DÜNYA BİRİNCİSİYİZ OLDUK(!)

HAMMADDE BAĞIMLILIĞINDA DÜNYA BİRİNCİSİYİZ

Türk plastik sektörü 2007 yılında yüzde 15 büyüyerek 4,9 milyon tonluk plastik işleme kapasitesine ulaştı. 2007 yılı hedeflerini tutturan plastik sektörü, İngiltere ile birlikte Avrupa"nın en büyük 5. üreticisi oldu. Avrupa"nın en büyük üreticileri arasında yer alan sektör hammaddede ise dünyanın en dışa bağımlı ülkesi oldu. PAGEV"in (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı) 2007 yılı değerlendirme raporuna göre, hammaddedeki olumsuz tabloya karşın Türk plastik sektörü hızlı büyümesini sürdürdüğü takdirde 2014 yılında Avrupa liderliği koltuğuna oturacak. PAGEV"in açıkladığı verilere göre, 2007 Türk plastikçileri için başarılı bir yıl oldu. Geçtiğimiz yıl yüzde 15"lik bir büyüme yakalayan sektör toplam 2 milyar 959 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Direkt ihracatının yanında önemli oranda dolaylı ihracatı bulunan plastik sektörünün toplam ihracatı 7 milyar dolara yaklaştı. Plastik sektörü, 2007 yılında toplam 1 milyon 633 bin tonluk ihracat yaptı. Sektörün toplam ihracatı ton bazında yüzde 24, dolar bazında ise yüzde 27 oranında artış gösterdi. Plastik mamul ihracatı 2006 yılı ile karşılaştırıldığında yüzde 15 ile yüzde 58 oranında arttı. Plastik mamullerde ortalama ihraç fiyatı 2007 yılında ton başına 2 bin 805 dolar oldu. Türkiye, ürettiği plastik mamulleri yaklaşık 100 ülkeye ihraç ediyor. Rusya Federasyonu, Romanya ve Ukrayna geçtiğimiz yıl en çok ihracat yaptığımız ilk üç ülkeyi oluşturuyor. Plastik ihracatında yaratılan katma değer de geçtiğimiz yıl artış gösterdi. Plastik ve mamulleri ihracatı, 2007 yılında kimya sektörü ihracatından yüzde 28,3 pay alarak ikinciliğini korudu. İhracattaki ve işleme kapasitesindeki olumlu tabloya karşın hammadde ithalatındaki artış nedeniyle Türk plastik sektörünün dışa bağımlı yapısında bir değişiklik olmadı. Yerli hammadde arzında yaşanan sıkıntı geçtiğimiz yıl da plastik sektörünün en önemli sorunu olmayı sürdürdü. 2007 yılında sadece 636 bin ton plastik hammaddesi yerli üretildi. Türk plastik üreticileri 2007 yılında hammadde ihtiyacının yüzde 83"ünü ithalatla karşıladı. 2006 yılında bu oran yüzde 81 düzeyinde gerçekleşmişti. Türkiye, 2007 yılında 4 milyon 32 bin tonu plastik hammaddesi, 634 bini ise plastik mamul olmak üzere 4 milyon 666 bin ton ithalat yaptı. Türkiye 2007 yılında hammadde ithalatına 6,8 milyar dolar ödedi. Plastik mamullerle birlikte ithalata ödenen toplam döviz miktarı ise 8,6 milyar dolara yükseldi. Suudi Arabistan, Almanya ve ABD en çok hammadde ithalatı yaptığımız ilk üç ülke oldular.  PlasticsEurope"un üretim artış tahminleri ile Türk plastik sektörünün yıllık yüzde 15 büyüme ortalaması baz alınarak yapılan tahminlere göre, Türk plastik sektörü 13 milyon ton işleme kapasitesi ile 2014 yılında Almanya ile birlikte en büyük üretici konumuna yükselecek.  2007 yılına ilişkin bir değerlendirme yapan PAGEV Başkanı Selçuk Aksoy, Türk plastik sektörünün hızlı büyümesini sürdürdüğünü, 2008 yılında Avrupa"nın 4. büyük işleme kapasitesine sahip olacaklarını söyledi. Bu dönemde de sektörün önündeki en büyük engelin yerli hammadde sıkıntısı olduğunu belirten Aksoy, “İthalatta dışa bağımlılığımız artıyor. Türkiye, Çin ve İtalya"nın ardından dünyanın en fazla hammadde ithal eden ülkesi haline geldi. Türkiye plastik hammadde ihtiyacını en yüksek oranda ithalatla karşılayan ülke durumunda… Plastik hammaddede dışa bağımlılıkta birinciyiz. Çin, yaptığı yatırımlar sayesinde artan hammadde ihtiyacını yerli üretimle karşılama oranını yükseltiyor. Türkiye"de ise tam tersine ithalatın oranı artıyor. Hızla büyüyen sektörümüz, 2007"de hammadde ihtiyacının sadece yüzde 17"sini yerli üretimle karşılayabildi.” dedi. Petrokimya alanında yeni yatırımların önünün açılması için Petkim özelleştirmesinin bir an önce tamamlanması gerektiğini vurgulayan Aksoy, “Türkiye petrol üreten bir ülke olmamasına rağmen, petrol ve doğalgaz boru hatlarının ülkemizden geçiyor olması Türkiye için büyük bir avantaj oluşturuyor. Petrolünüzün değil pazarınızın olması önemli ki Türkiye de buna sahip. Petkim"in özelleştirilmesi de Türkiye"de yatırımı cazip hale getirecek. 2010 yılında Türk plastik sektörünün 12,3 ton hammadde açığı doğacak. Bu açığı kapatmak için sektörümüz 21 milyar dolar döviz ödeyecek. Bu dövizin ülkemizde kalması için yeni yatırımların yapılması şart” diye konuştu.