23 Kasım 2024
  • İzmir14°C

DÜNYA DÜZDÜR (2)

Friedman bu öngörüden yola çıkarak başka bir tahlil daha yapıyor ve Küreselleşme dediğimiz olgunun yeni olmadığını, sadece biçim değiştirmekte olduğunu söylüyor.

Dünya Düzdür (2)

19 Haziran 2007 Salı 21:36

Önce bu yazı serisinin başlığı olan “Dünya düzdür” kavramının kaynağı nedir onu anlatayım;

Önceki yazıda belirttiğim gibi Pulitzer ödüllü Amerikalı yazar Thomas L. Friedman’ın Hindistan’a yaptığı bir inceleme gezisinde görüştüğü Infosys şirketinin başkanı Nilekani bu kavramın isim babasıdır.

Yapılan görüşme sırasında Nilekani şunu söylüyor:- “ Eskiden uluslar arası ekonomik ilişkiler eğimli spor sahasında yapılan karşılaşmalar gibiydi. Gelişmiş ekonomiler hep yüksek taraftaki kaleye sahipti ve siz karşı kaleye gol atmak için bir de yokuş yukarı koşmak zorundaydınız. Halbuki Sermaye ve Bilginin akışkanlık kazandığı günümüzde oyun sahası yavaş yavaş aynı hizaya geliyor, düzleşiyor.”

Friedman bu öngörüden yola çıkarak başka bir tahlil daha yapıyor ve Küreselleşme dediğimiz olgunun yeni olmadığını, sadece biçim değiştirmekte olduğunu söylüyor.

Friedman’a göre küreselleşme geçmişten günümüze 3 kez evrimleşmiştir.

1-) Küreselleşmenin birinci aşaması 1492’den 1800’lere kadar geçen bir süreçtir. Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfi ve denizcilikteki gelişmeler ile kıtalar arasında başlayan ticari ilişkiler daha çok kas gücüne ve bizatihi ülkelerin savaş güçlerine dayanarak yürümüştür. Bu dönemde Osmanlı da dahil bazı emperyal karakterli Ülkelerin küreye yayıldıklarını görüyoruz. Dünya artık orta boy bir dünyadır.

2-) Küreselleşmenin ikinci aşaması, sanayi devrimi ile devleşen çokuluslu şirketlerin itici gücü oluşturdukları süreçtir. Buhar makinesi ve demiryollarındaki gelişmeler sayesinde 1800’lü yıllarda başlayan bu süreç, Birinci ve İkinci dünya savaşlarında biraz hız kesmiş olsa da 2000 yılına kadar devam etti. Bu sürecin bilhassa ikinci yarısında telgrafın, telefonun, bilgisayarların, uyduların, fiber optik kabloların ve internetin ilk versiyonunun yaygınlaşması ile  Şirketlerin küreye yayıldıklarını görüyoruz. Dünya artık küçülmüştür.

3-) Küreselleşmenin üçüncü aşamasının itici gücü ise hepimizi kapı komşusu haline getiren küresel fiber optik şebekeyle birlikte her türden bilgisayar yazılımlarını kullanan Bireylerdir. Ortalama olarak 2000 yılında başlayan bu aşamanın bir diğer farkı “batılı ve beyaz” dediğimiz birey tipinin haricinde giderek daha çok çeşitlilik içeren bireylerce sürdürülüyor olmasıdır. Küreselleşmenin bu yeni aşamasının bir diğer özelliği bireylerin haricinde her türden şirketin de bu aşamada daha da güç kazanmakta oluşudur. Dünya artık çok daha küçüktür.

Friedman’ın isimlendirmesiyle küreselleşme 3.’ün Hindistan’daki bazı tezahürlerine bir bakalım:

a. Amerikalı pek çok büyük boy mali müşavirlik firmaları, müşterilerinin vergi beyanname formlarının doldurulması işini Hintli taşeron firmalara vermekteler. İnternet ortamında gerçekleşen bu işlemlerde, müşterinin gizli kalması gereken kimlik bilgileri şifrelenerek diğer veriler Hintli taşeronun (Örn: MphasiS firması) kullanımına açılıyor. Hindistan’daki muhasebe elemanı verileri ekranında görebilir ama bilgisayarına indirmez veya kopyalayamaz. (Sistem buna izin vermiyor)  2003 yılında ABD’ye ait 25.000 vergi beyannamesi Hindistan’da düzenlenmiş. 2004’te bu rakam 100.000’e çıkmış. 2005’te 400.000 olması bekleniyordu.

b. Bazı Hint firmalarının İsrailli bir şirketle ortaklaşa kurdukları yazılım sistemi sayesinde CAT ve MR (Bilgisayar destekli tomografi) görüntülerinin ikinci görüşe sunulması ve konsültasyonu gerçekleşmekte.  ABD’deki bir çok hastanenin doktorları MR görüntülerini okuma işini Hindistan ve Avustralya’daki meslektaşlarına yaptırıyorlar.!! Tabii bu işi genellikle hastanede yeterli radyoloğun olmadığı durumlarda veya hafta sonları yaptırarak 24/7 teşhis imkanı sağlarken aynı zamanda 2. görüş de alınmış oluyor. Zaten CAT ve MR görüntüleri dijital formatta olduğu için bunları dünyanın başka bir köşesinden internet ortamında kalite kaybı olmaksızın almak sorun olmuyor.

c. Hindistan’da yeni gelişmekte olan bir başka iş kolu da çağrı merkezleri (Call center). Şu anda dünyanın her tarafından gelen telefonlara yanıt veren, kredi kartı veya cep telefonu satmak için dünyanın her yanını arayan yaklaşık 245.000 Hintli var. ABD’nin Kansas eyaletinden Delta havayollarına bilet rezervasyonu için şirketin verdiği 800’lü numarayı arayan müşteri aslında Hindistan’daki bir ofisteki Hintli ile görüştüğünün farkında değil. Müşterinin bunu fark etmemesi için, gelen telefonun bağlı olduğu eyalet aksanına göre ek dil eğitimi almış elemana yönlendirildiğini de bilmiyor tabii.!!

d. Hindistan’ın Bangalore kentinin içinde yer aldığı Karnataka eyaleti bilişim teknolojisi (BT) dairesinin  verilerine göre Cisco Systems, Intel, IBM, Texas Instruments ve GE’nin Hindistan birimleri ABD patent ofisine 1000’den fazla patent başvurusunda bulunmuş. Sadece Texas Instruments’in Hindistan birimi 2005’te 225 patent almış durumda..

Küreselleşme olgusunun Hindistan’a yansımaları konusunda verdiğim bu sınırlı sayıdaki örnek konu hakkında fikir vermiştir umarım.

Yerimiz bu kadar.. bu nedenle Türkiye’nin bu süreçteki durumunun değerlendirilmesi önümüzdeki yazıya kaldı. Sevgilerimle /

M.Ender Özer

 

DÜNYA DÜZDÜR ( 1 )  OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.