DOĞANIN DİLİ’Nİ ÖĞRENECEKLER

22 EĞİTMEN 34 İZCİ LİDERİ ÖĞRETMEN VE ARAŞTIRMA GÖREVLİSİNİ EĞİTECEK

TÜBİTAK-Bilim ve Toplum Daire Başkanlığı’nın desteği ile Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nce yürütülmekte olan “Gediz Deltası-Spil Dağı Milli Parkı-Kula ve Çevresinde Ekoloji Temelli Doğa Eğitimi” adlı projenin üçüncüsü Ege Üniversitesi’nde başladı. Farklı alanlardaki genç araştırma görevlilerine ve izci lideri öğretmenlere geniş bir ekoloji ufku kazandırmak, doğanın dilinin öğretilmesi yoluyla bilimin popülerleştirilmesine yardımcı olmak amacıyla yürütülen proje 13 Temmuz tarihine kadar çeşitli uygulamalarla sürecek.

            Proje hakkında bilgi vermek üzere  Ege Üniversitesi Murat Köşkü’nde proje yürütücüleri ve katılımcılarla birlikte düzenlenen basın toplantısında konuşan Ege Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Ülkü Bayındır, içinde yaşadığımız doğayla ne kadar uyumlu olursak o kadar mutlu olabileceğimizi söyledi. Doğanın dilini öğretmek ve öğrenmek için TÜBİTAK işbirliğiyle 3 yıldır böyle bir proje yürüttüklerini açıklayan Prof.Dr.Bayındır, “Projeye, değişik illerde görev yapan 17 izci lideri öğretmen ile farklı üniversitelerden 17 araştırma görevlisi olmak üzere toplam 34 kişi katılmaktadır. Projede 7 ayrı üniversite ve kuruluştan 22 eğitmen görev alacak, 16’sı uygulamalı, 2’si teorik olmak üzere 18 konu işlenecektir” dedi.

            UNESCO tarafından 2008 yılının Dünya Yer Yılı ilan edildiğini kaydeden Prof.Dr.Bayındır, “Bu kapsamda dünyanın çeşitli ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Projemizde de bu etkinlikler çerçevesinde bir panel organize edilmiştir. 9 Temmuz tarihinde Edebiyat Fakültesi konferans salonunda gerçekleştirilecek olan panelde yerküre, su küre, küresel iklim değişiklikleri, biyolojik çeşitlilik ve insan-doğa ilişkileri bilim adamları tarafından tartışılacaktır” diye konuştu.

            İklimin insan yaşamında önemli bir unsur olduğunu kaydeden Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr.İlhan Kayan, “İklim değişiklikleri varolan tüm şeyleri etkilemektedir. Aslında, sel, depremler, yangınlar doğal, olağan şeyler. Ancak hem insanı etkilemesi, hem de etkilenmesi yönüyle bakıldığında bir felakete dönüşebiliyor” dedi.

            Adı geçen doğa eğitiminde, Spil Dağı Milli Parkı ve çevresinin sunduğu doğal ve kültürel değerlerin üniversite öğretim üyeleri ve diğer uzmanların katkılarıyla ele alınacağını açıklayan Proje Yürütücüsü Prof.Dr.Mustafa Mutluer, “Doğal kaynaklar, ekosistem, insan-doğa ilişkileri konusunda önemli bir seviyeye gelmeleri beklenen araştırma görevlileri ve öğretmenlerin, doğanın dilinin öğretilmesi ve çevrenin bilimsel olarak daha iyi ve doğru algılanması için bulundukları ortamlarda gönüllü olarak çalışmaları beklenmektedir. Doğa eğitimine katılacak izci liderleri ve ilköğretim okulu öğretmenlerinin daha sonra yaptıracakları izcilik eğitimlerine doğanın dilinin öğretilmesi etkinliklerini de katmaları beklenmektedir” diye konuştu.

            Proje kapsamında Ege Üniversitesi Doğa Tarihi müzesi gezisi, Botanik Bahçesi ve Herbaryum gezisi, Kula çevresinde jeopark potansiyelinin değerlendirilmesi, Spil Dağı Milli Parkı ve tanıtılması, Soma Havzası’nda arazi kullanım sorunları ve termik santralin çevreye etkileri, Selçuk Efes ve doğal çevrenin değişimi, Manisa Fayı, 1995 İzmir Sel felaketi alanında gözlemler ve alınması gereken dersler, Aigai Antik Kentinin tanıtılması, Karaburun Yarımadası’nda sosyal ve kültürel değişimin etkileri, Bozdağlar-Gölcük gölü oluşumu gibi konular teorik ve uygulamalı olarak ele alınacak.