Mehmet Keskin ise, her gün yaklaşık bin 600 aracın petrol ve çeşitli ürünleri taşıdığına işaret etti. Keskin, bu trafik yükünün azaltılması için petrol ürünlerinin İzmir'in çeşitli yerlerinde kurulacak ana istasyonlarda depolanmasını ve boru hatları ile taşınmasını önerdi. İzmir ile Aliağa arasındaki karayolu bağlantısının giderek zayıfladığını anlatan Keskin, “Bunun için ilçemizi Manisa'ya bağlayan yolun küçük bir yatırım ile açılmasını istiyoruz. Bu şekilde Aliağa yeni bir nefes alacak, Celal Bayar Üniversitesi gibi bir eğitim kurumuna sahip Manisa ile de bağlantılarımız artacak. İlçenin doğu tarafında zengin tarım alanlarımız var. Burada tarımın gelişip sanayi şehri Aliağa'nın tarım ürünleri ihtiyacının karşılanması gerekiyor. Onun için bölgedeki Güzelhisar Barajı'nın tarımsal sulamaya açılmasını istiyoruz. Bu barajda yapılacak balıkçılık da ilçenin geçim kaynaklarını çeşitlendirecek” diye konuştu.
YILLAR ÖNCE İMAR YÖNÜNDEN SOSYAL BİR KASABA OLARAK TASARLANAN ALİAĞA'YA GİYDİRİLEN GÖMLEK, SANAYİLEŞME İLE BİRLİKTE OLUŞAN YENİ YAPIYA DAR GELİYOR.
Aliağa Ticaret Odası Meclis Üyesi ve Merter inşaat Limited Şirketi sahibi Ömer Ertürk de, ilçedeki tesislerde çalışanların çoğunun yakın bölgelerden geldiğine dikkat çekerek çalışanların Aliağa'da oturmasını sağlayacak projelere öncelik verilmesini istedi. Konut planlamasının önemine değinen Ertürk, “1980'lerde yapılan planlamada hatalar yapılmış, sanayi kenti yapısı gözardı edilmiş. Bu nedenle ilçenin gece ve gündüz nüfusu arasındaki fark 20 bine ulaşıyor. Yıllar önce imar yönünden sosyal bir kasaba olarak tasarlanan Aliağa'ya giydirilen gömlek, sanayileşme ile birlikte oluşan yeni yapıya dar geliyor. Kentin denize yönelmesini sağlamalıyız. İlçedeki esnafın pahalı ürün sattığı söyleniyor. Ancak yıllar önce ilçenin imarı iyi planlanmadığı için ticaret alanları yok ve kiralar çok yüksek. Bu sorunların çözümü ilçeyi geliştirecektir” dedi.
PETKİM, YATIRIM ŞARTI İLE ÖZELLEŞTİRİLMELİ
Aliağa’da yer alan ve özelleştirme kapsamındaki Petkim'in özelleştirilmesinde yatırım yapma şartı aranması gerektiğine dikkat çeken Aliağa Ticaret Odası meclis üyesi ve Er-Me Taşımacılık Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Erol Güngör ise “Yatırım yapılmadığı için 20 yıllık Petkim tesisleri eskidi. Üretim kapasitesi düştü. Yurtdışındaki benzer tesislerde doğalgaz kullanılırken Petkim'de nafta kullanılıyor. Halbuki birkaç Petkim daha kurulacak altyapı ve arazi var. Petkim ya yok olacak ya da yatırım yapacak birilerine satılarak kurtulacak. Bugün dünyada en hızlı gelişen sektörlerden birisi plastik. Türkiye'de de tüketim sürekli artıyor. Petkim'in ilçemizde bulunması ise büyük avantaj. Ancak bu kuruluşun küçük sanayicileri de korumasını istiyoruz. Kimya sanayicilerinin ilçede kurmayı planladığı Kimyasal Sanayi Üretim Bölgesi'ni ise savurganlık olarak görüyorum. Böyle bir bölge Petkim'in içinde yapılmalı” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.